...
Gecenin karanlığını süsleyen, şehrin kalabalık ışıkları sanki her zamankinden daha göz yorucuydu. Ya da çektiğim uykusuzluk mu gözlerimi yoran bilmiyorum. Etrafta dönen fısıltılar kulaklarıma çalınsada pek bir şey anlamıyordum. Gözlerimi kapatıp esen rüzgarın saçlarımı okşamasına izin verdim. Yeşillikler içindeki bahçe de dolanmak artık sıkıcı geliyordu.
"Nerede şu lanet araba.." diye mırıldandım kolumdaki saate bakarak.
İşi gücü olmayan iki zengin herifin düzenlediği davet ne kadar önemli olabilirdi ki? Annem aracılığıyla küçüklükten beri bulunduğum etkinliklerdi. Yetişkinler beraber içki içer birbirlerine yaptıkları hayırlardan bahsederlerdi. Ya da sözde dostlarının yanlışlarını birbirlerine satarlardı. Üst katlar ise daha farklıydı. Millet uyuşturucu çeker dünyanın dertlerini unutmak için kafa bulurdu.
Demir kapıların açılmasını bekleyen Limuzine göz attım. Sonunda geldiler. Yavaş yavaş bahçeye sürülen araba tam önümde durdu. Bahçedeki korumalardan biri benim için kapıyı açtı.
İçeride takım elbiseli adamlardan çok gözüme çarpan tanıdık yüzler vardı. İlk gözüme çarpan Andrei'ydi. Ne giyse yakışacak bir fiziğe sahipti zaten ama bugün özellikle bir çarpıcı geldi gözüme. Düşüncelerimden gereksiz buluo yüzümü buruşturdum. Alyona da geldiğine göre gerçekten önemli bir davetti.
Alyona üzerine yapışan hafif yırtmaçlı siyah bir elbise giymişti. Dolgun göğsü dekoltesini dolduruyordu. Boynuna ince zarif bir kolye takmış ve göz makyajına daha fazla özen göstermiş gibiydi. Üzerinde kesici alet saklanack bir yer aradım ama bulamadım. Demek ki iyi saklamıştı.
Yanındaki kıza baktım. Bir yerleden tanıdık geldiğini düşününce aklıma tak etti. Andrei'nin evinde uyandığım gün beni karşılayıp bir sürü saçma istatistik veren kızdı. Onu hatırladığımı fark eden kız beceriksizce gülümsedi.
Kızları çok fazla süzdüğümü gören Andrei dikkat çekmek istercesine gözlerini dikti. Bende ona hafif göz ucuyla bakınca gülümsedi. Arabada birkaç koruma daha vardı. Ortamın havası çok garipti.
Andrei kolunu arkama attı. Kollarımı göğsümde bağdaştırarak huzursuzca kıpırdandım.
"Eee.. Böyle oturup salak salak birbirimize mi bakıcaz?" dedim herkese göz gezdirerek.
Alyona söylediklerimi duymamış gibi telefona bakmaya devam etti. Bu kızın düşmanı olmak istemezdim. Sanki sadece bakışlarıyla bile insanı öldürecek gibiydi. Andrei'den daha sıcakkanlı olduğu doğruydu ama sanki içten içe o da buz kesiyordu.
Sanırım sıkıcı bir yolculuk olacaktı. Kimseden cevap gelmeyince kafamı geriye attım. Andrei'nin koluna hafif temas etmemle Andrei kafasını çevirdi. Söyleceyek bir şeyleri var gibiydi.
"Benim orada bazı işlerim olacak. Ben yokken Aleksandra sana göz kulak olur."
Aleksandra diye bahsettiği kız Alyona'nın yanında oturan genç kızdı. Az önceki beceriksizce olan gülümsemesini tekrar takındı.
Andrei beni kaçmaktan alıkoymaya çalışsada zaten sürekli izlendiğimi biliyorum. Bakıcı tutmaya ne gerek vardı? Üstelik kıza baktığımda zayıf ve çelimsiz görünüyordu. Bu genç ve çelimsiz kızın beni iki saniyede yere serdiğini hayal ettim. Biraz komikti ama gerçekleşme ihtimali de yüksekti. Andrei ve ailesi yetenekli ve güçlü olmayan insanları çevrelerinde tutacakları tipten insanlara benzemiyorlardı.
Bakıcı tutulması fikri beni sinirlendirdi. En azından uzaktan beni kontrol etseler fena olmazdı. Yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. Bıkkın bir surat ifadesiyle camdan dışarı baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI | BXB
Romantizm•Dubcon(dubious consent) ve CNC(consensul non-consent) içerir!🔞 " Gerçekten bu numarayla kaçabileceğini mi düşündün Demir?" Aklıma gelen her yolu denemiştim ama çıkmaz sokaklarla dolu bir labirentte gibiydim. "Andrei.." diye fısıldadım. Kolla...