~Giyuu~
Üniversiteye başlamıştım. Hala bir arkadaşım yoktu. Sabah erken uyanıp yüzümü yıkadım ve giysilerimi giyindim. Birazcık hamarat olduğumdan iki yumurta kırıp pişirdim. O süre zarfında çantama defterimi ve kalemimi attım. Yemeğimi yedikten sonra mutfak tezgahına attım ve evden çıktım. Öğrenci olduğum için tek başıma kalıyordum.
Otobüsle okula yetiştikten sonra içeri girdim. Herkesin saçma sapan sohbetleri, birbirinin arkasından konuşan kız grupları, sevdiği kız için arkadaşını zorbalayan erkekler. Hepsinin amına koyayım. Okulun varlığını kabul etmek istemiyordum fakat zorundaydım. Sonuçta buraya 12 yıldan fazla geliyoruz. Eğitim için mi? Kim bilir...
Sınıfa geçtikten sonra en arka sıra cam kenarını kapmayı başarmıştım. Kafamı sıraya gömdüm ve okyanus mavisi gözlerimi açıkta bıraktım. Herkes melek yüzlü şeytanlara benziyordu. Mor siyah karışımı saçlı bir kız yanıma doğru yaklaşıyordu. Sıramın dibinde durdu.
"Ara ara~ Tomioka-san siz olmalısınız."
Kafamı sıradan kaldırdım ve kıza baktım. Gülümsüyordu. Neden her şey bu kadar basit?
"Benim."
Kız, dosyayı sıraya koyup ismimin yanına işaret koydu ve imza atmam için dosyayı bana uzattı. Herkesin vesikalık resmi ve ismi yazıyordu.
"İmza atabilir misiniz?"
Gülümseyerek sordu, görünüşe göre çok pozitif biriydi.
"Tabii."
Duygusuz ve umursamaz bir tavırla söyledim. Her zaman ki gibi. Kapıdan bir kız daha girip birine seslendi.
"Shinobu! Kagaya-san seni çağırıyor!"
"Geliyorum! Ah şey ben gelene kadar dosya sizde kalabilir mi?"
"Tabii"
Shinobu demek... sınıftaki herkesin sıfadını incelemeye başladım. Iguro obanai hmm.. ağzı neden maskeli bunun, tch çok saçma. Kyojuro rengoku, Kanroji mitsuri, Tokito muichiro, Uzui Tengen, Genya shinazugawa Kocho shinobu, Shinazugawa sanemi... Bu tip ne be. Her an kavgaya karışacakmış gibi duruyor. Kocho kanae, Sabito, Makomo...
Bir süre sonra Shinobu denilen kız yanıma geldi.
"Teşekkürler Tomioka-san!"
Başımı sallayıp tahtanın olduğu tarafa döndüm. Herkes yavaş yavaş geliyordu. İki kişi oturacağımızı bilmiyordum. Herkes ikili oturmuştu. Maskeli çocukla kavgacı çocuk yan yana oturup sohbet etmeye başladılar. Shinobu ile pembe yeşil saçlı kız hemen yan sıralarına oturdu. Uzun siyah saçlı kızla mavi gözlü siyah saçlı bir kız yan yana. Oflayıp dışarıyı izlemeye başladım. Yanıma mor gözlü turuncuya yakın saçları olan bir çocuk geldi.
"Selam! Oturabilir miyim?"
"Tabii."
Yine duygusuz bir şekilde söyledim.
"İsmin ne?"
"Giyuu. Tomioka Giyuu."
"Ben de Sabito memnun oldum Giyuu!"
Elini uzattı. Pek alışık değildim bu şeylere ama elini aldım.
"Ben de.."
"Nasılsın bakalım?"
Bu neden bu kadar enerjik ve benle konuşmaya çalışıyordu..?
"İyi."
"Ah ben de iyiyim! Hep iyi ol"
"Sen de.."
Gyomei-san'ın gelmesiyle derse başladık. Ve dersi bitirdik. Birkaç ders geçtikten sonra öğle arasına girdik. Sabito bana döndü.
"Giyuu"
"Hm?"
"Arkadaş olalım mı?"
Elini uzattı. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Utanmıştım. Tuhaf gelmişti. İlk defa biri benimle arkadaş olmak istiyordu. Hafifçe titriyen elimi uzattım.
"Olalım.."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Selam! Yeni bir hikaye eklemeye karar verdim. Umarım beğenirsiniz. Elimden geldikçe yeni bölümler yazmaya çalışacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin İhtiyacı 🫀 (SaneGiyuu)
Fanfictionüniversitede birbiriyle tanışan iki gencin zaman geçtikçe birbirlerine bağlanıp tek ihtiyaçlarının birbiri olduğunu anladığı bir hikaye. keyifli okumalar.
