Z: Senden...nefret...ediyorum
Tabiki bunları gayet anlaşılır bir biçimde şaka amaçlı söylüyordu. Ama bir ders verme fırsatını kaçıramazdım. Hemen bir kez daha gıdıkladım. Tabi bu sefer kıskaç olmadığı için hemen ayaklarını çekmişti.
Z: Ya abi ne yapıyorsun bitti süre.
Y: Ee öyle şeyler söylersen ben de gıdıklarım tabi.
Z: Bunun intikamını alacağım bekle sen.
Y: Nasıl olucak peki o?
Z: Başka bir oyun daha oynayalım. Bu sefer ben kazanacağım.
Y: Sakin ol bakalım şampiyon. Bu kadar istiyorsan yarın oynarız bir günde bir cezalı oyun yeter bence.
Z: Yarın da başka bir bahane bulucaksın sen kesin.
Y: Tamam oynayacağımız oyunu söyle mantıklı bir şeyse söz kaçmayacağım.
Bunu dediğim zaman Zeynep bir duraksadı.
Z: Şey... aslında hiç düşünmemiştim ne oynayacağımızı.
Y: Ohooo daha bunu belirlemeden ne diye öyle konuşuyorsun.
Z: Of ne bileyim o anlık öfke ve heyecanla dedim işte.
Y: Tamam sen git de bir yüzünü yıka gel kıpkırmızı oldun.
Z: İyi tamam.
Diyip odadan çıktı. Çoraplarını giymeye çalışmamıştı bu iyiye işaretti. Onu sürekli çıplak ayak gezmeye alıştırmam lazımdı.
Bu sırada bende az önce olanları düşünüyordum. Mükemmel bir histi hemde sadece beş dakika sürmüş olmasına rağmen. Fakat ben daha iyisini istiyordum. Tek sorun başka yollarla onu gıdıklamanya hazır hale getirmekti. Ama şuan için fikirlerim tükenmişti ve ne yapsam bilemiyordum. Çok acil bir fikir bulmam lazımdı.
(Sevgili okurlarım, işte burada siz devreye giriyorsunuz, girmelisiniz, girin)
Ben bunları düşünürken Zeynep'te dönmüştü. Yüzünden sular damlıyordu hatta tişörtü de ıslanmıştı.
Y: Ne o kız yüzünü yıka dedim duş mu aldın sen?
Z: Yok abi de çok iyi geldi su biraz fazla tuttum.
Y: Ha tamam iyi yapmışsın. Ee buldun mu bir fikir?
Z: Bilgisayarda oynamak için oyun bulamadım ama evde saklambaca ne dersin?
Y: Hmm, güzel fikir aslında ama kurallar nasıl olacak?
Z: Orasını düşünmedim henüz senin bir fikrin varsa söyle.
Y: Şöyle yapalım: yarın sen gelince ikimiz de üç tur saklanırız diğeri de bulmaya çalışır. Üç kez bulunan kaybeder.
Z: Tamam olur iyi fikirmiş. Peki şimdi ne yapacağız?
Y: Gel otur dinlenelim veya okuldan yapman gereken bir şey istedilerse falan onu yap. Az sonra annem gelir zaten.
Z: Tamam abi sen söyleyince hatırladım yapmam gereken şeyler vardı. Masayı kullanabilirim değil mi?
Y: Tabi canım kullan benim işim yok zaten.
Bunu söyledikten sonra Zeynep çantasından bir kaç şey çıkardı ve onları masaya koydu. Sonra da gelip yanıma oturdu ve masaya koydukları ile uğraşmaya başladı.
Şu ana kadar çoğunuz anlamıştır ama yinede söyleyeyim, koltuk masaya çok yakın olduğu için sandalyeye gerek olmuyor koltuğa oturup bilgisayarla veya başka bir şeyle uğraşabiliyoruz.
Neyse bende bu arada boşta kalmamak için telefonda gezinmeye karar verdim. Fakat oturarak bakınca hiç rahat edemiyordum. Bende hem o yüzden hem de Zeynep'i sinir etmek için şunu yaptım:
Y: Şşt azıcık öne doğru otur da arkandan ayağımı uzatayım.
Z: Abi oturarak bak telefona ne olacak işte. Öne doğru oturmak hiç rahat olmuyor. İşim az sonra bitecek zaten.
Y: Öyle rahat değilse ben bacağımı uzatayım sen üstüne otur istersen.
Z: Off yatağa çıksana işte orada yatarsın ne güzel bomboş.
Y: Senle de hiç şakalaşılmıyor Zeynep be.
Dedim ama aslında iyi fikirdi. Daha önce neden aklıma gelmedi bilmiyorum. Kalkıp merdivenden tırmanıp yatağa çıktım. Tam yerleşip uzanmıştım ki sırtıma bir şey battı.
Doğrulup bakınca hiç bir şey göremedim. Yanlış hissetmişimdir diye düşünüp geri yatmıştım ki bir daha batma hissi geldi.
Tekrardan doğrulup yastığı kaldırdım fakat altında hiç bir şey yoktu. Elimle yatağı yoklayınca da bir şey bulamamıştım. Birden aklıma yastığa bakmak geldi. Alt yüzeyine dokununca elime bir şey geldi.
Dönüp Zeynep'in bana bakmadığından emin olduktan sonra elimi yastık kılıfının içine soktum ve o şeyi elime aldım. Bu bir günlüktü. Kenarındaki kilit sayesinde kolayca anlaşılıyordu.
Hemen günlüğü aldığım yere koyup yastığı da yerine koydum ve geri uzandım. Telefona bakıyormuş gibi yapsam da kafam günlükteydi. Neden bilmiyorum ama deli gibi okumak istiyordum. Fakat anahtarın nerede olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu.
O akşam başka bir olay olmadı ve yemeğimizi yedikten sonra biraz daha durup yattık. Gerçi günlük yüzünden uykuya dalmam baya zor olmuştu. Neden normal bir yere koymak yerine oraya sakladığını merak ediyordum sürekli.
______________________
Oooh biraz da gizem ekleyelim. Yorumlarınızı ve fikirlerinizi bekliyorum yorum atanlara da çok teşekkür ederim her ne kadar rezalet internet yüzünden 2 yıl sonra cevap versem de.
Sonraki bölüm 15 oyda atılacaktır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Kuzenimi Gıdıklama Hikayem
Teen FictionGelin size liseyi yaşadığından farklı bir şehirde kazandığı için bizde kalmak zorunda olan kuzenim Zeynep'i gıdıklama hikayemi anlatayım. ______________ Önemli: her ne kadar ana odağı gıdıklama olsa da bu hikaye sadece gıdıklama üzerine kurulu değil...