Hızlı ama temkinli adımlarım karla kaplı yola bir hançer gibi saplanırken soğuktan dolayı ağzımdan çıkan dumanlar havaya karışıyordu.
Arkamdaki silahlı adamı umursamayarak ölüme koşuyordum. Nihayetinde izimi kaybettirebilmiştim ona. Adımlarım yavaşl...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm şarkısı: Onur Can Özcan-Yaramızda Kalsın Teoman-Paramparça Mabel Matiz-Sarmaşık
25 Mart 2024 YAZARDAN...
Sabah saatlerinde, güneş ışıkları alayın yemekhanesine bir ok gibi saplanırken Pençe Timi kahvaltısına yeni başlamıştı.
Süleyman kendisini toparlamıştı, zaman zaman ağrısı olsada onu rahatsız edecek bir sorun yoktu. Melike, Süleyman'ı ne zaman boşta görse yanına gidip nasıl olduğunu sorardı. Değneklerle ayakta durabiliyordu Süleyman.
Bora ve Cihangir hararetli bir kavganın içindeydi ama kimse neden kavga ettiklerini anlamıyordu.
Gökalp ise ortalıklarda yoktu.
Süleyman, Gökalp'in etrafta olmadığını fark ederek timine döndü. Dudaklarını aralayarak söze girdi.
"Geçen gün yine silah mevzusu açıldı fark ettiniz mi?" Gözler Süleyman'a döndüğünde Sena, tabağındaki zeytini ağzına atarak söze karıştı. "Kime ne?" diyerek ters bir cevap verdi.
Süleyman ise gözlerini devirerek Sena'ya laf yetiştirdi. "Her gün mü tersinden kalkıyorsun?" Süleyman'ın sorduğu soruyu yanıtlamamayı seçti Sena, uzun bir süre yüzüne baktıktan sonra tabağına dönerek peynir parçasını ağzına attı.
Bu sefer Cengiz araya girdi. "Gökalp Komutan belli ettirmesede Betül Hanım'a laf söyledi." dedi Süleyman'a katılarak. Süleyman ise onu başıyla onayladı.
"Betül Hanım da altta kalmadı ama. Hemen kaptı imayı." dedi Bora. Cihangir ile olan kavgasına bir son verebilmişlerdi.
Yaklaşık üç gün önce Betül tekrardan alaya gelmişti. Bekir Albay ile kısa bir hasbihal yapmışlardı. Alaydan çıkarkende Pençe Timi'nin ısrarları ile biraz daha kalmış, onlarlada sohbet etme şansı olmuştu genç kadının.
Gökalp ise sohbetin arasında iki ay önce Betül'ün alayda silah kullandığını üstü kapalı bir şekilde tekrardan dillendirmişti. Betül, Gökalp'in yaptığı imayı anlayarak hemen lafınıda söylemişti.
Alptekin, ağzında yuvarladığı zeytin çekirdeğini çıkartarak tabağına koydu. "Avukat ya, normal değil mi altta kalmaması? Eşimden biliyorum. Her kavganın sonunda illa ki haklı çıkmayı başarıyor, bazen araya Anayasa'yı da sokunca iptal oluyorum." dediğinde timde büyük bir kahkaha tufanı oluştu. Sena ise ufak bir tebessümle yetindi.
