Yanıma yürüyen Yoongi, elime birkaç dosya tutuşturdu. "Bunlar adamla ilgili bazı fark edilenler, evet hiç parmak izi yok ama bir yere tükürüğü sıçramış orospu çocuğunun." dedi sonlara doğru sinirlenerek "Onu analiz ettirmek için şirketteki o birimi görevlendirdim. Seni aradıktan sonra onları yollamıştım. Ardından bir saç teli bulundu. Bizim adamlardan birinin değil." Elimdeki kurmızı dosyayı gösterdi. "Saç telinin kime ait olduğu bu dosyada yazıyor. Ama sorun şu ki saç telinin sahibi beyaz. Yani çok emin değiliz."
Kafamı aşağı yukarı salladım. "Kameralar o saatte neden gece görüşünü aktif etmemiş, kontrol ettiniz mi?" dedim kırmızı dosyayı açarak. Bu arada birlikte Namjoon'un yanına yürüyorduk.
"Ettik. Tuhaf bir şekilde hiçbir sorun gözükmüyor. O saatlerde kameraları kimse hacklememiş, Namjoon öyle dedi. Açıkçası kameralarla değil, ortamla alâkalı olduğunu düşünüyorum. Kameralar bir yerde ışık fark etmiş olmalılar ki gece görüşü aktif olmamış." Yoongi hızlı hızlı konuşmuş, boğazını temizlemişti.
Dosyayı açtım. Adamı tanıyordum. Bu adam benim silah sattığım bir Kore mafyasıydı. Onunla birkaç kez iş birliği yapmıştım. Ama hiç silah deposuna sokmamıştım. Şüpheyle gözlerimi kıstım.
Bu arada telefonum çalmaya başladı. Olduğum yerde durdum. Ben durunca Yoongi de durdu, bana baktı. Telefonumu söve söve cebimden çıkardım. Gördüğüm kişiyle ise kaslarımın bile gevşediğini hissettim.
My Boy Arıyor...
Evet, kendisini telefonuma zorla böyle kaydettirmişti.
Dosyaları Yoongi'ye uzattım. "Al, Namjoon'un yanına git ve beni bekleyin." dedim. Gözlerini devirdi ve tekrar yoluna devam etti.
Telefonu açıp kulağıma koyarken yukarı bahçeye çıkıyordum. "Alo! Sevgilim!" diye neşeyle şakıyan sesini duyduğum gibi gülümsedim.
"Uyanmışsın, bebeğim. Ağrın var mı?" dedim ilgiyle. Bahçede bir kenarda durup cebimden bir sigara çıkarttım ve ucunu ateşledim.
"Hayır, sadece biraz belim ağrıyor. Ama gayet iyiyim. Bu arada! Takılar gelmiş, teşekkür ederim!" Telefon muhtemelen hoparlördeydi çünkü bileklikleri şıngırtısını duyuyordum. Bileğine takıyor olmalıydı.
Güldüm. Sigaramdan bir nefes çekip dudaklarım arasından aldım ve dumanı üflerken konuştum, "Beğendin mi, yavrum?"
"Çok beğendim! Seni seviyorum!" dedi kıkır kıkır gülerek.
Mutluluğuna gülümsedim. Sigaramdan bir nefes daha çektim. Dumanı üfledim. "Ben de seni seviyorum, güzelim." dedim onun aksine sakince.
"Ne zaman eve geliyorsun? Sana takılarımı göstereyim!" dedi şangur şungur seslerin arasında.
"Şuan işim var. Net bir şey söyleyemem. Ama geceyarısı evimizde olurum."
"Saat daha akşam beş, o saate çok var sevgilim."
Enerjisi düşmüştü. Derin bir nefes verdim. Biten sigaramı yere atıp ayakkabımın ucuyla ezdim. Şirkete yönelirken ona cevap verdim, "İşler karışık. Geldiğimde sana anlatma sözüm olsun, olur mu?"
"Olur!" Kesinlikle mafyacılığı oyun gibi görüyor ve bilgi almaya bayılıyordu. Neşesi tekrar yerine gelmişti.
Güldüm. "Tamam o zaman. Şimdi kapatmalıyım. Görüşürüz, güzelim." dedim Namjoon'un kapısına yaklaşmışken.
"Görüşürüz, bebeğim!" diye kıkırdadı. Ve telefon kapandı. Telefonu cebime atıp yüzümü ciddileştirdim ve Namjoon'un kapısını açarak içeri girdim.
Namjoon masasının başında, koltuğunda oturuyordu. Yoongi yanında ayakta dikiliyor, bilgisayardaki bir şeyi işaret ederek konuşuyorlardı. Benim geldiğimi görünce bana baktılar. Namjoon'u kısa bir baş sallamasıyla selamladım, o da aynı şekilde karşılık verdi.
"Taehyung," dedi yanına vardığımda, ekranı gösterdi, "Bak, kameranın tam karşısında bir ışık demeti var. Özel olarak konulmuş ve yakılmış. Oraya girebilen biri koymuş olmalı ve hırsızlık yapılacağı zaman ışık aktive edilmiş."
Gösterdiği kısma baktım. Gerçekten de küçük bir ışık demeti vardı. Kamera onu algılamış ve gece görüşünü açmamıştı. "Siktir ya!" diye bağırdım. Bir elimi saçlarımdan geçirdim. "Bir köstebek mi var şirkette?"
"Öyle görünüyor." dedi Yoongi. Namjoon tekrar bilgisayarında birkaç tuşa basıyordu. Bıkkınlıkla derin bir nefes verdim. Bu köstebek olaylarını o kadar çok yaşıyorduk ki artık heyecanı bile kalmamıştı.
"Silahların izine hiç rastlamadım. Ya elden satış yapıyorlar ya da kendilerine sakladılar." dedi Namjoon kafasını kaldırıp bana bakarken.
Dudaklarımı ıslattım. Cidden artık sıkılmıştım.
~
Yorucu bir günün ardından eve girdim. Evin tüm ışıkları kapalıydı. Saat gece biri geçmişti. Uykucu bebeğim çoktan yatmış olmalıydı.
Yumuşak adımlarla odamıza yöneldim. Kapıyı yavaşça araladım. Yatakta yatan bedeni görmemle tüm yorgunluğum gitmişti. Gülümsedim. Giyinme odamıza geçip kıyafetlerimi hızlıca çıkardım odadaki banyoda kısa bir duş alıp içeri geçtim.
Altıma bir eşofman giymiştim. Üstüm ise çıplaktı. Hızlıca yatağa girdim. Yatağın kendi tarafında yatan sevgilime yaklaştım. Beline kolumu sarıp hızlıca kendime çektiğimde kıpırdandı.
Bedenini kendime çevirdim. Gözlerini araladı. Birkaç kez kırpıştırdı. Ellerini göğsüme koydu, gözlerini geri kapattı. "Saat kaç?" dedi mırıltıyla.
Kafamı eğdim. Burnunun ucunu öptüm. "Biri geçti, bebeğim," dedim aynı şekilde kısık sesle. Çenesine de bir öpücük bıraktım.
"Çok geç gelmişsin," dedi, ardından esnedi. Gülümsedim.
"Uyu, bebeğim." Bir elimi beline diğer elimi kafasının altına koyarak omuzlarına sıkıca sarıldım. Kıpırdanıp kendine rahat bir yer oluşturdu ve uyumasına devam etti.
Bakışlarım yüzüne kaydı. İşlerim böyle karışık gitmeye başladığında onun için endişeleniyordum. Ya verdiğim ilgi yetersiz gelirse, ya karşı taraf ona zarar verirse diye çok endişeleniyordum.
Yine de ne olursa olsun biz her şeyi birlikte başarabilirdik. Bunu biliyordum.
Burnumu saçlarına bastırdım. Güzel kokusunu içime çektim ve bir öpücük bıraktım. Ardından gözlerimin kapandığını hissettim. Uyku, bebeğimin kokusuyla birlikte beni ele geçirmişti.
Kısa kesiyorum. Üzgünüm...
Reklam😉
Yeni ficimin adı, Aşk Küçük Şeylerdedir. Şu play storeda bir oyun var. Onun adını çok beğendiğim için aynı adı koydum.
Delta Taehyung ve Vita Jungkook hakkında bir kurgu. Yavaş yavaş birbirlerine aşık olmalarını ve onları zorlayan olayları konu alacak. Emin olun çok güzel olacak. Bir şans verirseniz sevinirim.
Gamsahabnida!🎀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Man's Boy Tae-Kook
Hayran KurguDilf Mafia Boss Taehyung x Stubborn Baby Boy Jungkook