ÖLÜ DERİLER

Giriş.

"Bu kızı bana satacaksın Mehmet." dedi karşımda ki adam bağırarak.

"Kızım daha çok küçük Halil olmaz." dedi babam.

Yani büyük olsam satacaktı.

"Şirketin için yani öyle düşün." Adam'ın elleri omzumda gezindiğin de sinirle eline vurdum.

"O ellerini omzumdan çek Halil mi ne boksan." dedim bağırarak.

Abim Halil denen adam'ın yüzüne bir yumruk geçirmişti."Sen kızın yaşında ki kızı kendine kadın diye almaya utanmıyor musun lan?"

"Utanmıyorum lan var mı diyeceğin?" dedi.

Abim sinirle adama bir tekme attığında gözlerim kocaman açıldı."Anca benim cesedim bu evden çıkınca alırsın bu kızı anlıyor musun?"

"İyi bizde cesedini çıkartırız evden." Silahı abime tuttuğunda abime bir el ateş etmişti. Bir el ateş etmek ile kalmamıştı. İki el daha etmişti.

"Üç trilyon veririm. El dokunulmamış kız daha ne isteyeyim?" dedi.

Resmen satılıyordum, apaçık satılıyordum. Adam'ın eli tekrar omzumda gezindiğin de eline sinirle vurdum.

"Bana dokunma dedim sana." dedim.

"Karım olmayacak mısın? Neden dokunmayayım?" dedi.

"Tamam üç trilyonu kabul ediyorum." Babam kabul ediyorum dediği yerde yıkıldım resmen. Evim başıma yıkıldı fakat fark etmedim bile.

"Baba." dedim güçsüz sesim ile.

Adam gözlerini boynumda gezdirirken kazağımın boynunu düzelterek boynumu kapattım.

"Baba yapma." dedim sinirle bağırarak.

Babam beni dinlemeden yerinden kalktı. Adımlarını merdivenlere yöneltti. Nereye gidiyordu acaba pislik.

Adam elini tekrar omzuma attığında elimi sinirle omzuna vurdum."Senden nefret ediyorum. Seni tanıdığım güne, bizim evimize geldiğin güne lanet olsun." dedim sinirle.

"Neden öyle diyorsun bebeğim?" dedi.

"Kes, bana bebeğim deme. Ben daha yirmi üç yaşındayım. Ben senin kızın yaşındayım lan." Elimi başıma götürerek güldüm."Ah tabi sen onu da satmışsındır nasıl düşünemedim." dedim bağırarak.

Elleri saçıma gittiğinde saçımı aşağıya doğru çekti."Bak Ecmel, ben seni severek almıyorum. Ben takıntılıyım anlıyor musun? Ben istediğim kadını paramı verir elde ederim." Yüzüme eğildiğinde nefesini yüzümde hissettim. Sinirle yüzümü çevirdim."O elin bana kalkmayacak. Senin o bana kalkan elini kırarım." dedi sinirle.

Saçımı bıraktığında kafamı düzelterek yüzüne baktım."İğrenç bir adamsın, iğrençsin." dedim sinirle bağırarak.

Babam aşağıya indiğinde yüzünde bir gram duygu bile hissetmedim. İçeriye giren adam babam'ın önüne Çantayı bıraktı. Çanta önüne bırakıldığında bana bakmadı bile."Ecmel'i al kalk git." dedi.

"Seve seve." Çirkin dişlerini göstererek güldü.

"Baba Allah belanı versin senin. İnşallah hayatın boyunca yüzün gülmez." dedim bağırarak.

Halil yerinden kalktığında bana baktı."Ben gitmek istemiyorum." dedim bağırarak.

"Paranı verdim güzelim." dedi.

"Kes, iğreniyorum senden." dedim.

Ayağa kalktığımda babama baktım."Seni asla sevmedim ve sevmeyeceğim." dedim.

Halil pisliği kolumdan tuttuğunda beni sürükleyerek evden çıkarttı. Kar yağıyordu. Bugün benim ölüm günümdü resmen. Hayatım bitmişti.

Arabaya binmek istememiştim."Binmek istemiyorum bırak." dedim sinirle.

"Bineceksin Ecmel." dedi.

"Binmeyeceğ-" diyeceğim sırada kafamı sinirle arabaya sokmuştu ardından ise vücudumu.

"Bak Ecmel, ben deliyim. Benim kafamın tasını attırma öldürürüm seni." dedi.

"Ne diyorsun lan sen." dediğimde ise yüzüme patlayan tokat ile yüzüm yan tarafıma düşmüştü.

Bir evin önünde durduğumuzda sinirle arabadan indim.

"Gel hadi güzelim." dediğinde Halil'den ve babamdan bir kez daha iğrendim.

"Çık yukarıya geliyorum." Yüzüme baktı çıkmaya pek de gönlüm yoktu."Çık yukarıya." dedi bağırarak.

Bu zamandan sonra kurtuluşum yoktu zaten. Adımlarım yukarıya yöneldiğinde yavaş adımlarım ile yukarıya çıktım. Odaya girerek kapıyı kapattım ve kilitledim. Gözümden düşen bir damla yaşı elimin tersi ile sildim. Babam beni üç trilyon için satmıştı.

Kapı çaldığında kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda ise içeriye Halil yüzüme sinirle baktı. Kapının önünde durdum."Beraber yatmayacağız. Evli olmadığım bir adam ile yatmam." dedim.

"Ecmel, gözlerime bak. Gözlerim asla öyle demiyor." dedi elini belime koyarak.

Elinin üzerine elimi atarak çekmeye çalıştım. Fakat çekemedim. Halil kapıyı açtığında beni içeriye soktu."Sana, dokunmam sanma dokunurum Ecmel." dedi.

"Halil istemiyorum bırak." dedim.

Pis dudaklarını boynumda hissettiğimde vücudum titredi. Ellerim göğsüne gittiğinde, onun gücü karşısında güçsüz kaldım.

"Bırak." diye bağırdımda ellerini vücudumda gezdirdi.

"Bırak Halil bırak." dedim bağırarak.

Boynumun her yerine öpücükler bırakıyordu. Ellerini vücudumda gezdiriyordu."İster iste, ister isteme. Senin fikrin beni asla ilgilendirmez.

Vücudumdan, boynumdan iğrendim. Pis dudakları boynuma pis pis öpücükler bırakmıştı. Saçlarımı parmağına doladığında gözlerimi gözlerine diktim.

"Yapma Halil." dedim.

Ayağımı kaldırıp erkekliğine vurduğum da elleri saçlarıma dolandı."Seni öldürürüm Ecmel anlıyor musun? Seni öldürürüm." dedi sinirle bağırarak.

"Senden nefret ediyorum. Uzak dur benden." dedim bağırarak.

"Senden uzak durmayacağım Ecmel." Kafamı aşağıya doğru çekti."Gözlerime bak Ecmel. Seni sevdiğim için almadım. Takıntı yaptım ben sana anlıyor musun?" dedi.

"Bırak beni nefret ediyorum senden." dedim tekrar bağırarak.

Yüzüme geçirdiği tokat ile yüzüm acımıştı. İlk günden, ilk dayağımı yemiştim. Hayat buydu işte.