17. BÖLÜM: ÖZÜR DİLERİM

155 18 2
                                    

Yeni bölüm geldiiiiiiiii

Sizi birazcık üzebilirim haberiniz olsun.

Bölüm Ela'nın anlatımıyla başlıyor daha sonra Nisa'ya geçiyoruz. Nisa'ya geçtiğinizde müzik kısmına yazdığım ikinci parçayı dinlemeden sakın okumayın. O parçayı dinlemeyenlere küsüyorum.

Bir sürü yorum bekliyorum. Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin. Beni burada tutan yegane şey sizin yorumlarınız.

KEYİFLİ OKUMALAR

🌑🌑🌑

🎶Mabel Matiz▫️Ahu

🎶Sezen Aksu▫️Bende Yoluma Giderim

🌑🌑🌑

Yanan gözlerim, uykusuzluktan hafif hafif ağrımaya başlayan başım ve artık kalem tutmaktan ağrıyan parmaklarımla masa başında soru çözüyordum.

Saatin kaç olduğunu bilmiyorum ama karanlık gecede yıldızlar yavaş yavaş yok olduğuna göre pek de erken bir saat değildi. Saate en yatsı namazını kılmak için bakmıştım ve ondan sonra kafamı bir an olsun masadan kaldırmamıştım.

Çözdüğüm son soruyla elimi boynuma atıp başımı kaldırdım ama ağrıdan inledim. Sınava iki aydan kısa bir süre kalmıştı. Sınava çalışan bir insan için iki ay demek iki dakika demekle eş değer.

Elimle boynuma yavaş yavaş masaj yaptıktan sonra başımı tekrar test kitabına indirdim ama duyduğum takırtılar ile başımı hızla kaldırdım.

Seslerin balkon kapısından geldiğini anladığımda sertçe yutkundum. Oturduğum yere daha çok sinerken balkondaki kişi her kimse balkon kapısını zorlamaya başladı.

Çığlık atmamak için elimle dudaklarımı kapatıp oturduğum sandalyeden hemen kalktım. Gidip birilerine haber vermem gerekiyordu ama korkudan tek bir adım bile atamıyordum.

Babama haber verebilirdim ama babam yaşlı aynı zamanda da kalp hastasıydı. Babam bir şeyler yapmaya kalkarsa zarar gören o olurdu.

Abimi aramalıydım.

Yengem hamile olduğu için gecenin bir yarısı uyandırılmaya alışkındı.

Titreyen ellerimle abimin numarasını ararken bir yandan da geri geri yürüyordum. Elimdeki telefon aniden çaldığında az çalsın çığlık atacaktım ama kendimi zor zapttettim.

Arayan kişinin Kerim olduğunu fark ettiğimde abimi aramayı bir kenara bırakıp hızla aramayı yanıtladım.

"Kerim!" dedim korkulu sesimle. Biraz daha bu odada kalırsam ağlamaya başlayacaktım.

"Ne oldu güzelim?" dedi gergin sesiyle. Sanırım telefonu böyle açmam onu da korkutmuştu.

"Balkonda biri var. İçeri girmeye çalışıyor." dedim kısık bir sesle. Sesim balkondaki kişiye giderde, bir şey yapar diye çok korkuyordum.

Bir süre karşı taraftan ses gelmedi.

"Kerim?"

"Balkon kapısını aç, güzelim."

"Ne? Adam beni öldürür Kerim!"

"Ne öldürmesi? Niye seni öldüreyim ela gözlüm?"

Yaşadığım şokla birkaç saniye ne hareket edebildim ne de konuşabildim. Sabahtan beri hırsız diye düşünüp korktuğum adam Kerim miydi?

KAYBOLMUŞ AŞIKLAR KİTAPÇISI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin