gülünce gözlerin kayboluyor

2.4K 349 145
                                    


⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚

Yemek boyunca hiç konuşmamış, yemekten sonra ise doğruca odalarına dağılıp uyumak için yataklarına uzanmışlardı.

İkisi de uykusuz bir akşam geçiriyordu ya, orası da ayrıydı.

Hyunjin bir şeyleri yoluna koymaya çalıştıkça Felix'in ördüğü sert duvarlara çarpıp duruyordu.

Felix ise duvarlarını yıkmak istese bile bunu nasıl yapacağını bilmiyordu.

Korkaktı Felix.

Geçmişte yaşananların bir daha yaşanmasından korkuyordu.

Vazgeçse bile gidecek başka bir yerinin olmamasından korkuyordu.

Bir gün gerçekten hiçlik içinde yok olmaktan korkuyordu.

Öldüğünden yıllar sonra herkesin onu unutmasından korkuyordu.

Yatakta sağa sola döndükçe öfkeleniyor, uyuyamadığı için sinirleniyordu. Sonunda uyumak için inat etmenin bir işe yaramayacağını anlayarak yataktan kalktı.

Yorgundu, bedenen olmayan bir şekilde.

Sabahtan beri içini kurcalayan bir his vardı, aslında yapmaması gerektiğini biliyordu ama dayanamadı.

Boynundaki anahtarı çıkarıp çekmeceyi açtı, defterlere baktı.

Kırmızı ve sarı defterleri kenara kaydırdıktan sonra sayfaları neredeyse tamamen dolu olan siyah defteri aldı eline.

Odanın köşesindeki masaya oturdu, defteri önüne koyup boş bir sayfa bulana kadar çevirdi defterin yazılarla dolu sayfalarını.

Felix'in hobisi, hayır, hobi demek yetersiz kalırdı, tutkusuydu bu. Genel müdür olana kadar günlerini gecelerini bu defterlerle geçirmiş, genel müdür olup evden ayrılırkense yeni bir hayata başladığını hayal ederek eski evine saklamıştı onları.

Ama şimdi buradaydı işte. Yine gecenin bir yarısı önünde siyah olan açıkken masasının önündeydi.

Buydu Felix'in tutkusu, acemice yazılmış dizeleri bile uyumlu olmayan şiirleri.

Kenardan bulduğu bir mürekkepli kalemi aldı, açtığı boş sayfaya karalamaya başladı.

𔓘

Tanrı herkese verdiği gibi oğlana bir hayat verdi
Zaten huzursuz hayatını elinden alanlarsa diğerleriydi
Yaşama dendi ona, ya yaşa bizim istediğimiz gibi,
Ya da hiç yaşama, Tanrı bile bunu istedi.

Nefes alan burun, atan kalp sözde ona aitti,
Dudakları ona ait olsa da dökülenler onun değildi.
Yansa da yüreği, sönse de kimse bilmedi.
Duymak istediğini duyanlar mutlulukla gülümsedi.

Oğlan uzun uzun baktı gökyüzüne bir gece vakti.
Tek tek saydı yıldızları, hepsi için birer dilek diledi.
Ne bir yıldız kaydı, ne de gerçek oldu bir tek dileği
O gece son damlası akana kadar kanadı cılız bileği.

𔓘

Derin bir iç çektikten sonra kapattı defteri.

Kendi kendine fısıldayarak sayıkladı. "18 yaşında tüm dünyayı senin için karşıma alacak kadar cesurdum. Şimdiyse hiç cesur değilim..."

Yine de acısını karalamak iyi gelmişti. Siyah defter buydu, acılarını yazdığı defter.

Defteri diğerlerinin arasına koyduktan sonra yine kilitledi, anahtarı boynuna takarak yatağa uzandı. Bu sefer uykuya dalması çok uzun sürmemişti.

İnci Çiçeği | Hyunlix ﴾ Omegaverse ﴿ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin