arkadaşımın abisi

part 57

10 ocak

Derslerimi aksattığımı düşünerek kütüphaneye gitmiştim, yanımda sıcacık kahvem vardı, hem test çözüyor hemde kahvemi yudumluyordum.

Ama hayatımda sürekli bir aksilik olması gerekirdi, önümdeki masalardan büyük bir gürültü koptuğunda kafamı kaldırıp baktım.

İki tane dana kadar çocuk birbirlerine girmişlerdi, birbirlerinin yakalarından tutup ordan oraya savuruyorlardı, bir kaç kız çığlık atmıştı, kavga eden çocuk yüksek sesle küfür ettiğinde bir kaç test çözen kişiler ters ters bakmaya başladı.

Ayırmaya çalışıyorlardı ama ikisininde gözü dönmüştü, kimseyi duymuyor kavgaya devam ediyorlardı, keyifle arkama yaslanıp izlemeye başladım.

Alışkın olduğum bir durum olduğu için yadırgamamıştım, lise zamanlarımda da her hafta kavga oluyordu aynı zamanda sevgilim ve bir abim vardı, şaşırmam gereken bir konu değildi.

Telefonuma bildirim gelmesiyle, gözlerimi kavgadan çektim.

Alper-açelya

Dersine çalışıyorsun değil mi?

Çalışıyordum ama artık
çalışmıyorum

Sebep?

Aşkım görmen lazım kütüphane bir birine girdi
İki tane çocuk kavga ediyor
Bende izliyorum

Almaya geliyorum seni
20 dakika içerisinde orda olurum
Ve uzak dur

Yok aşkım yanaşmam merak etme
Sadece izliyorum

Telefonumu kapatıp kavgayı izlemeye devam ettim, çocukları ayırmışlardı ama bu seferde kızlar birbirine girecekti.

Çocukların sevgilisi olduğunu düşündüğüm kızlar birbirlerine laf atıyorlardı, kahvemi elime alıp içtim.
Şuan bir çekirdeğim eksikti.

Kütüphanedeki görevliler olay yerine geldiğinde ağzımın içinde mırıldandım "çok erken geldiniz" yanımda durduğunu bile görmediğim çocuk hafifçe güldü, kafamı ona doğru çevirdim "haklısın" dedi, bende güldüm.

Elini bana doğru uzattı "ben ege" eline baktım, tutup tutmamakta tereddütteydim, hafifçe tebessüm edip elini tutup "bende açelya" kafasını salladı.

"Hoşuna gitti sanırım, bayağıdır izliyorsun?" Gözlerimi hafifçe kısıp yüzüne baktım "sen beni mi izliyorsun?" Sırıttı "sayılır" dedi.

Tekrar önüme döndüm, alper çok geçmeden burada olurdu, bir tane daha kavgayı çekemezdim.

Kavga uzadıkça uzuyordu, görevlilerden biri polisi arıyordu, sanırım topuklama zamanı gelmişti.
Eşyalarımı toplamaya başladım, kısa süre içinde kütüphaneden çıktım, montumu sonuna kadar çektim, ellerim cebimde durağa doğru yürüdüm.

Durağın içinde durduğumda yan tarafımda da bir hareketlilik oldu, kafamı çevirdiğimde bu kişi egeydi.
"Selam tekrar ben" ters ters yüzüne baktım, "derdin ne?" Dediğimde biraz daha yanaştı "tanışma şansımız var mı?"

"Sevgilim var" ege'nin moreli bozulduğu çok belli oluyordu, kafasını salladı "kime nasip kime kısmet" dedi. Anlamaz bakışlarla yüzüne baktım "anlamadım?" Gözlerimin içine baktı "boşver" tam bir şey söyleyeceğim sıra "açelya" diye yüksek bir ses gelmişti.