Annemin evi toplama sesleri kapalı kapıma ve yalıtımlı duvarlara rağmen bana geliyordu. Her ne kadar ev toplu olsa da sanırım kendini rahatlatmak için yapıyordu bunu.
Y: Gideyim de yardım edeyim bari.
Dedim ve odamdan çıkıp annemin yanına gittim.
A: Oğlum neredesin sen gel tut bakayım şunları
Y: Anne dur daha yeni geldim
A: Ayağına da çek basma oraya daha yeni sildim
Anlaşılan stresli haline denk gelmiştim ve ne yapsam bir şekilde laf edecekti. Bir kaç iş daha verdikten sonra sonunda durduk.
A: İyi tamam mis gibi oldu ev.
Y: Zaten önceden de güzeldi canım.
A: Tabi canııım, o kirleri hiç görmezsiniz zaten babanla sen. Ha bu arada odanı geçen hafta temizlemiştim dağıtmadın değil mi?
Y: Yok hiç dağıtmadım hala düzenli.
A: İyi güzel Zeynep senin odanda kalacak çünkü.
Y: Ne?
A: Bizim salonda rutubet var biliyorsun. Senin gibi o da alerjik ikiniz de kalamazsınız salonda. Mecbur aynı odada kalacaksınız. Koltuğunu yatak yaparız sen orada yatarsın.
Şimdi burada araya girmem lazım yoksa kafanız çok karışır. Öncelikle bizim ev 2+1 bu yüzden salon dışında sadece benim ve annemlerin yatak odası var. Benim odam da küçük olduğu için değişik bir ranza aldık, üst katı yatak alt katı ise koltuk ve orayı ders çalışma alanı olarak kullanıyorum. Şimdi hikayeye dönebiliriz.
Bu durum beni baya bir heyecanlandırmıştı fakat anneme çaktırmadan devam ettim.
Y: He öyle desene bende ben salona geçeceğim sandım.
A: Yok oğlum hiç yapar mıyım öyle sende alerjiksin sonuçta.
Y: Eee başka detay falan öğrendin mi dün babamla konuşurken?
A: Çok konuşmadık işte sabah erkenden otobüse bindirmişler tek başına geliyormuş. Bir de baban dedi biliyorsun İstanbulda kira ve ev fiyatları belli amcanlar çok uzun bir süre ev bulamayabilirlermiş. Baban bulsalar bile en erken seneye bulurlar diyor.
Bu noktada kulaklarıma inanamıyordum belki de bir sene boyunca kuzenim de olsa bir kızla aynı odada kalacaktım. Gerçi aklımın mantıklı bir köşesi o kadar uzun süre koltukta yatmanın getireceği ağrıları düşünmüyor değildi.
Bir süre daha geçtikten sonra sonunda kapı çaldı. Hemen annemle beraber açmaya gittik. Açtığımızda kapının ardında bizi tabiki de babam ve Zeynep bekliyordu.
Gözüm hemen Zeynep'e takıldı ve öylece kaldım. Üstündeki giysiler ile çok güzel duruyordu. Ama benim gözüm neden bilmiyorum ayaklarına kaydı. Ayakları çorapsızdı ve sandaletin içinde çok güzel duruyorlardı. Zeynep'in gerginlikten parmaklarını kıpırdatması da ayrı bir güzellik katıyordu.
(Z = Zeynep)
A: Hoşgeldiniz! Zeynep'ciğim nasılsın kızım?
Z: İyiyim Gülten teyze sen nasılsın?
A: Bende iyiyim işte nasıl olayım. E hadi geçin içeri kapıda durmayın.
Ben bu sırada hala Zeynep'in güzelliğinden kendime gelememiştim. İsterseniz size biraz nasıl göründüğünden bahsedeyim.
Öncelikle Zeynep son gördüğümden beri aşırı değişmişti, dışarıda görsem tanır mıydım hiç emin değildim. Zeynep bildiğim kadarıyla 1.65 boylarında, zayıf, sarı saçlı ve kahverengi gözlü bir kız. Ayak numarasını tabiki de bilmiyorum ama yaklaşık on saniye önce kesinlikle öğrenmem gerektiğine karar verdim.
Benim dalgınlığımı gören Zeynep ilk adımı atmaya karar vermiş olacak ki konuştu:
Z: Sen nasılsın Yusuf abi?
Abi mi? Bak sen. Son görüştüğümüz de abi dememek için bayağı bir direniyordu oysa, neyse.
Y: İyiyim bende. Sen nasılsın?
Z: Ben de iyiyim ya sadece biraz yol yorgunluğu var.
Bu selamlaşmadan sonra içeri geçtik.
B: Yusuf hadi oğlum al Zeyneb'in eşyalarını odana gidin biraz kaynaşın çok uzun zamandır görüşmediniz biz sizi çağırırız yemek hazır olunca.
Y: Tamam baba. Hadi gel Zeynep.
A: kızım öyle çıplak ayak gezme üşütürsün terlik vereyim.
Z: Yok teyze iyiyim ben böyle sağol.
Zeynep'in eşyalarını aldım ve odama gittik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Kuzenimi Gıdıklama Hikayem
Ficção AdolescenteGelin size liseyi yaşadığından farklı bir şehirde kazandığı için bizde kalmak zorunda olan kuzenim Zeynep'i gıdıklama hikayemi anlatayım. ______________ Önemli: her ne kadar ana odağı gıdıklama olsa da bu hikaye sadece gıdıklama üzerine kurulu değil...