Cüneyd'in son sözü söylemesiyle amcasıgil biraz daha oturup en sonunda gittiler, Cüneyd amcası gittikten sonra günün yorgunluğuyla uykuya daldı.
Sabah uyandığında abdestini alıp namazını kılmaya başladı. Dualarının içinde artık Zeynep'te vardır.
Hastaneden çıktığı günden beri yaraları geçmişti ama eksik hissediyordu, ettiği dualarda huzur buluyordu.
Üzerini değiştirmek için odaya girmesi gerektiğinden içine bir hüzün düşmüştü Cüneyd'in, Zeynep olmadan o odaya daha kaç kez girmek zorunda kalacağını, daha ne kadar ayrı kalacağını düşünüyor kusuru kendinde arıyordu.
Zeynep'in uyuduğu yastığa eli gittiğinde daha fazla durmak istememiş, bir hışımla çıkmıştı odadan.
Zeynep'i görmek için bir bahane düşünmeye başlamıştı yalanın ne kadar günah olduğunu bilse de başka şansı yoktu Zeynep'in dikkatini çekebilmek için.
Sesi hızlıca telaşlı bir hal alırken Bahadır'ı aradı.
"Alo Bahadır?"
"Cüneyd Efendi'm"
"Dinle Bahadır, Zeynep Hanım'ın yanına gitmen icap ediyor. Kötü gördüm ayağı burkulmuş yürüyemiyor dersin soracak olursa"
"Efendim! Siz iyi misiniz?"
"İyiyim iyiyim sen Zeynep Hanım'ı bul"
Bahadır, Cüneyd'in dediği gibi yapıp Zeynep'in yanına geldiğinde Zeynep hazırlanmış kapıdan çıkıyordu, Bahadır'ı görmesiyle durup seslenmişti.
"Hayrola Bahadır?"
"Selamünaleyküm Zeynep Hanım"
"Aleykümselam. Bir sorun mu var?"
"Nasıl desem..Cüneyd Efendi'yi pek iyi görmedim, yürürken canı acıyor gibiydi aynı.
Zeynep endişelense de sakinliğini devam ettirip konuştu.
"Nerede şimdi?"
"Dergahtadır görmek isterseniz"
Zeynep, "Gidelim" dediğinde Bahadır'la dergaha geldiler, Bahadır arkada kaldığında Zeynep kapıyı dahi çalmadan içeri girdi karşısında Cüneyd'i görmeyi beklerken bulamadı, kütüphanede yürümeye devam ettiğinde kitapların orada duvara tutunmuş Cüneyd'i gördü, hızlıca onun yanına gitti.
"Cüneyd efendi! Bu ne hal böyle"
Zeynep'in efendi kelimesini kullanmasına bozulsa da o da ona aynı karşılık verdi.
"Görünen köy kılavuz ister mi Zeynep Hanım?" dedi gülümseyerek.
Zeynep, Cüneyd'e yaklaşıp koluna girdi, Cüneyd ona tutunarak elini Zeynep'in omzuna attı, keyfini belli etmek istemedi.
Sonunda oturabilecekleri bir yer bulduğunda önce Zeynep ardından eli Zeynep'in omzuna sarılı olan Cüneyd birlikte oturdular.
Cüneyd Zeynep'e bakarak dudağını büzdüğünde Zeynep kaşlarını çattı.
"Gayet iyi görünüyorsun aslında"
"Hiç iyi değilim Zeynep, bacağım fena burkuldu"
"Nasıl oldu bu?"
"Odamıza doğru çıkıyordum"
Cüneyd'in odamıza demesiyle Zeynep'in yine kaşları çatıldı ama Cüneyd devam etti.
"Odamıza çıkarken merdivene ayağım çarptı o sırada döndü burkuldu galiba"
"Yürüyemiyorum bile Zeynep gördün beni"