6: BÖLÜM

192 68 12
                                    

Okuduğunuzda oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

-6

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-6.BÖLÜM-

Özet;

Kapıya doğru yürümeye başladığında ona doğru bağırdım.

"İstediğin her neyse hiç birini yapmayacam!" Durdu. Sonra alaylı sesiyle konuşmaya başladı.

"Vicdanının kardeşine ve arkadaşına birşey olmasını kaldıramaz herhalde." Kaskatı kesildim. İki adam halatların arasından ringin içine atladığında bana doğru gelmeye başladılar. Onları umursamadan tekrar o adama bağırdım.

"Andım olsun ki onların saç tellerine bir zarar gelse bile hiç kimseyi yaşatmam... en başta da sen!" Durduğu yerden bir şey söylemeyip yürümeye devam etti. İki adam da koluma girip beni yürütmeye başladıklarında gözüme hayla aynı yerinde duran adama takıldı. Gözlerinde gördüğüm ifade ile afalladım.

O niye bana hüzünlü gözlerle bakıyordu?

Şimdi:

Yüzümü serçe sıvazlayıp başımı arkamda duran duvara yasladım. Herşey bok olma yolunda ilerliyordu. Hemde herşey. Dört duvar arasında sıkışıp kalmıştım. Ne ada'dan ne de neşeden haberim vardı. Sadece sokaktan çıktıklarını biliyordum. Şuan ise ne yaptıklarıyla ilgili tek bir fikrim bile yoktu.

Dizlerimi kendime doğru çekip kollarımı üzerine yasladım. Başım arkadaki duvara yaslıyken gözlerimi kapattım. O adam gittikten sonra başka iki adam beni kollarımdan tutup bu yere tıkmışlardı.

Tek kişilik bir yatak vardı. Yatağın minderi paslanmış olan demirin üzerindeydi. Üzerinde beyaz bir yorgan vardı. Lakin yorganda bile kirli lekeler vardı. Bunlar benim için sorun değildi. Zira küçükken hapsedildiğim yerde bir yatak bile yoktu. Ve ben şuan buna itiraz değil şükür etmeliydim.

Yatağın bir kaç metre uzunluğunda bir lavabo vardı. O da çok kirliydi. Lavabonun içi hep siyahtı. Peki ben bunu umursar mıydım? Tabiki de hayır. Hatta lavaboyu ilk gördüğümde direk yüzümdeki kanları temizlemiştim. Yıkarken ise zerre bir iğrenme duygusu yaşamamıştım.

Bunlar dışında odanın içinde başka demir bir kapı vardı. Lavaboya açılıyordu. Lavaboda kaçmama yarayacak hiçbir şey yoktu. Öyle ki pencereyi geçtim havalandırma bile yoktu. Oda daha çok suçluların girdiği hücrelere benziyordu. Tek fark bu odada tavanın köşesinde bir kamera olmasıydı. Sinirimi acayip bozuyordu. Birisi tarafından izlendiğini bilmek hem beni geriyor hemde sinirlendiriyordu. İçimde bu adamlara karşı büyük bir nefret vardı. Özellikle o adama karşı...

Başımı yaslandığım duvardan kaldırıp kameraya ters bir bakış attım. Bakışlarımı kameradan çekip bu sefer pas olan demir kapıya çevirdim. Dış kapıydı...

SOKAK /+18  ~Askıya Alındı.~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin