Gözlerimi çok zor olmasada açmayı başardım. Beni uyandıran şey hizmetkarların odama girip perdeyi açması yüzünden pencereden direkt yatağıma yansıyan güneş ışınları olduğunu düşündüm.
Çok yavaş ve uykulu bir şekilde yatağımdan kalkarak banyoya doğru yüzümü yıkamak için gittim.
Bu arada abimin ölmesinden ise tam olarak 3 ay geçti. Onun soğuk cesedini. Sarayın büyük girişinde kaburgasına, kafasına, ellerine veya bacaklarına hançer saplanmış kanlar içinde yüzerken gördük.
Tabi ki ilk silver fark etmişti görür görmezde dediğine göre bizim yanımıza koşmuştu o gün silver'ın ne kadar korktuğu gözlerinden anlaşılıyordu. Bi anlık ölmemesi için dua ederken annem ve babamlarla onun yerdeki kanlı cesedini görünce malesef ki abimin melek olup uçup gittiğini anladık.
O günden beri istemsizce içimde o kadar büyük bir ateş var ki ellerime bile yansıyor. Bunun intikamın ateşi olduğunu biliyorum. Ama babam ve annem abim öldüğünden beri benim sokağa çıkmamı yasakladılar yani neredeyse 3 aydır hiç dışarı çıkmıyorum. Silver ile karinayla saraydan kacmalarımızı saymazsak.
Şimdi bir çoğunuz *o günden beri istemsizce içimde o kadar büyük bir ateş var ki ellerime bile yansıyor* lafımı anlamamışsınızdır. Hemen anlatıyım.
Ben laura hardy ateş gücüne sahip bir werdan prensesiyim. Evet yanlış duymadınız. Ama keşke olmasaydı.
Gücümü ister istemez ortaya çıkarıyorum bir anda ellerimden çok büyük, ya da kıvılcım şeklinde alevler çıkabiliyor. Babam bu konuda sık sık beni uyarır. Halka çıktığım zaman çok dikkatli olup bana eldiven bile giydirir.
Ama malesef babacığım canım muhafızlarım doğrusu kardeş yerine koyduğum muhafızlarım silver ile karina gece kaçarken bana eldiven giydirmiyorlar onun tam tersi onlara o kadar güzel ateşten gösteriler yapıyorum ki her seferinde büyüleniyorlar.
Ama genelde duygularımı çok ağırdan yaşayınca oluyor mesela çok sinirlendiğimde sinirden elimde kocaman bir ateş çıkabiliyor ve söndürmesi çok zor olabiliyor. Ya da farklı bir örnek daha coook heyecanlandığımda bir anda ellerimden büyük alevler çıkabiliyor.
Şuan 18 yaşındayım, ellerimdeki ateş gücüm yaşım büyüdükçe artıyor. Daha 5 yaşındayken ellerimde küçük küçük kıvılcımlar yaratırken şimdi ellerimde kocaman alevler çıkıyor.
İşin iyi tarafı dönüşmede işe yarayabilir ama malesef hiç bir dövüşe girmediğim için bilmiyorum. İşte kralın kızına olmak bu kadar zahmetli. Bana da dövüşü öğreten karinaydı hiç işime yaramasada bir gün ne olur ne olmaz die öğretti ki bence iyi de yaptı dövüşmek bana iyi gelen tek şey. Bazen silver' ı kolundan çekip elinde bir kılıç verip dövüşmeye zorlasamda beni kırmıyor kendisi.
Babam kimsenin bilmemesi için uzak diyarlardan bile bir büyücü ya da işte benim gücümle ilgilenip bu gücü bana kullanmayı öğreten biri çağırmıyor. Annem zamanla gücümü kullanmadığım için sönüp gideceğin söylüyor ama bence hiçte öyle olmayacak.
"Küçük kıvılcımım baban seni cağırıyor"
Bu silver dı. Ah geçmi kalmıştım saat kaçtı daha üstümü giyinmemiştim.
"Tamam silver geliyorum" Diyerek hemen gardurobuma gidip bir tane elbise seçtim. Elbise giymeyi hiç mi hiç sevmiyordum. Hem rahatsız ediyor hem de beni yürütmüyor hep eteğine takılmamı sağlıyordu.
Üstümü giyinip kahvaltıya indim yine her zaman ki gibi abimin özlemini sürüyen annem ve babamdan ses soluk çıkmıyordu. Evet bende çok özlüyordum, hatta beni bu konuda rahatlatan, yanımda duran her zaman silver olmuştu. Silver' in yeri bende çok ayrıydı tabiki katına da öyle.