Başlangıçta hiçbir şey yoktu.
Yuvasının olduğu yolda hızlı adımlarla ilerlerken nelerle karşılaşacağını düşündü.
Tedirgindi.
Kuşların cıvıltısı bile artık onu mutlu etmiyordu. Köyünde kuşların sesleri ona bir şarkı gibi gelir huzur verirdi.
''Acaba daha neler olacak?'' diye sordu kendi kendine.
Daha hangi tehlikeyle karşı karşıya kalacaklardı?
İnsanlık.Yeterince gelişim sağlayamadı. Savaş biteli 3 yıl olmuştu ve hala toparlanma olmamıştı.
Gitmek istediği yer çok da uzak değildi. Ulaşım yeni yeni toparlıyordu ama bilete verecek parası olmadığından kendi başına gitmekten başka çaresi yoktu. Upuzun ve sessiz bir yoldu.
Kuşların cıvıltısı da geride kalmıştı.
Işık yoktu.
İnsan da yoktu. Herkes şehre akın etmişti.
Yolun daha ilerisinden gelen bir ses duydu. Bir ağlama sesiydi ama bu ses tıpkı bir
bebeğin ağlamasına benziyordu. Adımlarını daha da hızlandırdı. Koşarcasına sesedoğru ilerledi.
Çöplerin yığınla dolu olduğu bir köşede büyük bir kapsülün içindeydi sesinkaynağı. Kapsül oldukça lüks ve şaşalıydı. Kapsülün üzerinde yazan yazı kızın tedirgin olmasını sağladı.
Capitol'de yeni bir hayat.
Kız kapsülü incelerken bebeğin sesi kesildi. Gözleri kızın gözlerine kitlendi.
Onu süzüyordu.
''Kurtuluşum...sen olabilir misin?'' Onun sayesinde şehre girebilir miydi?
Kapsülün sol alt köşesindeki büyük tuşa bastı.
Kapsülün üst kısmındaki cam bölme havalı bir şekilde açıldı .Bebeğin minik parmakları da tıpkı gözleri gibi kıza kitlendi ve ilk temas gerçekleşti. Kızın içinde tuhaf duygular yeşerirken bebeğin kafasını ve minik vücudunu sıkıca tutup onu kucağına aldı.
Bu bebek onun kurtuluşu olacaktı.Onu bu kaybolduğu dünyadan kurtaracaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Açlık Oyunları: Kızıl Arena
Science FictionKatniss Everdeen'in savaşından 3 yıl sonra Capitol toparlanmaya başlıyor. Ancak tehlike bitmedi. İsyancılar her yerde Katniss'i ararken, Capitol'ün yeni başkanı ona af çıkaracaktır. Bu yeni bir isyanı mı ateşleyecek korkusu bütün ülkeyi hedef alır...