Giriş

26 9 72
                                    


Ağlasam sesimi duyar mısınız?
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel
Kelimelerin kifayesiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce

Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.

-Anlatamıyorum-
Orhan Veli Kanık

Oy ve yorumları unutmayınSayın Ormanlar💚

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Oy ve yorumları unutmayın
Sayın Ormanlar💚

*hikayede geçen olay ve olgular tamamen hayal ürünüdür. Gerçeklik içermez*

*hikayenin geçtiği herhangi bir zaman yoktur tamamen ütopik bir zaman dilimi ve yer esas alınmıştır*

🐚🐚🐚

peri masallarına hiçbir zaman inanmazdım. Ta ki kendi hayatımı öğrenene kadar. Hayat benim gibilere anca deney tüpünde yaşam vaad eder. Kendi hayatımda da peri masallarından çok Mutasyona benzer.

Çocukluğumdan bu yana hayatın bu acımasız pençesinden kurtulmak için beyaz atlı prense hiç umut beslemezdim. Kendimi var olan sisteme karşı koymak ve asla emir altında kalmamak için eğitirdim. Kimseye boyun eğemezdim çünkü ben bu hayata eksik başlamıştım. Bu nedenle her durumda güçlü ve dik durmalıydım.

Ben kim miyim?

Ben Laden, Laden Köknar. İsmim çalı topluluğu olan Laden bitkisinden türemiş. Laden,
Akdeniz ülkelerinde yetişen, tüylü ve genellikle yapışkan yapraklı, beyaz veya pembe çiçeklere denir. Annem bitkilere hayran olduğunda, ismimi ölmeden önce böyle koymuş. Evet ölmeden önce. Demiştim ya ben bu hayata eksik başladım diye evet her bakımdan eksik ve yetersizdim ve güçlü durmazsam saniyesinde ezilirdim.

bir insanın doğuşu ölümü getirir miydi?
Benimki getirmişti. Hayatın o ince çizgisiydi bu. Dünyaya bir nefes dğarken aynı zamanda ayrı bir hayat son bulurdu.

Yine de bu duruma kendimi suçlu haline getirmiyordum. Olacağı varsa olur. Annem, beni doğururken öldü diye ben de hayata bu denli vicdan azabı ile yaşayamazdım.

Babam ise bana iki yaşıma kadar bakmıştı. Sonra da ölmüş. Belki de yaşıyordur. Peki bunları nasıl mı biliyorum? Hepsi Müdüre Leyla Asan'ın sözcükleriydi. Annem ölmüş olsa bile Babamın bir yerlerde yaşadığını hissediyordum. İçimde bu kadının söylediklerine inanma diyen bir kız vardı.

On yaşıma geldiğimde Müdüre her kız gibi beni de kasvetli odasına çağırıp bütün gerçekler anlatmıştı. Fakat konuştukça daha da kasılıyor ve gözlerime hiç bakmıyordu. Annem Nazlı Köknar ve babam ise Kenan Köknar.

Bu kadar acıklı hikayeye rağmem ayaktaydım ve ileri yönelik planlarım vardı.
Buradan gittiğimde, babamın yanına yerleşicektim. Babamın bir çifliği olduğunu öğrenmiştim. Ve buradan ayrıldığımda onu bulacaktım.

KARA ELMASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin