3,5 ay sonra
O olayın üzerinden üç buçuk ay geçmişti.Küçük olan hala kendini toparlayamamış kalbinde ki sızı gün geçtikçe daha da acısını göstermişti
Bir türlü kendisine gelemiyordu.Jungkook onun mutlu olması için en yumuşak şekilde davranıp ilgi ile yaklaşırken Jungkook bir yana babası bir yana oluyordu.
Gün geçtikçe vücudu eriyor yumuşak baldırları eriyordu.İşin kötü yanı hala tek kelime bile edemiyordu tıpkı savunmasız bir bebek gibi ağlamak ile yetiniyordu.Babasının üzerine yayılan kanlı bedeni aklından çıkmıyor rüyalarına giriyordu miniğin.
Jungkook'un kolları arasında ağlayarak daldığı uykudan feci kabusları ile geri uyanıyordu.Dengesi kayboluyor bilinci kayıyordu.Bu üç buçuk ay içersinde çiftin başına gelen en güzel şey jimin'in fizik tedavilerinin başarılı gitmesi sonucunda jimin'in yürüme yetkisinin daha iyi olabilmesiydi.
Jimin Jungkook'un çabasını görüyordu fakat elinden bir şey gelmiyordu.Hayatında ki en büyük taşlardan biri daha avuçlarından kayıp gitmişti annesi gibi.Kimsesiz kalmıştı Jimin bu dünyada annesiz babasız kalmıştı erken yaşta.
Günlerdir yatakta yatıp düşünmekten pskolojisi alt üst olmuştu.Zaman zaman delirdiğini düşünüyordu küçük.Tüm bu olumsuzlukların arasında Jungkook tek sığnağıydı.Yanından ayrılmasını istemiyordu,onsuz karanlığa gömülüyordu.Jungkook sabahları işe gitmek için kalktığı yataktan kalkarken jimin'in üstünden çektiği kolları Jimin'in içinde soğuk rüzgarlar estiriyordu.
Jimin'de Jungkook'a bağımlı hale gelmişti.Bunu inkar edemezdi.
Kendi kendine düşünüyordu.Bu acıya nasıl katlanılırdı? Nasıl bu acı dinerdi ? Bunları düşündükçe içten içe ölüyordu.
Bu acı gün geçtikçe daha da deşiyordu onu.
"Bebeğim ?"
Jimin'in yanağından bitmek bilmeyen yaşlarından biri daha süzülürken huzur veren ses bir kelime ile aşına ithafen tek kelime söyledi.
Elinde yemek tepsisi ile odaya giren Jungkook'a kafasını ağır bir şekilde çevirdi Jimin.Hep olduğu gibi parlak gözler ona hayat dolu bakıyordu.Jimin hep olduğu gibi karşılık vermek istedi ama yapamıyordu.
Onun gözlerinde ki orman solmuştu.Belki de o öyle sanıyordu ?
"Biliyor musun? Sana en sevdiğin yemeği hazırlattım.Ve doktor soğuk şeyler ile beslenme dedi ama yinede ben sana mochi getirdimm."
Jungkook parmaklarının ucunu öpüp sanki yeri orasıymış gibi Jimin'in çenesini okşadı konuşmadan önce.
"Senin için küçük kaçamakların sorun olmayacağını düşündüm."
Dedi Jungkook ışık ışıl parıldayan dişlerini göstermeden önce.Sonra ise Jimin'i yatakta oturur pozisyona getirerek Jimin'in rahat olması için arkaya yastıklar yerleştirdi Jungkook.Yemekten önce büyük ellerini jimin'in yüzüne getirdi ve yaşları sildi yenisi almadan önce.Büyük olanın içinin parçalanmasına rağmen yeme çubuklarını eline aldı ve birbirine iki defa çarptırırken jimin'e baktı göz alan gülümsemesi ile.
Mochiyi çubukların arasına sıkıştırıp jimin'in dudaklarına uzattı.Jimin bulanık görüşü ile bir iki saniye duraksasa da küçük bir ısırık aldı çiğnedikçe ağzında büyüyen bir parça.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEMOFİLİ |JİKOOK|
FanfictionJeon Jungkook suç ortağının hastalığı nedeni ile herkesten sakladığı oğluna saplantılı derecede aşık olur. Hemofili, pıhtılaşma faktörlerinin eksikliğinden dolayı kanın olması gerektiği gibi pıhtılaşmadığı nadir bir hastalıktır.