"Dinle!" diye bağırdım arkasından boş sandığım sokağa. O çoktan gitmiş miydi yoksa orada mıydı bilmiyordum ama bunu yok sayarak tekrar bağırdım, "Yalansız, oyunsuz, kendimim bu sefer! Seviyorum seni! En gerçek halimle seviyorum seni!". Yaşlar gözler...
yavaş yavaş akıcılık sağlayabiliyormuşum gibi hissediyorum umarım sizde öyle düşğnüyorsunuzdue. iyi okumalar asklarkömm
Toplantı odasındaki geniş masada uyuyakaldığımı farkettiğimde saat 4 buçuk olmuştu. Ağrıyan eklemlerimi esneterek masadan kalktım ve ortak alana doğru yürüdüm. Etrafta dinleme cihazı sistemleri, ve pek bilgimin olmadığı birkaç elektronik sistem daha vardı. Bu cihazların başındakiler ise dinçer ve evrandı. Timdeki elektronik işlerle onlar ilgileniyorlardı. Beni gördüklerinde elime bir fincan kahve tutuşturup bu gece kullanacağımız sistemi anlatmaya başladılar.
Dikkatle dinleyip onayladıktan sonra son bir kez pitonu görüp tesisten yine Gökhanla ayrıldık. Yol sessiz ve uzun sürmüştü. Gerginliğim konuşmamı azaltıyordu.
Nihayet eve vardığımızda salona yayılıp karşılıklı birer sigara yaktık. Gökhan bacaklarını ayırıp kollarını dizlerine yaslarken "Dikkatli ol. Beni delirtme Pınar." dedi. Göz devirerek "Yok olmaz. Öldürücem kendimi. " dedim.
"Ne bok yersen ye! Amk salağı. İki laftan anlamıyorsun ki! Burnunun dikine gidip duruyosun!" dedi sertçe.
"Sensin salak sus. Hem sen bana güvenmiyor musun? Hata yapmayacağım bu sefer." Şirince ona baktığımda kaşları hala çatıktı. Gökhanın da ailesinden kimsesi kalmamıştı. Bizim en yakınımız birbirimizdik. Korkması çok normaldi ama başaracaktım bu sefer. Hasar almayacaktım işte.
Gökhanla bir sigara daha içtikten sonra evi havalandırmak için balkonun kapısını açmaya gittim. Kapısını açtıktan sonra balkona çıktım ve boş sokakta göz gezdirdim. Saat 6.buçuğa yaklaşmıştı, göreve az kalmıştı ve sanırım heyecanlanıyordum.
Çok geçmeden Gökhan geldi ve elinde açık olan telefonu bana uzattı.
"Alo?"
"Pınar, benim piton. Çocuklardan bir iki kişi gönderdim kıyafetler ,isimlikler , cihazları getirmeleri için. "
"Tamamdır abi. Alırım. Kandemir de gelecek mi burdan brilikte geçmeyecek miyiz?"
"Orda buluşmanız daha mantıklı olur fazla iletişime geçmeyeceksiniz zaten."
"Ona da tamam abi. Var mı başka bir şey?"
"Yok kızım. Dikkat edin."
son kelimesiyle telefon kapanmıştı.
Gökhan "Stres yaptın değil mi ?" dedi sakince.
"E yani biraz yaptım tabi ama alt tarafı şarap şişesi değiştireceğiz. Çok derin bir mevzu değildir demi?"
"Evet bitanem. Değildir. Rahatla."
Bunu herkes demişti bugün ama sadece Gökhanın buna onay vermesi içimi rahatlatmıştı.
Konuşmamız bittiğinde kapı çaldı ve pitonun dediği elemanlar eşyaları getirdi. Eşyaları Gökhanla birlikte salondaki geniş orta sehpaya taşıdık. Paketleri açıp eşyaları kurcalarken gelen gömleğin kaliteli kumaşı gerçekten basit bir düğüne gitmediğimizi vurguluyordu. Gelen tüm eşyaları inceledikten sonra yorgunluk çökmüş olacak ki oturduğumuz koltuklarda uyuya kalmıştık.
Telefonlarımızın deli gibi çalmasıyla irkilerek uyandığımda Gökhan da şaşkınca bileğindeki deri kopcalı saate bakıyordu. Hızla telefonu açtığımda arayan kandemirdi. "Uyanın amınakoyayım hadi! Bir saate attığım konumda ol Gökhan gelmeyecek geleceğin araba kapıda bekliyor. "
"Bir saat mi!? Kapat ozaman Kapat!"
Hızlı hareketlerle telefonu bırakıp yerde duran kıyfetleri soyunduktan sonra üstüme geçirmeye başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
klasik garson kıyafetlerii
Gökhan gözlerini ovuştururken bir yandan başka tarafa bakmaya çalışıyordu. "Amk malı operasyonda daha açık halimi gördün rolü kes şu cihazları getir sen takacaksın!" dedim gülerek ve tedirginlikle. Gökhan daha fazla duvar izlemekten vazgeçmiş olacak ki ayağa kalktı ve cihazları gömleğin içindeki gizli ceplere takmaya başladı. İşlem bittiğinde odama geçip yüzüme birkaç malzemeyle hafif bir makyaj yaptım ve koşar adımlarla kapıya gittim. Gökhan tek omzu kapıya yaslı şekilde kollarını bağlamış beni izliyordu. "İnsana benzemişsin arada giysene şöyle şeyler" dedi. Yüzümğ ekşittim ve "Birgün garsonluğa terfi edersem giyerim mutlaka canım benim" dedim gülerek. "Hadi hadi! Yürü git de şişe topla biraz. " diyerek dalgasını da geçtikten sonra artık göreve hazırdım. Ayakkabılarımı giydikten sonra kısaca sarılıp aşağıya indim. Kandemir in dediği arabayı görünce arabaya bindim. Şoför koltuğunda dinçer vardı. "Merhabalar hannfendii! Taksimetreyi açıyorum kısa yoldan götürücem hannfendii hiç merak etmeyin" dedi ağzını yayarak. Gerginliğimi almaya çalıştığını anlamıştım ama çaktırmadım. "Tabi tabi ilerleyin lütfen" dedim sırıtarak.
Biz içerideyken onlar da zırhlı bir araçla arka sokakta olacaklardı. Sistemler anlık kayıt aldığından ve iletim de anlık olduğundan bir sorun olması çok düşük ihtimaldi. 19 şişe kırmızı 19 şişe beyaz şarap vardı, ben kırmızıları Kandemir beyazları alacaktı. şarapların olduğu odalar belirlenmişti. Konağın haritasını gidene kadar ezberlemiştim ve işimiz gerçekten kolaydı. Bu içimi rahatlatan sayılı şeylerdendi.
Sonunda konağa geldiğimizde yakalığımın üzerindeki isme baktım, Dila. Bu görevde adım Dila' ydı . Alışacaktık. Dinçerle vedalaşıp araçtan indim.
Konak devasa boyutlardaydı ve öyle parlıyordu ki gözlerimi almıştı.
Seri adımlarla girişe yöneldim " İyi akşamlar.Garson girişleri ne tarafta acaba?"
"İleride sağda. Seri ol bir saate başlayacak organızasyon!" diyerek ilk azarımı atmış oldu abi.
Dediğini dinleyerek hızlı adımlarla tarif ettiği yere girdim. Bu sırada kulağıma "Arka bahçeyi kayıt altına alamıyoruz. Herhangi bir kamera yok. Kim vurduya gitmek istemiyorsanız arka bahçeye adımınızı atmaycaksınız. Anlaşıldı?" diyordu piton. Herhangi bir tepki vermedim ama anladım demekti bu.
Girdiğim yer kulise benziyordu ve gözlerim kandemiri arıyordu. "Kandemir yan odada aynı yere girmenize gerek yok zaten pınar üst kat ve terasta , kandemir alt kat ve -1. katta görev yapacak. Aldıklarınızın yerine koyacağınız şaraplar Pınarın olduğu 13 bumaralı odadaki dolapta duruyor. Yerine bir şarap koymayı sakın unutmayın. Aldığını şarapları da yine aynı odada olan camın önündeki kutuya koyun. camdan asansörlü bir sistem yerleştirdik aşağıdan alacağız tüm şişeleri. Sanırım bukadar arkadaşlar herşey hazırsa operasyonu başlatıyorum."
kandemirden ve benden sırayla gelen öksürük sesleriyle onay verilmiş oldu.
