Biraz buruk, biraz acı doluyum. Hele ki bu havada, en sevdiğim şehirde.. Sorun da bu ya, en sevdiğim şehirden beni ayırmak istiyorlar. Annem ve babamın ayrılığı bana birçok şeye mal olmuştu oysa ki. Şimdi annemin evlendiği adam beni doğup büyüdüğüm evimde istemiyor. Anneme de kırgınım. Bir senedir tanıdığı adamı bana tercih etti. Nasıl bırakır giderim ben bu güzel manzarayı.. Bu çatı katı odamı, arkadaşlarımı, beni istemeyen annemi.. Babam.. Babam beni arayıp sormaz bile. Hala daha işleri ailesinden önce geliyor. Akillanmadı annem onu bıraktıktan sonra.. Şükür etmeli yine de.. O evlenmedi. Haftasonu yola çıkıyorum. Babamın yaşadığı tatil kasabasına gideceğim. Şehir merkezindeki özel okula gönderecek beni, iyi hoş da neden bana sunuyorlar yeni baslayacagim hayatımı? Neden benim secmeme izin vermiyorlar? Sabahtan beri anneme surat asiyorum belki göndermez diye ama kadının umru değilim. Artık kalmamın bir anlamı olmadığına göre toplan ve yol al Blair dedim kendime..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maviliklere Doğru
RandomGözlerimi çevirdim. Mavi dalgalanıyordu önümde. Yukarıya bakmama gerek bile yoktu. Maviydi bu dünyanın hükmedeni. Ben de kapıldım..