Bismillah
***
Bir kaç saat önce mardine giriş yapmıştım. Dün hasan albayla bir süre detayları konuşdukdan sonra eve geçip eşyalarımı toplamıştım her görev yerimde ki evimde illaki kutular bulunduruyordum ne olur olmaz ani bir tayin çıkarsa diyeydi ve gerçekden işe yarıyordu. Kutuları arabama yerleştirdikden sonra yola çıkdım ve şu anda mardinin merkezindeydim ne kadar mardine gelmek istemesemde yaşam sebeplerimden bir kaçının mardinde olması bir yandan da mutlu ediyorduŞehire girdiğim gibi merkeze gelmiştim çünkü alıcak bir kaç şeyim vardı. Mesela salih ustaya emanet bırakdığım abimlerden kalan silahım. Evet abim dediğim insanlar vardı bir zamanlar yanımda hala da abi diyorum ama yanımda değiller
Geçdiğimiz haftalarda erenin doğum günü olduğu için geliceğimi söylememiş akşam göreve gidiceğime dair bir mesaj göndermiştim. Uzun zamandır ayrı olduğumuz için süpriz yapıcakdım.Salih ustadan erene özel bir çakı yapmasını rica etmiştim bir kaç gün önce aslında evine yollatıcakdım ama tayin meselesi çıkınca kendim vermek istemiştim
Arabayı bir sokağa park ederek yürümeye başladım dükkan çok uzak değildi merkezde ama ara sokakdaydı üç beş dakika sonra dükkanın olduğu sokağa girdim. Neredeyse 2,5 yıl önce gelmiştim en son buraya ondan önce sürekli gölgeyle hep birlikde gelirdik salih usta emre abinin babasıydı ne kadar şu anda usta desemde üzerimde büyük emeği vardı. O benim manevi babamdı ben o evden bir daha girmemek üzere çıkdığımda bana sahip çıkan salih babamdı.Tabi o zamanlar kendisi askerdi yüzbaşı salih derlerdi. Bana evini açdıkdan bir yıl kadar sonra gazi olmuştu karısı zeynep teyze ile kaçırılıp esir düşmüş zeynep teyzeyi gözlerinin önünde şehit etmişlerdi salih babamında dizine sıkarak gazi olmasına sebep olmuşlardı. Bu olaydan sonra ne kadar kötü durumda olsada vatanı için gerekirse bütün kol ve bacaklarını alsalar dahi kendisi için üzülmediğini söylemişti emre abi ile bana
Emre abi diyorum ama aramızda sadece 9 ay vardı. O hep kendisine abi dememi isterdi ama ben inadına demezdim o gün son duyduğu kelimelerden birisinin abi olduğu için çok mutlu olduğunu söylemişti bir rüyamda. Evet arada rüyama geliyorlardı belki buna delirmek dersiniz ama asıl gelmemiş olsalardı işte o zaman delirirdim büyük ihtimalle
Dükkana bakmayı keserek içeriye adımlamıştım. İçeriye girdiğimde çokda bir değişiklik olmadığını fark ettim sadece duvarda artık gölge timinin fotografı asılıydı. Fotografa burukca bakarak bir iç çekdim ve arkamdan gelen seslere döndüm
Dükkana 5-6 tane açık söylemek gerekirse izbandut gibi iri yarı adamlar girdi. Bir kaçı sessiz ve ciddiyken bir kaçı gülüyor bir kaçıda sinirli bir şekilde konuşuyordu. Onlarla göz göze gelince herkes bir sustu ama bir kişi hariç
"Ama hakan komutanım ben nereden biliyim oradan çıkanın siz olduğun-"
Diye sızlanırken bana döndüğünde bir anda sustu. Sessizliği bozan salih babam olmuştu
"Aybüke kızım" hem şaşırmış hemde sorgular bir şekilde konuşmuştu. Çünkü çakıyı sipariş verirken bile ben olduğumu belirtmemiş sadece mesaj atmıştım
"Salih usta nasılsın" diyerek sarıldım
"İyiyim deli kız iyiyim asıl sen nasılsın insan bir haber eder cerene söylerdim en azından bir şeyler yapardı" ceren benim en yakın arkadaşımdı onunlada okulda tanışmıştık emre ben ceren yakın arkadaşdık. O da burada görev yapıyordu en son bildiğim kadarıyla görevde olmadığı zamanlar ara sıra ya salih babamda ya da erende bir süre kalır yanlarında olurdu onuda çok özlemiştim
"Yok baba yok onlara süpriz yapıcam"
Kafa sallamıştı arkadan sandalye sesleri gelince ben adamları unutmuştum bi an
"Ooo benim paşalar gelmiş nasılsınız oğlum kusura bakmayın kızımı görünce fark etmedim sizi aybüke kızım bunlar ölüm timi ölüm timi size bahsettiğim kızım" bahsattiğim dediği yere bir takılmıştım ama daha sonra sorarım diye aklıma not etmiştim. İçlerinden daha demin biraz rezil olan hemen lafa atlamıştı
"Anaam siz salih amcanın kızımısınız"
"Evet manevi kızıyım" diye ilk başta herkese yaptığım soğuk tavrımla konuşdum. Onlar beni bende onları süzüyordum. İçlerinden bir tanesinin gözlerinde durdum. Gözleri sanki dipsiz bir kuyu gibiydi bir şeye bakıyordun ama sanki boşluğa bakıyormuş hissi veriyordu
Salih amcanın konuşmasıyla bakışlarımı kara gözlerinden çekdim
"Ne olmuştu kızım sen ne diyecekdin bana"
"Emaneti birde çakıyı alıcakdım salih usta bittimi"
"Bitti kızım bitti getireyim ben sizde oturun bekleyin"
Salih babanın silahı almaya gitmesiyle bende oturmuştum.
İçlerinden birisi yüzünden bariz belli olan merakla konuşmaya başladı"Siz ne iş yapıyordunuz yani buraya iş içinmi geldiniz"
Sorduğu soruyla boş boş yüzüne bakdım kısa cevaplar vererek geçiştirmeye çalıştım çünkü ne kadar onlarda asker olsada ulu orta yerde askerim denmezdi ki etrafda kim olduğum karış karış aranırken
"Aynen iş için"
Daha demin soru soran adam tekrardan konuşmak için ağzını açıcağı sırada salih baba gelmişti ki bu da benim işime yaramıştı
"Sağol baba yine görüşürüz bundan sonra buradayım"
Tebessüm ederek konuşurken salih babanın da aynı şekilde tebessüm ettiğini fark ettim
"Tekrardan hoşgeldin kızım dikkat et kendine bir daha bu kadar özletme kendine"
Tebessüm ederek kafamı salladım ve son kez arkamdaki adama bakarak dükkandan çıkdım. Ama bilmediğim bir şey vardı o gözlerin bundan sonra her gün üstümde olucağıydı...
******
Ay hellööö ölmedim yaşıyorum malefes 1. Bölümdende bi kaç değişiklik yapıcam adı veya lakabı gibi şeyler haftada bir veya iki bölüm atmaya çalışıcam bıbıııı cici kalıııın 🤸🙆💅🏻🌟😻😽💒🏩
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş Böceği
ActionKaranlıkda yolunu kaybetmiş birisi nasıl yolunu bulurdu... Merhabalaaar bu benim ilk kitabım umarım bu yolculukda birlikde güzel bir şekilde devam ederiz yanlışlarım olabilir yorumlarınıza açığım😁 İlk kitabım ateş böceği sizlerle son olmaması dile...