ep8 Dayanamıyorum, yapma

175 13 29
                                    

(HQWHQHWHWHWHWWHWHWHW KEYİFLİ OKUMALAR!)

-yazar anlatımıyla

Ay tenli çocuk başta tereddüt etmişti, Alexander'ın ona yanında uyumayı niye teklif ettiğini anlayamamış ve gece rüya görme korkusuyla avuç içleri terlemişti. Alexander oturduğu yerde cevap beklercesine ona bakarken Dominik yaşadığı karışıklık içinden çıkmaya çalışıyordu. Şu an onun yanında uyumak için deli gibi çırpınıyordu ama engeller de vardı önünde. Engellerin onun geri çekilmesine sebep olacağını düşünüyordu.

Ama yatağa doğru hareket eden ayakları kendi kendini haksız çıkarmıştı. Alexander ona bakıp yarım ağız sırıtmış ve yatakta oturduğu yerde geriye kaymış ve yayılarak uzanmıştı, Dominik onun bıraktığı boşluğa uzanırken Alexander gözlerini bir an olsun çekememişti ondan. Ay tenli çocuk bakışlarını ona çevirdiği sırada Alexander kendi içinde büyük bir savaş veriyordu. Onu şu an sadece uyumak için davet etmişti evet ama şu an aklından geçenler pek hayra alamet değildi. Ay tenli oğlanı altında hayal ediyorken iş etiklerinin ona engel olması gerekliydi.

Ama görünüşe bakılırsa iş etiklerine siktiri çekeli çok oluyordu.

Ay tenli oğlan bir süre daha ona baktıktan sonra yan şekilde uzanmış ve yüzünü duvara çevirmişti utançla. Alexander'a "İyi geceler" dedikten sonra kapatmıştı gözlerini. Alexander ise dayanamayarak yatakta ona yaklaşmıştı. Ay tenli oğlanı kolları arasına alınca derin bir nefes alma sesi duyup sırıtmıştı ister istemez. Onun sırtı ile kendi göğüs kafesi birbirine yapışana kadar yaklaşmıştı ay tenli oğlana.

Dominik titrek nefesler alıyor ve göz kapaklarını açmamak için direniyordu, bunun bir rüya olduğunu düşünüyor ve gerçek olmadığına kendini ikna etmeye çalışıyordu fakat Alexander'ın sıcak nefesini ve dudaklarını kulağının arkasında hissedince bunun gerçek olduğunu anlamıştı ay tenli oğlan. Belini sarmalayan Alexander'ın elini sıkıca tutup sıkmış ve "Dayanamıyorum, yapma" demişti nefes nefese Alexander ise ellerinden birini sabit tutmaya devam ederken diğer eliyle onun vücudunda gezintiye çıkmıştı, her tarafını kumaşlar üzerinden okşadıktan sonra Dominik'in kulağına eğilip "Neyi yapmayayım güzelim?" diyerek yumuşacık tenine, boynuna öpücük kondurmuştu.

Dominik kapalı tuttuğu gözlerini açıp yatakta sırt üstü dönerken Alexander'ın gözleri onun güzelliğindeydi. Dominik kupkuru olmuş dudaklarını diliyle ıslattıktan sonra kendi üzerindeki geniş tişörtü bedeninden sıyırıp atmış ve dirsekleri üzerinde doğrulup Alexander'ın yüzüne yaklaşmıştı, yüzleri arasında santimler kala durmuş ve arzuyla yanıp tutuşan ses tonuyla "Öp beni, nefesim kesilene kadar öp, hiç durma" demişti, Alexander bu laflarının üzerine ay tenli çocuğun ensesini kavramış ve dudaklarını birleştirmişti hızlıca.

Alexander onun dudaklarının keyfini çıkarıyordu bu kez, alt dudağını kendi dusakları arasına hapsedip emiyor ara sıra dişlerini sürtüyordu
Dominik ise ikinci kez onunla öpüşüyor olmanın keyfini çıkararak inlemişti, Alexander onun aralanan dudakları arasına durmayarak dilini göndermiş ve onun sıcak ağzında gezintiye çıkmıştı. Normal şartlarda ilişkilerinde çok sert olan adam Dominik istemese bu yönünü çıkarmayacaktı. Genç çocuk derin nefesler alarak ona karşılık veriyordu. Dominik Alexander'dan nefesim kesilse de öpmeye devam et diye istediği için o ayrılmadığı sürece ayrılmıyor ve dudaklarını hapsetmekten keyif alıyordu.

Dominik nefesinin cidden kesildiğini hissederken ellerini onun güçlü omuzlarına atmış ve üst dudağına hafifçe dişlerini sürtüp ayrılmıştı ondan. Nefes nefese kalmışken karşısındaki adamın endamına bakıyordu. Alexander'ın üzerindekiler ona fazlalık gibi görünce elini onun tişörtüne atmıştı Alexander onun tişörtünü çıkartmasını beklemişti. Dominik onu çıldırtan bir yavaşlıkla çıkartmıştı tişörtünü ardından ortaya çıkan yapılı üst bedenine bakıp dudağını hafifçe ısırmış ve elleriyle onun bedenini okşamıştı. Alexander onun hayran bakışları ve dokunuşlarına karşı gülümsemiş ve genç çocuğun bileklerini kavrayıp hızlı bir hareketle yatakta üzerine çıkmış ve bileklerini başının üzerinde sabitlemişri

I Feel Like I'm DrowningHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin