Cigarettes Out The Window

ep5 Çölde su bulmak gibiydi.

(Dun semihi keske diyorum keske biraz daha erken ekleseydi oyuna degisebilirdi dengeler ama saglık olsun gururluyuz hepsiyle

Keyifli okumalar!)

----

Kenan odasında durup düşünmüştü bir süre, elindeki telefonunu yatağa fırlatıp odada dört dönmeye başlamıştı. Semih'in odasına gitmeli miydi diye düşünüyordu kumral olan. Eğer giderse Semih ya çok kızardı ya da özlem giderirlerdi. Kenan onu sinirlendirmek istemiyordu ama odasına giderse onun sinirleneceğini düşünüyordu bir yandan. Odasında dört dönüyor ve ne yaparsa doğru olur diye düşünüyordu.

Semih'in yanına gitmek yanlıştı ama yine de yanlış yapacaktı.

Etrafa bakındıktan sonra yurt odasından paketi ve telefonunu alarak çıkmıştı koşar adımlarla, Semih'in kaldığı 90 numaralı yurt odasında gelince derin bir nefes almış ve titreyen elleriyle kapıyı tıklatmıştı birkaç defa. Semih'in iç çekme sesleri kulağına doluşurken kalbinin acıdığını hissediyordu Kenan. Sarışın olan kapıdaki kim diye bakmayıp kapıyı açmış ve yaşlar akan gözlerini silmişti bulanık görüntüyü netleştirmek için. Onun bu hali Kenan'ın gözüne o kadar güzel gelmişti ki.

Sarışın çocuk sonunda gözlerini aralayıp karşısındaki kişiye bakınca donup kalmıştı, Kenan tüm mükemmelliğiyle karşısında duruyorken ne yapacağını bilememişti sarışın olan ve "Sana gelme demiştim Kenan." sözleri dökülmüştü ağzından. Kenan öylece durup bakıyordu, Semih karşısında konuşma yetisini kaybetmiş gibi hissediyordu. Sarışın çocuk öylece duran kunrala bakıp kaşlarını çatmıştı. Kenan hala cevap vermezken "Kenan susmaya devam edeceksen kapıyı kapatırım, ağlarken bile rahat yok mu bana?" diyerek oflamıştı sarışın olan

Kenan hızlıca içeriye girip kapıyı kapattığında Semih şaşkınlıkla bakıyordu ona, kumral olan onu omuzlarından tutup kapıya çevirdiğinde Semih çatık kaşlarla bakmaya devam etmişti. Kenan adım adım üzerine gelirken Semih sırtı kapıya yaslanana kadar geri gitmişti. Kenan aralarında santimler kala durup Semih'in güzel gözlerine bakarken Semih onun kokusunu ne kadar özlediğinin farkına varıyordu bir kez daha ama kendine hakim olması gerekliydi. "Kenan konuşmuyorsun, bir halt yapmıyorsun! Rahat bırakır mısın beni lütfen..." demişti kısık çıkan sesiyle.

Kenan onun ses tonuna karşın gülümsemeden edememişti. Semih'in sesi genelde utanınca kısık çıkardı ve gözlerini kaçırırdı hep. Şu an da öyle yapıyordu Kenan'ın gözlerinin içine bakamıyordu. Kumral çocuk ona olan sevgisinin delicesine kabarışını hissederken onun çenesini nazikçe tutup göz göze gelmelerini sağlamıştı. Semih derin bir nefes alırken Kenan yüzüne yaklaşıp sıcak nefesini sarışın çocuğun yüzüne üflemişti. Semih iç çekince Kenan gülümsemiş ve dudaklarına yanaşıp "Öpebilir miyim seni Semih?" demişti istek dolu sesiyle. Semih başta karşı çıkmak istese de onu ne kadar özlediğini düşünüyordu, başını hafifçe aşağı yukarı sallayıp "Öp" demişti kısık çıkan sesiyle

Kenan ondan onay alınca dudakları arasındaki ufacık mesafeyi de kapatıp birleştirmişti dudaklarını. Sarışın çocuğu öpmüyor sadece dudaklarını birbirine sürtüyordu. Semih çaresizce öpülmeyi beklerken Kenan onun bu halini fark etmiş ve küçüğünün dudaklarını öpmeye başlamıştı. Semih başta tereddüt etse de sonrasında ellerini onun omzuna koymuştu güç almak istercesine çünkü Kenan ile beraberken hep böyle olurdu

En ufak bir dokunuşunda pelte gibi olurdu beyni ve ayaklarındaki tüm güç kesilmiş gibi hissederdi.

Kenan bir elini yüzüne çıkartıp diğer elini beline yerleştirince Semih iyice ona yaklaşmıştı. Sarışın çocuk dudakları üzerinde hareket eden dudakları o kadar özlemişti ki nefesi kesilecek gibi dahi olsa kırmıyordu öpücüğünü. Kenan Semih'in alt dudağını kendi dudakları arasına alıp emiyor ve ara sıra dişlerini geçiriyordu. Özlemiyle yanıp tutuştuğu dudaklara buluşmak çölde su bulmak kadar değerliydi şu an onlar için.