ᴊᴜᴊᴜᴛsᴜ ᴋᴀɪsᴇɴ x ʀᴇᴀᴅᴇʀ

Düğün gününüzde gözleri dolarsa

Satoru Gojo :  

Hayranlıkla, gözleri dolmuş bir şekilde duruyor, O koridorda yürürken. Beyazlar içinde, bir melek kılığına girmiş gibi, Kalbi sevinçle ve biraz da şaşkınlıkla doluyor.

Gelin, öylesine parlak ve zarafet dolu, Her bir parçada ve dantelde bir güzellik vizyonu. Elbisesi, çiçek gibi narin bir şekilde açmış, Damadın odasında dururken gözlerine yaş getiriyor.

İlk tanıştıkları günü hatırlıyor, Ve pişmanlık duymadan ona nasıl aşık olduğunu. Şimdi burada, gelecekteki eşi, Ve bir gözyaşı dökmekten kendini alamıyor.

Ona ulaştığında, öylesine parlak bir gülümseme ile  elini tutuyor, her şey doğru hissettiriyor. Gözleri buluşuyor ve o anda biliyorlar ki, Aşkları büyümeye ve parlamaya devam edecek.

Herkesin önünde yeminlerini değiş tokuş ederken, Gözyaşlarını tutamıyor, dökülmeye devam ediyorlar. Çünkü biliyor ki, gerçekten ait olduğu yer burası, Onun kollarında, en sevdikleri aşk şarkılarını dinlerken.

Elini tutuyor, sözlerini mühürlemek için, Ve saf ve kusursuz bir öpücük paylaşıyorlar. O anda, kalbi aşkla dolup taşıyor, Gelinini, güzel güvercinini kucaklarken.

Ona fısıldıyor, 'Çok ilahi görünüyorsun', Ve o da ona gülümsüyor, sevgisi öylesine gerçek. Gecenin sonuna kadar dans ediyorlar, birbirlerinin gözlerinde kaybolmuş, Çünkü bu, sonsuza kadar sürecek olan aşklarının başlangıcı, asla ölmeyen bir aşk.

Ve gece sona ererken, Ona bakıyor, sevgilisi, en iyi arkadaşı. Gelini, bir seyirlik manzara, düğün elbisesi içinde, Ve ona olan aşkı, asla yaşlanmayacak.

Çünkü bu anda, sonsuza kadarını bulduğunu biliyor, Ve onları bir araya getirdiği için yıldızlara teşekkür ediyor. Ellerini tutarak yolculuklarına başlarken, Biliyor ki, o her zaman onun sonsuza dek mutluluğu olacak, aşkı, gelini, en iyi dostu.

Megumi Fushiguro : 

Hayranlıkla durdu, gözlerinde yaşlarla, Gelininin düğün elbisesi içindeki halini görünce. Her endişe, her korku, hepsi kaybolmuş gibiydi, Ona bakarken, tam anlamıyla mutlu bir şekilde. Odanın karşısından, onun güzelliğine hayran kaldı, Beyazlar içinde, seyredilesi bir manzaraydı .Dudaklarında bir gülümseme, gözleri parlak, Ona olan sevgisi, hiç eskimeyen bir hikaye. Bu kadının onun gelini olduğuna inanamadı, Hayatının geri kalanını birlikte geçireceği kadın. Elbisesi, aşklarının ve bağlılıklarının bir sembolü, Birbirlerinin yanında durma sözü, asla ayrılmama sözü. Ona doğru yürürken, kalbi hızlıca çarptı, Duyguları, kıyıya vuran dalgalar gibi çarpıştı. Titreyen elleriyle yüzünü avuçladı, Ve fısıldadı, 'Seni seviyorum'. Gözyaşları arasında gülümsedi ve elini tuttu ,Parmakları kenetlendi, kalpleri şimdi birleşmişti. O, yaklaştı, bir gözyaşını sildi, Ve saf ve rafine bir aşkla dudaklarını öptü. Öpüşmeleri bir senfoni, iki ruhun dansıydı, Aşkla dolup taşan, öylesine tutkulu ve gerçek. Bu, sonsuza kadar değer verecekleri bir andı, 'Evet' derken, yeni bir yolculuğa başladılar. Oda sanki kayboldu, birbirlerine sıkıca sarıldılar, Sonsuza kadar sürecek fısıltılar, kulaklarında yankılandı. Aşkları, asla sönmeyecek bir alevdi, Birbirlerinin gözyaşlarını silip, sevmek ve değer vermek için bir yemin. Bu yüzden bırakın gözyaşları aksın, çünkü bunlar sevinç gözyaşları, Adam ve gelini, aşkları güzel bir sanat eseri. Düğün günü, asla solmayacak bir anı, Çünkü birbirlerinin kollarında, eksik parçalarını buldular.

İtadori Yuuji  : 

Sevinç gözyaşları yüzünden süzülüyor, Onun zarafetine hayranlıkla bakarken. Kalbi aşkla dolup taşıyor, O ona doğru yürürken, yukarıdan bir melek gibi. Nefesini kesiyor. güneş ışığı gibi parlıyor. Attığı her adım, kalbinde bir melodi çalıyor, Bu an için, tüm hayatı boyunca bekledi. Duvak, saflığın bir sembolü, Böylesine içtenlikle akan gözyaşlarını gizliyor .Onun, ruh eşi ve rehberi olduğunu biliyor, Duygularını artık saklayamıyor. O yanına ulaştığında, Elini tutuyor, büyük bir gururla. Aşk sözlerini fısıldıyor, sadece onun duyması için, Bu anda, başka hiçbir şey yakın görünmüyor. Gözleri buluşuyor, yeminlerini değiş tokuş ederken, Birbirlerinin yanında durma sözü veriyorlar, mutlu ve zorlu günlerde. Aşkları, sonsuza kadar yanacak bir alev, Çünkü birbirlerinin kollarında, gerçek dönüşlerini buldular. Ve aşklarını bir öpücükle mühürlerken, Kalpleri kusursuz bir mutlulukla birleşiyor. Bu adam için, gözyaşları bir kanıttı, Gelini için duyduğu derin aşkın, öylesine saf ve şiddetli .Bu düğünde, iki kalp bir oluyor ,Aşk yolculukları daha yeni başlıyor. Yıldızlı gökyüzünün altında dans ederken, O adamın gözyaşları, bu yüksek aşkın sonsuza dek bir hatırlatıcısı.

Toge İnumaki : 

Damat kürsüde beklerken, Kalbi aşkla doluydu, en ufak bir tereddüt yoktu .Müzik çaldı, misafirler ayağa kalktı, Bu sessiz mahallede heyecan yükseliyordu. Kapılar açıldı ve o içeri girdi, Gelin, güzelliğiyle güneşi utandırıyordu. Elbisesi göz kamaştırıcı beyaz, saçları bukleli, Nazik adımları, kalbini fırtınaya sürüklüyordu. Nefesi boğazında düğümlendi, gözlerinde yaşlar, Gelini, aşkı, ödülü, onu gördüğünde. Bir melek gibi görünüyordu, koridorda yürürken, Kalbi aşkla dolup taşıyor, adım adım. Bunun gerçekten olduğunu inanamıyordu, Böylesine saf bir an, kelimeler yetmezdi. O yaklaştıkça, kalbi bir an durdu, Duyguları kontrol edilemez, kendini tamamlanmış hissediyordu. Elini tuttu, sevgi dolu yeminler ettiler, Sonsuza dek, birbirlerinin yanında olacaklarına söz verdiler, hiç şüphesiz. Kalbi öylesine doluydu ki, ağlamadan duramadı, Çünkü bu anda, hayatının en büyük sevincini bulduğunu biliyordu. Birbirlerine sarıldıklarında, kalpleri bir oldu, Aşkları, batan güneşte yanan bir alev gibi. Damat, gelinine gözyaşları içinde baktı, Çünkü bu, onların güzel ve sonsuz cennetlerinin başlangıcıydı. Ve karı koca olduklarında ,Aşkları sadece daha güçlü, daha parlak olacaktı, hiç sıkıntısız. Dökülen gözyaşları, saf mutluluğun gözyaşlarıydı, Çünkü gelini, aşkı, hiçbir şeyi asla kaçırmayacaktı. İşte burada duruyorlardı, el ele, Aşkın bir sembolü, en üstün bağ. Bu anda, mükemmel bir çift oldular, Birbirlerinin aşkında, her şeyi buldular, kıyaslanamaz. Yanaklarından süzülen sevinç gözyaşları, Bu yeminlerde konuşulan, sonsuza dek sürecek bir aşk. Gözleri buluştuğunda, sevgiyle dolu, Bu anın, yukarıdan bir nimet olduğunu biliyordu.

Geto Suguru : 

Oda heyecan ve neşe ile çalkalanıyordu ,Gelin, büyük günü için hazırlanırken. Nedimeleri etrafında pervane olup duvağını ve eteğini düzeltirken, Annesi gözyaşlarını tutmaya çalışıyor, zorluk çekiyordu. Ama tüm bu kaos ve telaşın ortasında, Bir adam duruyordu, hareketsiz ve bulanık. Çünkü damat, gelinine bakarken, Duygularıyla boğulmuştu, saklayamıyordu. Perdenin arkasından çıktı, Göz alıcı beyaz bir elbiseyle, kendinden emindi. Güzelliği nefesini kesti, Ağlamaktan kendini alamadı, söyleyemediği kelimelerle. Gelin, nazik bir gülümsemeyle ona döndü, Ve gözyaşlarını bir bir sildi, zarif bir şekilde. Çünkü o anda, öylesine saf bir an, Onun sevgisinin samimi ve kesin olduğunu biliyordu. Damat elini tuttu ve dans ettiler, Birbirlerinde kaybolmuş, aşkları güçlenmişti .Oda sessizleşti, onlar sallanırken, Aşkları, herhangi bir sahtekârlıktan daha parlak parlıyordu. Sonra, öylesine dingin bir anda, Paylaştıkları bir öpücük vardı, olması gereken bir öpücük. Nazikti, tutkuluydu ve gerçekti, Aşkları o kadar belirgindi ki, her şeyi delip geçebilirdi. Dudakları buluştuğunda, zaman durdu, Ve tüm dünya sanki durdu. Gelin ve damat, birbirlerinin kollarında, Alarm gerektirmeyen bir aşkta kayboldular. Öpücük, sonsuza kadar ve daha fazlasını vaat ediyordu, Herhangi bir fırtına veya kükremeye dayanacak bir aşkı .Ve geri çekildiklerinde, nefes nefese ve parlayarak, Kalplerinde biliyorlardı ki, bu aşk sadece büyüyecekti. Damat gelinini kalbine yakın tuttu, Asla ayrılmak istemiyordu. Çünkü o anda, öylesine ilahi bir an, Onun sonsuza dek olduğunu biliyordu, ruh eşi ve hayat çizgisi. Oda alkışlarla ve tezahüratlarla patladı, Ama çift için, aşkları tek sebep oldu. Çünkü o anda, kaderlerini mühürlediler, İki kalp, bir ruh, sonsuza kadar birleşti, aşkları o kadar büyük .Ve yeminlerini edip 'Evet' dediklerinde ,Dünya, böylesine saf ve gerçek bir aşka tanıklık etti. Çünkü o anda, karı koca olduklarında, Aşkları kalpleri eritmiş ve her hayatı etkilemişti.