Bi taekook fici okudum yeminle psikolojim yerinde değil, olaylar çok hızlı gitti yarıda bıraktım ananısikm bu kadar belalı fic görmemiştim.Neyse biz şimdi ki konumuza bakalım minsungu acil kavuşturmalıyım neredeyse 30 bölüme geldik hiç bu kadar bekletmemiştim.
Bu arada fici okuyanlar içinde kimler olduğunu biliyorum(inşallah sevgilim yoktur diyerek) smut yazacağım, ama cesaretli değilim o kadar.
Ficin bazı yorumlarında zaten smut istiyorum diyenler var o yorumu görünce bismillah diyorum zaten fic bitmeden en az 1 tane uzun smut koyarım.
Sanırım çok konuştum hadi ficimize geçelim.
_______
Yine çalan alarm sesiyle sıcacık yatağımdan kalktım, okula gitmek istemiyordum bunun bir çok nedeni vardı. Tabiî ki öncelik minhoydu yüzüne bakamazdım, çok utanıyordum.
Kim bilir şuan hakkımda neler düşünüyordur, belki de pişman olduğumu düşünüyordur. Tüm düşüncelerimden çıkarak yatağımdan kalkarak banyoya gittim, günlük işlerimi hallettim.
Neyse ki okula yarım saat vardı yani bugün geç kalmayacaktım, yine de çantamı alarak dışarı çıktım yürüyüş yapmak iyi gelirdi sonuçta hep okul ve ev arasında dönüyorum.
Ne kadar yürüdüm bilmiyorum ama saate bakınca 15 dakika kaldığını gördüm okula da yaklaşmıştım zaten. Okulun kapısından içeri geçerken herkesin daha yeni geldiğini gördüm.
Yürüyerek sınıfıma gitmeye başladım, inşallah Minho uyuyakalır ve derse gecikir bende onu görmem belki utancım geçene kadar. Dua ederek sınıftan içeri geçtim ama Minho yoktu! Evet Minho yoktu!
Acaba dualarım kabul mu oldu diyerek sevinecek sırama ilerledim ama sevincim yarıda kesildi. İçeriye arkadaşlarıyla gülerek giren minhoyu görünce dona kaldım. Çocuk git ya dememek için zor duruyordum.
Utandığımdan dolayı uyumuş taklidi yapacaktım, hemen kafamı sıraya gömdüm. Yakından Minho nun sesini duyunca sıraya oturduğunu anlamıştım. Beni dürtmeye başlanmıştı.
"Şşt, Jisung uyanıksın biliyorum. "
Masanın altında ki ellerimi sıkmaya başladım ve zaten o kadar rezil olmuşum diyerek konuşmaya başladım. "Yook, ben uyudum sen önüne dön" dedim.
Minho nun gülmemek için dudaklarını bir birine bastırdığını sıranın altından görüyordum. "Utanıyor musun? " Hemen kafamı kaldırdım, ben ve utanmak. Hiç etik değil!
"Neyden utancam ben be! "
Sınırlı şekilde söylediğim şeyle gülüşünü saklamayarak gülmeye başlamıştı, gülüşü çok güzeldi. Yıllarla görmek istediğim şeyi şuan gerçekten görüyordum.
"Gülme! Niye gülüyorsun? "
Gülmekten nefesi kesildiği için omzuna bir tane geçirdim, gülmeseydi banane. Aniden ciddi ifadesine bürününce bipolar mı acaba düşünmeden edememiştim. "Jisung eğer dün olanlarda-"
Hemen sözünü yarıda kesmiştim. "Minho! Ne diyorsun? Dün ne oldu ki. "
Anlamaz bakışlarla bana baktı şaka yapıp yapmadığımı anlamaya çalışıyordu, yanaklarımın kızardığına kesinlikle emindim ve bunu farketmişti.
"Jisung dün-"
"Minho! Sende iyice saçmaladın nolmuş ya dün? "
Minho artık sinirlendiğini belli eden bakışlar gönderdi. "Jisung! Sözümü yarıda kesme, beni bi dinle. "
Susarak onu dinlemeyi seçtim ve gözlerinin içine baktım ne kadar utansamda. "Jisung, dersin başlamasına daha 10 dakika var. Benimle gel. "
Elimden tutup çekiştirerek ayağı kaldırdı ve peşinden sürüklemeye başladı, siktir şimdi tüm herkes bizi izliyordu yanlış anlaşılacaktı.
Ne olduğunu anlamadığım hızla bizi müzik odasına götürdü ve beni içeriye sokarak arkadan kapıyı kilitledi. Bir dakika, kapıyı mı kilitledi o?
"Şimdi konuşmaya başlıyorum, beni yarıda kesmeyeceksin sonuna kadar dinle. " kafamı onaylar anlamda salladım ve konuşmasını bekledim.
"Jisung dün olanlar aklında biliyorum, utanmanı gerektirecek durumda yok." Benimle böyle ciddi konuşunca fena azıyordum şu adama utanmasam yine üstüne atlardım. Aşırı seksi bi herif.
İç çekerek devam etti. "Bunu istemeden yaptığını da biliyo-" sözünü tamamlamasına izin vermeden dudaklarına yapıştım. Evet, onu öptüm.
Kalbim durmadan atarken onun bunu beklemediğini ve şaşırdığını gördüm. İlk önce şaşırdığından dolayı karşılık vermemişti, dudaklarımı yavaş şekilde haraket ettirince çenemi kavrayarak öpüşüme karşılık vermişti.
Evet ben Han Jisung, şuan Lee Minho'yla müzik odasında öpüşüyoruz. Lee Minho beni öpüyor.
Bir birimizi deli edecek şekilde yavaşlıkta öpüşüyorduk. Hala gerçek olup olmadığını sorguluyordum. Bir kaç dakika sonra dudaklarımı ayırdım ve yüzüne utandığımı belli edecek şekilde baktım.
Fark ettiğin şeyde şu; Bakışları eskisi gibi değildi, nefretle bakmıyordu..
___
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stories are unforgettable ~minsung
FanficSanaldan başlayan bu ilişkide artık yüz yüze görüşememek Han Jisungu sıkmaya başlar.Ve ilişkisini sonlandırır. Hiç beklemediği bir anda eski sevgilisi okuluna nakil olur.