Taşınma

211 7 0
                                    

Ben Kumsal. Bugün İstanbul'daki yuvamdan babamın işi yüzünden İzmir'e taşınmak üzereyim. Şuan son olarak benim odamın malzemeleri arabaya yüklendi. Bende valizimin üzerine oturdum. Annemi ve babamı bekliyorum. Ama lanet olsun yani. Buraya bu denli alıştım herkesi tanıyorum. Ama kimse beni dinlemedi ben kimim ki? Bu arada ailemden bahsedeyim. Annem Nursel. Sıcak kanlı sevecen ailesini çok düşünen,şirin sakin sessiz ufak tefek bir kadın. Babam Tayfun. Babamsa,biraz kibirli,kızgın,komik birisi. Ama beni pek sevmez. Her neyse. Kardeşim falan yok. Tek çocuk olduğum içinde her dediğim oluyor. Herşeyim var tabii bu yetmiyor. Sadece maddi değer yetmiyor. Manevi değer lazım. Her neyse kendimden bahsedeyim ben sarışın mavi gözlü bir kızım. Saçlarımın uçlarını her hafta başka renk yapıyorum. Az önce mora boyadım. Bir hafta idare ederim. İzmir'de bir siteye yerleşeceğiz. Umarım Defne gibi iyi bir arkadaş bulurum. Defne İstanbul'da kalıyor. En yakın dostumu bırakıyorum. Ve İzmir'e yerleşiyorum.
"Kumsall. Kızım arabaya bin hadi gidiyoruz."
Bu annem. İşte başlıyoruz. Arabaya bindiğim an Defne'ye mesaj atmak geldi içimden. Telefonu aldım ve.
-DEFNEE
-HE KANKA
-ŞEY BİZ ÇIKTIKTA. HABER VERMEK İSTEDİM.
-YAA BANA UĞRASANIZA.
-BABAMA SÖYLEMELİYİM.
-BEKLİYORUMM.
Boğazımı temizleyip babama yaklaştım. Kırgın bir ses tonuyla.
"Baba. Defne mesaj attı bana uğra gitmeden göreyim diye. Acaba uğrayabilir miyiz?"
Dedim birkaç saniye nefesimi tuttum. Babam beni şaşırtan bir ses tonuyla.
"Tabii kızım. Hemen uğrarız tarif et bana yeter."
Yolu alel acele tarif ettim. Defne'ye sürpriz yapacaktım.
***
Defne'lerin kapıya gelince hızlıca ve heyecan içinde kapıyı çaldım. Defne "Off kim o ya bu saatte" deyince.
"Beni beklemiyordun heralde gidebilirim." Dedim. Bir çığlığın ardından evin kapısı açıldı. Defne beni boğacak derecede üzerime atlayınca bende sarıldım. Biraz onunla takıldık bilgisayarları bırakıp konuştuk. İlk kez oluyor. Annem gitme vakti deyince üzüldük tabi. Vedalaşma zamanıydı. Vedalaşmalardan nefret ederim. Vedalaşırken deli gibi ağladık. Bu ağlaşmalar bitince astım spreyimi sıkmam gerektiğini anladım. Sıktım ve üzüntüyle arabaya bindim. Arabada bilgisayarımdan film açmak istedim. İnternet paketini açıp internete bağlandım. Film düşünürken aklıma"Aynı Yıldızın Altında"filmi geldi. Belki 372937274. izleyişim. Ama yinede bu filme bayılıyorum,asla bıkmam.Çantamdaki çikolata deposunu hatırladım. Arada krizlere girdiğim için yanımda olmaları şart.Çikolata yiyip biraz süt içtikten sonra Defne'den tam 1240 mesaj geldiğini gördüm. Ama şuan okuyamayacak kadar yorgundum.Defne'ye
-YOGUNUM. diye mesaj atıp yolu izlemeye başladım.Uyuya kalmışım. Uyandığımda saat henüz 15.00 dı ve babam park etmeye çalışıyordu. Herşeyimi çantama tıktım. Ve çantamı koluma aldım. Eve girdikten sonra eşyalar 10 dakika içinde geldi. İçeri attılar el birliği ile. Benimkiler odama çıkarıldı. Düzenleme yapmam gerekiyordu. Hemen makyaj valizimi (evet makyaj valizim var.) arabadan alıp makyaj masama yerleştirdim herseyi. Sonra dolabımı yerleştirdim. Herşeyi bitirdiğimde saat henüz 17.00 dı. Bende biraz dolaşmak için bir şort ve salaş tişört geçirdim. Çantama kitap battaniye vb koyup evden çıktım. Evden çıktığım anda karşıma deniz çıktığı için bir şezlong bulup oturdum. Ve kitabımı okudum çok dalmıştım saat 19.00 olmuştu. Hava serinliyordu ve kararıyordu. Aylardan Haziran ama hava henüz tamamen ısınmadı. O yüzden battaniyemi üzerime aldım. Sonra ayın çıktığını gördüm. Ve artık eve gitmeliyim dedim. Eve doğru yürürken birine çarptım. Çok tatlı biriydi. Ama ayağımın acısı onun tatlılığını bastırınca özür dileyip yürümeye devam ettim. Arkamdan "önemli değil" dediğini duydum. Ama duymamış gibi yaptım. Çok utanmıştım.Lanet olası sakarlığım sağolsun yine rezil oldum.

İnatçı sevgilim.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin