Biz mal mal bakarken babam konuşmaya devam etti.
William: İtiraz istemiyoruz, Şemsiye Akademisi eşyalarını çoktan topladı bu gün saat 10.00 gibi çıkmanıza izin veriyoruz. Afiyet olsun.
Babam ışınlanıp gitti.
Frank: Bu adam şaka falanmı günlerden 1 Nisan bile değil.
Agata: Biliyodunuz ve bize söylemediniz mi?!
Five: Söylemek zorunda değiliz.
Aha yanlış kişiye bulaştın mal.
Marcus: Ben seni-
Nora: Yeter artık...
İmalı bi bakış atıp sözüme devam ettim.
Nora: ...babam dediyse vardır bi şey.
Göz kırpıp yerimden kalktım, onlarda şaşırmış olsalarda beni anladılar. Suyumdan son yudumumu alıp kalktım.
Nora: Bu arada saat 10:30 gibi salona gelin eve gideriz.
Cevap beklemeden siyah dumanlar eşliğinde odama ışınlandım. Sinirle nefes alıp veriyodum bi günde bu kadar şey fazla. Eski kocamla karşılaşıyorum, onunla çalışmak zorunda kalıyorum, üstüne üstlük bu gün aynı eve taşınıyoruz. Elimden bi kaza çıkmadan şu 9 ay geçse keşke.
Üstümü çıkarıp daha rahat şeyler giydikten sonra yatağıma uzanıp telefona bakmaya başladım...Yazar Anlatımı.........
Oğlan odasına çıkıp kapıyı kapatıp yere oturdu, sırtını kapıya dayayıp bi ayağını uzatıp diğer ayağının dizini yukarı doğru hafif kıvırdı (inş doğru anlattım) kafasını geriye atıp bıkkın bi nefes verdi.
Sevdiği kadını görüp ona dokunamamak, koklayamamak, öpememek canını çok acıtıyodu.
Ona bunu yaşatan sürtüğün canını kendi elleriyle almaya yemin etti. Çok pişmandı keşke o teklifi kabul etmeseydi ama etmesydi de sevdiği kadın ölücekti. Five bu düşünceyle vicdanını bitaz olsun rahatlatıyodu. Handler Five'ı her gün Nora'dan ayrılması için tehtit ediyodu en son komisyon Five'a bi teklif sundu; Five Nora'yla çalışmayı bırakırsa kızın emekli olacağını söyledi Handler.
Five sırf Nora için bu teklifi kabul etti,
Kızı kendinden yavaş yavaş soğutarak yaptı bu işi, en sonunda kızı terk etti ama komisyon sözünde durmadı Nora'yı öldürmeye çalıştılar. Nora'nın kim olduğunu bilmeden...
Çocuk bu düşüncelerden çıkıp elini cebine atıp evlilik yüzüğünü çıkarttı.
Yüzünde hafif bi sırıtış oluştu, kendini affettirmek için ne gerekiyosa yapıcaktı... imkansız olsa bile yapıcaktı, geçmişin yaralarını telafi edicekti.
Yerden kalkıp yüzüğü cebine atıp salona indi... ve onun için dünyanın en güzel görüntüsüyle karşılaştı.Nora Anlatımı...........
Son dakika makyajımı temizleyip takılarımı taktım. Ucunda evlilik yüzüğümüz olan zinciri öpüp kalbime götürdüm, ne olursa olsun onu hala çok seviyodum... bu da benim salaklığım işte. Kolyeyi boynuma takıp aşşağı indim, daha erken olduğu için salon boştu bende kitaplığa göz atmaya başladım. Arkamdan yavaş yavaş adım sesleri geliyodu. Elimi hafifçe sallayıp bileğimdeki bıçağın elime düşmesini sağladım, adım sesleri yaklaştığında belimi çevirip bacağımdan destek alarak bıçağı fırlattım. Malesef ıskaladım, attığım kişiye baktığımda Five bana korkmuş gözlerle bakıyodu. Burnumdan derin bi nefes verip bıçağı attığım yerden almaya gittim.Five: Beni öldürmeye mi çalışıyosun?
Nora: İstesem öldürürdüm.
Bıçağı kolumdaki sargıya yerleştirip kitaplığa geri döndüm, Five ise koltuğa oturmuş yaptığım her bi hareketi dikkatle izliyodu.
Five: Fiziksel anlamda hiç değişmemişsin; yüzün, kilon, güzelliğin herşeyin aynı kalmış küçük hanım.
Nora: Güzelliğin? Bunu bana 2 ay önce ortada hiç bi sebep yokken arkasına bakmadan çekip giden eski kocam mı söylüyo?
Five, bakışlarını yere indirip sesini alçalttı, buna dayanamadığımı biliyodu.
Five: Özür dilerim Nora...
Gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım. Sesim mâlesef ağlamaklı çıkmıştı.
Nora: Özür diliyince geçmiyo...
BÖLÜM SONU
Buraya kadar okuduğunuz için çok teşekkür ederim, hatalarım varsa kusura bakmayın.
● Bu bölüm normalde kısa olmıyıcaktı ama yarın antremana gidicem.
● Bu arada kendisine çooook teşekkür etmek istediğim biri var
izwwny_
Hesabı yukarıda, takip ederseniz sevinirim
kendisine sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum kitabıma ve moralime aşırı destek oldu.543 kelime.
İyi geceler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNHUMAN
FanficF: Ben artık yapamıyorum. N: Ama...sen beni çok seviyodun, yaşadığımız her şey... F: Yalandı Nora, mümkünse benimle konuşma Senden nefret ediyorum. Oğlan bu cümleleri söylerken kendinden nefret ediyodu aslında ama çok geçti söz ağızdan çıkmıştı. N:...