1

181 8 45
                                    

Fice geçmeden önce çok çok çok heyecanlıyım. Bu benim ilk ficim. Hatalarım kusurlarım varsa lütfen uyarın ve kusurlarıma bakmayın. Ay sacma oldu burası neyse devam. Simdiye kadar hep fic okuyan taraftım simdi yazmak belki birkac kisinin okumasını bilmek beni deli heyecanlandırır.
Çok uzatmak istemiyorum. Eger aranız da okuyan birkac kisi varsa sizleri cok seviyoeum lütfen ficime bir sans verin. İyi okumalar dilerim🧚🏻‍♀️💞🎀

Tarihleri alayım( sunu yazmak coksellll🥺😖)

Oylar verildiysssseee basliyoruzz!🚨🚨

***
İçim kıpır kıpırdı.

Güzel çok güzel şeyler olacaktı bugün. Uyandığımdan beri içimde bir heyecan vardı. Dans edesim. Bağıra bağıra şarkı söyleyesim vardı. Kıpır kıpırdı kurdum.

En sonunda kurdum dayanamamış beni rahat bırakmamış sağ olsun hazırlanıp dışarı çıkarmıştı beni bu saatte.

Sanki randevuya gidermiş gibi süslenip püslenmiştim. Cilveli olmak hoşuma gidiyordu. Ne olmuştu yani hah.

Altıma bol ve acık mavi bir pantolonumu giymiştim. Üstüme de mor ve çizgili bir gömlek giymiştim. Uzun saçlarımı iki yana ayırmıştım çok ellememiştim zaten beremin içinde çok gözükmüyolardu. Altımda da severek giydiğim siyah beyaz converselerimi giymiştim. Siyah montumu ve cüzdanımı alıp evden çıkmıştım.

Hava soğuktu ama yüzüme vuran güneş içimi ısıtıyordu. Gözlerimi kısmak zorunda olsam da sorun yoktu çünkü hava gerçekten çok soğuktu.

Bir planım olmadığı için nereye gideceğimi bilmiyordum. Yıllanmış ayakkabılarım otobüs durağına getirmişti beni. Yavaş adımlarla 15 dk içinde gelmiştim.

Durakta durmuş ne yapacağımı düşündüm.

Bir süre bekledim. Ve bir süre daha.. Bugün sanırım eve bos dönecektim:(

Başlarda çok güzel bir gün diye düşünmüştüm. Hayatımın aşkını bulup evlenip çocuklarımızı yapacaktık ama bunun için bugün her şey oldukça yolundaydı..

Sanırım biraz erken çıkmıştım. Kurdum uslu durmamış bu vakitte çıkarmıştı beni evden.

İşe giden insanları izledim bir süre. En sonunda bir şey dikkatimi çekmiş dikkatimi oraya kesmiştim. Yolun karşısında alfa olduğunu belli eden bir baba ve benim gibi omega, bir kızı vardı.

Küçük kız ağlıyordu ama.. Uzaktan dudak büzüp onları izledim.

Babası küçük kızının boyuna gelebilmek için yere çömelmiş küçüğünü kucağına çekmişti. Küçük kız hemen ellerini babasının boynuna sardığı gibi içli içli ağlamaya başlamıştı. Babası saçına öpücükler kondurup ona güzel şeyler söylüyordu, şimdi daha sakin görünüyordu.

Gözlerim dolmuştu hemencecik ,zayıf bir omegaydım. Bu ağlama daha da büyümeden elimin tersiyle silip burnumu içli bi şekilde çekmiştim. Böyle bir eşe sahip olabilmek büyük şanstı.

Bunları düşünürken karşı durağın biraz gerisinde bir adam dikkatimi çekti. Cüssesi o kadar büyüktü ki akıllara şayandı. Bunca zamandır nasıl fark etmediğime şaşırdım.

Görüntü pek net olmayacak kadar uzak olsa da çok kudretli duruyordu bu içime bir ürperti getirmişti. Tam karşısında bir adamla konuşuyordu. Aslında kiminle konuştuğunu göremiyordum önündeki ağaç yüzünden. Heyecanlanmıştım!

Bu yakışıklı adama dalmış onun bir alfa mı yoksa daha ötesi mi olduğunu düşünmeden edemiyorken birden sert ifadesiyle karşısında ki adama sesini yükselttiğini gördüm. Ne dediğini anlamayı bırakın duymuyordum bile ama yüz ifadesi oldukça sinirli gözüküyordu. Korkmadan edemedim.

Can I Call You Hyung?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin