⁴⁰YOK ARTIK

92 15 7
                                    

Jimin

Bir kaç dakikaya kalmaz Jungkook gelecekti evet günlerdir beklediğim özlediğim her şeyim sadece bir kaç dakika sonra burada olacaktı Seokjin hastaneden çıkarken aradı ve yola çıktıklarını haber verdiğinden beridir elim ayağıma dolanmış bir vaziyette Jungkook'un gelmesini bekliyordum heyecan korku özlem hepsi bir birine girmiş tepkilerin hangisinin ağır bastığını anlamıyordum Cheonsa da babasının geleceğini hissetmişcesine günlerdir takındığı huysuzluğunu çıkarıp atmış yerini gülücükleri almıştı heyecanlı bekleyişim bahçedeki demir kapının açılması ile kat kat artmıştı Cheonsa koltukta mutlu bir şekilde bebeklere has o büyülü gülüşleri sergilerken benim elim ayağıma çoktan dolanmıştı kahretsin gelen kişi Jungkook ya benim Jungkook'um tamam şu anda beni sadece asistanı olarak hatırlıyor olabilir ama o zamanlar bile saygılı davranırdı uyuz ederdi
ama kırıcı olmamaya özen gösterirdi şimdi böyle bir durumda daha hassas davranacaktır dimi diye panikle düşüncelerim birbirine giriyordu ki açılan kapı ile salonun kapısına diktim gözlerimi Jungkook gelmeden önce bize ait olan resimleri düğün resimleri hamileyken olan resimler hatta Cheonsa'nın çektiğim bir kaç resmini çerçeveletip girişe yerleştirmiştim muhtemelen şu anda onları inceliyordur diye düşünürken Cheonsa'nın kucağımda kıpırdamasıyla ona baktım Cheonsa ona bakmamla garip garip sesler
çıkarıp gülmeye başlaması bir oldu onun bu haline bende gülümserken tam karşımda bir beden hissettim gözlerimi yavaşça kaldırdığım da Jungkook'un o muhteşem vücudu o
çekici yüzü ve o büyülü grilikteki bakışları görüş alanıma girdi.

Tanrım şükürler olsun buradaydı karşımda evimizde evet geldi hatırlamasa da hatırlamak için gelmişti ....

Karşılıklı bakışmamız bıraksak hiç konuşmadan saatlerce sürebilirdi ama onun dili tutulmuş gibi baktığı bu duruma anlam veremediği de beliydi ve bu sessizliği

"Hoşgeldin" diyerek ben bozdum Jungkook bir an  ne diyeceğini düşünür gibi baktı sanki kelimeleri seçiyormuş gibi sonra cevap vermekte geç kaldığını hissetmişcesine panikle

"Şey.. ben.. pardon hoş buldum" dedi ve bana doğru bir kaç adım attığında gözleri benden çekilip Cheonsa'na odaklandı her adımında biraz daha güldü gözleri son adımda artık yanı başımdaydı ve kokusu aklımı alabiliyordu Tanrım nasıl özlemişim şu anda ne hissedeceği umurumda değildi ve ona sarılmamak için kendimi zor tutuyordum ki Jungkook parmaklarını Cheonsa'nın yanağında dolaştırmaya başladı dudaklarındaki gülümsemesi artık tüm yüzüne yayılıyordu Jubgkook bir kaç saniye Cheonsa'na baktıktan sonra mırıldandı

"Gerçekten melek gibi" dedi ve gözleri Cheonsa'dan çekilip benim gözlerimi bulduğunda hüzünle karışık şefkatle bakıyordu bir kaç saniye gözlerime baktıktan sonra derin bir nefes aldı ve yarı çarpık gülüşü ile

"En son hatırladığım toplantı salonunda seni öptükten sonra senden yediğim sağlam tokat " dedi lanet olsun ilk yakınlaşmasında mı kalmıştı yani en başında neyse en
azından bana yakınlaşmasını hatırlıyordu bu hiç bir şey hatırlamamasından iyi diye
geçirdim içimden ben bu düşünceleri jet hızı ile geçirirken içimden Jungkook devam etti
konuşmasına

"O gün nefretle bakan bu gözler neler yaşadıkta böyle aşkla bakmaya başladı " dedi ve sıkıntılı bir nefes daha vererek hiç beklemediğim bir anda bedenime dolanan kolları
arasında kayboldum resmen ben bu duygu ile kaybolduğum huzurlu kollarda günlerin özlemini giderirken Jungkoo konuşmasına devem etti

"Üzgünüm Jimin yaşadıklarımıza dair toplantı salonuna kadar hatırladıklarım var sadece ama hepsini bilmek istiyorum ne oldu neler yaşadık bu kadar mutlu bir aile haline nasıl geldik bunların hepsini anlatmanı istiyorum hiç bir şeyi atlamadan yavaş yavaş "
dediğinde kollarından çıkarak gözlerine baktım

YOUNG BOSS ~JİKOOK~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin