Öfke Timi

Beraber Bir Gün

Dudaklarını dudaklarımdan yavaşça ayırarak boynuma indirdi. Ve orayı öpmeye başladı. Kafasını bana doğru çevirince bi an göz göze geldik.
"Sanırım bunu yapmamalıydım "dedim.
Kafasını boynumdan kaldırdı ve alnını alnıma yasladı. "Evet yapmamalıydın" dedi ve tekrar ama bu sefer onun dudakları dudaklarımı buldu.
Dudaklarıma kısa bir öpücük bırakarak geri çekildi. "Bir yerlere gitmek istermisin? " dedi. "Aslında benim kafa dağıtmak için gittiğim bir yer var oraya gidebiliriz"dedim. Başını olumluca salladı ve "Orası neresi? "Dedi.
"Sinema " dedim. O önümden çekilince bende arabanın kaputundan kalktım.
Sürücü koltuğunun yanındaki kapıyı açtı ve "Buyrunuz" dedi. Gülümsedim ve arabaya bindim. Oda ardımdan kapıyı kapatarak sürücü koltuğuna oturdu.
Ve yolculuk başladı.....

                                     🌪

Şehirdeki bir avm ye gelmiştik. Sinema bölümüne gidip filmlere bakmıştık.
Mirza ne kadar komedi istese de ben korku filmi istediğim için ona bilet almıştık. Şu yeni çıkan siccin 8 e girecektik. Filmin başlamasına 1 saat vardı. Bizde avm yi gezmiş sonrada gördüğümüz suşicide durmuştuk.
Şimdi ise zorla Mirza'ya suşi yedirmeye çalışıyordum. "Ya hayır yemiycem " diyerek Kafasını bir o tarafa bir bu tarafa çeviriyordu. Çenesinden tuttum ve "Çiğ köfte severmisin? " Dedim.
"Evet " dedi. "Eh o zaman suşi de yersin ikiside Çiğ et " dedim. "Olmaz " diyerek çenesini elimden kurtarmaya çalıştı.
Zorla zor suşiyi ağzına soktum ve yuttun diye ağzını kapattım. Tam beş dakikadır suşiyi yutamıyordu. "Yut artık yoksa elimi boğazına sokup zorla ben yutturucam " dedim. Bu tehdidimle hemen yuttu. Memnunca Gülümsedim.
Elimi ağzından çekti ve "Oldumu " dedi.
"Oldu. Tadı nasıldı " dedim.
"Değişikti aynı senin Tadın gibi" dedi.
Arkadaşlar bu adamın dili ne söylir.
Boğazımı temizledim ve "Hadi sinemaya gidelim filme geç kalacağız "dedim.
Bu halime güldü ve ayağa kalktı.
Hesabı ödeyerek çıktık. Yürüyen merdivenlere gelince önümüzdeki bir adamın bağcıklarını bağlamak için eğilir gibi yaptığını ama önündeki etek giyen kızın fotoğrafını çektiğini fark ettim. Ensesinden tuttuğum gibi kaldırdım ve
"Ne yapıyorsun lan sen" diyerek bağırdım. Mirza anında "Yine ne oldu" diye sordu. "Bu gerzek aklınca kızın kızdan izinsiz fotoğrafını çekiyor " dedim. Benim sesimle herkes bize döndüğü için kızda çocuğu fark etmişti.
Kıza doğru döndüm ve "Şikayetçi olmak istermisin ?"Diye sordum. "Hayır ne halleri varsa görsünler " dedi.
O sırada yürüyen merdivenlerin sonuna geldiğimiz için inmiştik.
"Bak ben askerim istersen sana yardım edebilirim " dedim. Kız benim asker olduğumu duyunce onları Şikayet etmeyi kabul etmişti. Biz filme Gideceğimiz için Rüyayı arayıp olayları kısaca anlatmış ve buraya gelmesini söylemiştim. Rüya zaten dışarıda olduğu için buraya hızlıca gelmişti.
Bizde Sinema salonuna gidip oturarak filmin başlamasını bekliyorduk.
"Hayır niye korku seçtiysen.  Sanki hayatımızdan ekşın eksik oluyor birde bunu izliycez "  Mirza sabahtan beri söyleniyordu. "Korktun mu sen " dedim.
"Ne korkucam be ben dağda itlerle çatışıyorum bundan mı korkucam " dedi. "Dağda itlerin anasını sikiyorsun burda bunlara birşeyde diyemezsin dikkat et " dedim. Tam birşey diyecekti ki flim başladı. Hemen eli kolumu buldu ve sıkı sıkı tuttu. Ekrana baktığımda cine benzetmeye çalışılan bir varlık gördüm. Bu adam dağdaki itlerden deilde korku filminden korkuyordu. Flim bittiğinde Sinema salonundan çıkmıştık. Flim boyunca Mirza'nın küfürlerini dinlemiştim. Elini iki saat boyunca kolumdan çekmemişti. Avm nin garajına gelince elini kolumdan ayırdım.
"Tüm flim boyunca kolumu tuttun al çıkar senin olsun istersen " dedim.
Bu halime güldü. Kolumda beş parmağının izi çıkmıştı. Bunu farkedince hemen kolumu tuttu ve
"Çok acıdımı? " Diye sordu.
"Sayende hiç hissetmedim " dedim.
Üzgün yüz halini görünce elimi omzuna koydum ve "Önemli deil bundan daha kötülerini de gördüm " dedim.
Sıkıntıyla nefes aldı ve arabanın kapısını açtı. Bende hemen kapımı açıp yerime oturdum. Oda yerine oturuca arabayı çalıştırdı. Yol boyunca ikimizde sessizdik. Eve geldiğimizde arabadan indim ve zile bastım. Mirza'da arkamdan geliyordu. Kapıyı Tuğrul açtı ve "Sonunda geldiniz " dedi.
"Niye noldu "diye sordum. Başıyla içeriye işaret etti. Oturma odasına geçince tüm timin ve anlamların burda olduğunu fark ettim.
"Kötü birşey mi oldu ? "Dedim. Ablam
"Bugün cenazede bir adam yanıma geldi ve bu mektubu sana vermemi söyledi " dedi. O sırada elindeki zarfı fark etmiştim. Elimi uzattım ve mektubu istedim. Mektubu alınca açtım ve okumaya başladım. "Annenin cenazesine gelmemen ne büyük ayıp.
Bilirsin ben ayıbı sevmem. Bu ayıbın bedelini sevdiklerinin canıyla ödeyeceksin. Gidip Mirza'nın odasına baksana A. " Yazıyordu. Mektubu kenara fırlattım ve koşarak Mirza'nın odasına çıkmaya başladım. Kapıyı açınca yatakta yatan iki cesedi fark ettim. Diğerleride arkamdan gelmişti. Cesedi gören ablam büyük bir çığlık koparmış ve dizlerinin üzerine çökerek ağlamaya başlamıştı.
Mirza "Asena bunlar kim bunlara bu şeyi kim yaptı " diye sordu.
"Yurtdışındalar dı" dedim ve ablama döndüm. "Bana yalan söyledin sen bunu nasıl yaparsın onların ölme ihtimali olduğunu biliyordun " dedim.
"Siz onu ortadan kaldırdınız sandım " dedi ve daha çok ağlamaya başladı.
Mirza "Asena kim bunlar "diyerek yüksek sesle bağırınca ablam dahil herkes susmuştu. Odada sadece nefes sesleri vardı. "Abilerim " dedim. Ve sonrasında büyük bir yaygara koptu...

Evet bir bölümün daha sonuu

Arkadaşlar bende klostrofobi var dar alana gelemiyorum bu çoğu kişide var. Ama ben bazen oturduğum yerde bile nefes alamıyorum

🖤🖤