Inupi,Nerede?

35 3 2
                                    

Taiju'nun arabasinda,bir yere gidiyorum. Nereye gidiyorum şu anda bilmiyorum ama bir yere gidiyorum. Başım çok ağrıyor. Midem cok bulanıyor. Taiju'nun cebinden arakladığım hiçbir Esrar iyi gelmedi. Hiçbiri iyi gelmeyecek. Yol boyunca,burnum kanadı. Yol boyunca, başım döndü. Yol boyunca, kendimi kötü hissettim. Yol boyunca..bayılacak gibi oldum. Ama sonunda atlattım. Sonunda buradayım. Sonunda, bir yere geldim. Bir mekana geldiğimde, Taiju'in koluma girdiğini anımsıyorum. Gerisi, ben de yok. Gerisi, kiimse de yok. Gerisi diye bir şey yok.

&&&

Neredeyim ben? Yine neredeyim? Yine nereye getirildim? Kesinkes,kesinkes biliyorum ki Haruchiyo-kun beni öldürecek. Kesinkes,kesinkes biliyorum ki Haruchiyo-kun benim canım cikana kadar bana eziyet edecek. Nereye gidiyorum ben böyle? Nereden geliyorum? Başım kazan gibi. Başımı hissetmiyorum. Başım gerçekten çok ağrıyor. Üzerimdeki örtüyü kaldırıp birisinin desteği ile yerimden dogrulurken çokta asinasi olmadığım bir yüzle karşılanmıştım. Kaslarım hayretle havalanirken sesimi bulamayıp bir anlık girdiğim öksürük krizinden birisi sırtıma vurmuş, birisi su uzatmisti.

'Daha iyi misin?' (Chifuyu)

Ses gelen yöne doğru gözlerimi çevirip korkak adımlarla yatağın kenarına doğru saklanmış, ardından başımı sağa sola sallamistim.

Ne yapıyorsun,ne? Neredeyim ben?!

'Korkma aptal. Ne biçim çete uyesisin sen?' (Izana)

Siz, benim burada ne işim var?

_Bekle, çekilin bakayım. Hajime, uyandın mı? Mikey'e ne yapmamız lazım söyle_

'Draken bir dur çocuk yeni uyandı. Hem kendi kafası da iyi değil.' (Izana)

Bakışlarım hala hepsinde gezinirken sonunda ayağa kalkarak örtüyü üzerime sardım.

I-inupi,nerede?

_Inupi-san'a ne oldu?_

INUPI!

'Bağırma boşuna. Yer değiştirdiniz gibi bir şey oldu.'

Ne?

Şok olmuş gözlerle hepsine tek tek bakarken tanımadığım yüzlerin de olduğunu fark ederek ellerimi saçlarıma geçirdim. Ardından saçlarımı var gücümle cekmeye başladım.

Bırakın beni. Bırakın. Dalga geçiyor olmalısınız. Bırakın!

'Boşuna bağırıyorsun. Biraz sakinleş. Biraz kokoain alır mısın?'

Gri saçlı çocuğun elinde tuttuğu toza doğru saldiracakken tozu benden kaçırdığı için bende hemencecik yere cokmustum. Bir nevi düşmüştüm ve pekte umrumda degildi.

Ver onu bana.

'Nasıl hissettiriyor, böyle iğrenç bir şeye bağlı olmak?'

'Izana bence bunu yapmamalıyız.' (Kaku)

'Neden Kakuchou? O yaparken bir sorun yoktu da biz yapınca mı sorun oldu?'

Kime ne yaptım ben?!

'Mikey'i sen zehirlemedin mı?'

_Yanlış anladınız. Koko ona bir şey yapmadı._

"Ama her şekilde, o malları Haruchiyo'a sağlayan oydu."

Halusinasyon görüyorum. Eminim bu bir illüzyon. Yoksa Hakkai ve Mitsuya'in burada olmasına imkan yok. Kan çanağı olmuş gözlerimi ovalayarak daha da acimasini umursamadan gözlerimi Mitsuya'a çevirdim.

Mitsuya-chan?

"Ah merhaba Hajime. Özledin mi beni?"

_Korkutmayalim onu. Önce biraz sakinlessin._

Inupi, nerede?

"Ne yapacaksın sen onu? Yangından kurtardın, iki hırsla onu korudun, öldurmedin diye aşığı mı oynayacaksınız?" (Hakkai)

"Hakkai. Abuk subuk konuşma." (Chifuyu)

"Hiçte abuk subuk konuşmuyorum. Ne bu? Hangi paralel evren? Bu herife iyi davranmak zorunda mıyız? Siz iyiyi oynayın. Ben bu herifi sikmeden bırakmam."

Karnıma yediğim ağır darbe ile ağzıma gelen kanı kenara doğru tukurmus, ardından arda yediğim tekmelerden savrularak olduğumuz odanın en köşesine doğru atilmistim. Sonunda birisi bu kuvvetli herifi durduğunda kendim de durabilmiştim.

"Hakkai. Saçmalama."

"Ama Taka-chan-"

_Inupi, senin yerine Bonten'e girdi Koko. Seni bize kaçırdı. Şimdi de o o mahzene girdi._

"Sence kurtulur mu Koko-chan.?"

Vücudum zangır zangır titremeye baslamisti. Bakislarim yeniden hepsinde gezinirken tanımadığım bir mavi saçlı çocuk, kolumdan tutup beni kaldirmisti.

"Önce seninle ilgilenelim. Smiley, Mikey ne zaman hastaneden çıkıyor?" (Southa)

"En geç 2 hafta."

"Iyi o halde. O gelene kadar onun odasında kal. Sonra yine onun odasına bir yatak koyarız. Bizi zora sokma. Yoksa seni bağlar, yemek vermem ve eziyet ederim. İnan bana, acımam."

"Acımaz." (Chifuyu)

Hepsinde gözlerim fıldır fıldır dönmeye devam ederken yorum yapmamış, ardından adının Southa olduğunu öğrendiğim çocuk beni bir odaya götürmüştü. Oda fazla rutubetli olsa da şimdilik bu umursadığım bir şey değildi. Önce beni yatağa oturtmuş, hic konuşmadan dümdüz surat ifadesi ile yaralarımı temizlenmiş, yeni kıyafetler bile giydirmisti. Vücudum bir poşet gibi olduğu için hareket etmekte zorlaniyordum ve bu robot çocuğun epey yardımı dokunmuştu. Sonunda saçlarımı da kendi isteği üzerine keserek kısaltıp beni tek elimden demir yatak başlığına kelepçe ile bağlayıp yatağa itmisti.

"Artık dinlen. Kacma diye bağladım. Aç mısın?"

Bana biraz kokain ver.

"Ananı."

Lütfen. Rica ediyorum.

"Kolonya içer misin?"

Dalga geçiyorsun.

"SANA ORADA INUPI SENIN ICIN KENDINI FEDA ETTI DIYORUZ, KENDINE GEL VE DINLEN. SESINI KES. TAMAM MI?! EGER KENDINI KOTU HISSEDERSEN ORADA ISPIRTO VER. ASLA SANA UYUSTURUCU VERİLMEYECEK. SOK O KIT AKLINA BUNU. SEN BAĞIMLILIGINA DEVAM ET DIYE DEGIL, HAYATINA DEVAM ET DIYE INUPI KENDINI FEDA ETTI GÖT HERIF"

Beni hem sarsıyor, hemde ağlayarak konuşmaya,daha doğrusu bağırmaya devam ediyordu. Odaya girip Chifuyu ve kardeşi onu goturmese de muhtemelen bağırmaya devam edecekti. Sonunda uyuşmuş vücudum sayesinde Kaku baba ispirto koklakmjs, Vücudum kendini tamamen yatağa bırakmıştı.

Duyduklarım.. doğru mu gerçekten? Hiç konuşamaz miyim onunla?

Burnumun ucu sizlamisti. Kimse cevap vermiyordu. Yattığım yerden biraz doğrulup minik pencereden gözlerimi siyah gökyüzüne çevirdim. İçimi huzursuz eden şeyler, daha çok büyüyor gibiydi.

*_Inupi-san. Sana böyle seslenmeyi seviyorum. Bugün, bir şeyler öğrendim. Ve çok kızgınım. Eğer Vücudum uyuşuk olmasaydı seni o delikten bulur bir güzel kavga da ederdim ama kolumu kaldıramıyorum. Özür dilerim, seni buna sürüklediğim için. Özür dilerim, beni sevdiğin için. ozur dilerim sanki yüzüm var gibi seni sevdiğim ve kalbimi yeniden birisine açtığım için.. Ben galiba gerçekten lanetliyim. Çünkü ne zaman kalbimin kapılarını açsam, herkes zarar görüyor. Sende, çok zarar gördün değil mi?_*

Glowing in the Dark | Kokonui. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin