Kabinden çıktım. İş yeri gereği kısa bir forma giymem gerekiyordu.
Her neyse baştan başlayayım anlatmaya;
Trabzon'un Vakfıkebir ilçesinde Fadime Hanım dan doğma bendeniz Ece. Babam burada saygın bir kabadayı. Yani eskiden öyleymiş. Şimdi yaz aylarında dağa çıkıp ağaç kesiyor, kış aylarında ise ava çıkıyor. Ve boş zamanlarını bunlarla değerlendirmekle kalmayıp benim gezdiğim, yediğim, içtiğim, giydiğim her bir halta karışıyor. Yahu tokmak kafalı ben olmuşum ondokuz sen neyin kafasısın?
Neyse yine aşka geldim.
Devam edelim. Ben KTÜ de üniversite birinci sınıf genetik mühendisliği okuyorum. Cici babamın isteği daha doğrusu dayatması üzerine burada okuyorum.
Ama sadece hafta sonları veya bazen sadece sömestr ve yaz tatillerinde eve uğrayıp iki buçuk hafta kalıyorum. Bu kaldığım süre içerisinde ise odamdan nerdeyse hiç çıkmıyorum. Şimdi de eve gitmem gerekiyor. Okul zamanı harçlığımı çıkarmak için bir giysi mağazasında çalışıyorum. Sabah bavulumu depoya koymuştum. Şimdi üstümü değiştirdiğime göre onu alıp minibüse binip eve gitmeliyim. Koşar adımlarla deponun olduğu yere gidiyorum. Kapıyı açıyorum ve bavulumu sorunsuzca alıp kapıyı kapatıyorum. Ardından hızlı adımlarla arkadaşlarımla vedalaşıp yaz tatilimi resmen başlatmış bulunuyorum. Hoş tatilde de anneannemlerin fındık tarlasında ırgatlık yapacağım ama neyse. Koşarak minibüsü bekleme yerine varıyorum ama bir de bakıyorum ki ben daha dur demeden bu dümbük sürüyor. Harika kırkbeş dakika bekleyeceğim. Bana göre hava hoş da benim babama ne diyeceğim söz konusu. Ah ne saçmalıyorum ben ya! Koca kızım ben hala babamın bu saçma tavırları ndan mı korkacağım? Kendimi rahatlattım ve etrafıma bakındım. Yakınımda bir kafe vardı. Bari oturup bekleyeyim değil mi? Elimde bavul acınası bir ifadeyle kafeye giriyorum. Köşede denizi gören bir yer seçip oturuyorum.
-İyi günler ne arzu edersiniz?
- Ben bir bardak su alayım. Teşekkürler
Az sonra telefonum çalıyor arayan Ballı.
-Kiz Ece celisun dimi?
-Evet artık iki buçuk hafta koyde kopacağız.
- Ece sen dalga geçmede bak sa ne diyezeğum
- Çok merak ettim kız neymiş? Merak etmedim tabiki
- Ha bizim bu köye iki yakışıklı oğlan celmiş. Tabi ben görmedim öyle diler.
- Allah Allah kimlerdenmiş bunlar?
-Valla o kadarini soramadum. Ama zengin piçi diyler
-Ballı senin görmeyeli ağzın bozulmuş. Dur ben Emine teyzeye söyleyeyim de senin ağzına ısırgan sürsün.
-Dema öyle kiz ben de ha bu kizlerin yalancisuyum. Cörmedum dedim ya
- iyi hoş gelmisler sefa gelmisler o zaman hadi ballı minibüsüm geliyor kapat.
Konuşmamız bitti ve ben de bavulumu alıp parayı ödeyip çıktım.
Minibüse bindim. Yolculuk tam bir saat sürdü. Sonunda Şalpazarı Köyü' ne geldim. Oradan bir taksiye tam binecekken adamın biri bende önce kapıyı açtı ve içeri oturdu
-Hey çık ordan görmüyor musun benim taksim bu
Bana döndü ve dil çıkardı. Ayıp ayıp azıcık kalıbının adamı ol be
-Hey
Taksi ben devam edemeden gitti. Lan oğlum zaten minicik köy ben de seninle elbet karşılaşırım. Babamdan artık kesinlikle yiyecek olduğum azarı kafamda hayal eşliğinde kurarken yarım saat daha bekledim.
Eve vardığımda üstümü son bir kez daha kontrol edip çeki düzen verdim. Ve derin bir nefes alıp zile bastım.
-Kimdir o?
-Benim benim kızın Ece
-Uy güzel çizum gelmiiş hoş gelmiş. Ula Melek babanı çağır.
Ah çizum neden bu kadar geç kaldun. Babağın yine attı tepesi başına.
-Ah anne ne sen sor ne ben söyleyeyim. Otobüs kaçtı sonra taksi kaçtı. Ama geldim ya sen ona bak.
- Tamam ben babağınla konuşurum. Hadi cir odana.
Kardeşim Meleği de öpüp odama giriyorum. Melek lise birinci sınıfta. Ve benim dert ve sır dostum.
-Tik tik
-Ne var Melek?
- Ya abla diyaloğumu tamamlayınca konuş.
-Öf tamam. Başımın belası
-Baştan alıyorum.
Kapıya vuruyor ve vurmasına rağmen yine o sözü söylüyor. Bu yaptığımız şey bir videodan alıntı bir diyalog.Olay şu Karadenizli bir kadın kızına durmadan paralı bir adamla evlenmesini söylüyor. Eğer aşık olduğu ama beş parasız biriyle evlenirse neler olacağını anlatıyor. Kızı da annesinin taklidini yapıyor.
-Tik tik
Ben de ona sesimi incelterek eşlik ediyorum.
-Kimdur o?
-Ben kiraci. Para ver
-param yok ama kocami seviyirum.
Evet bu kadar ama biz komik geldiği için gülüyoruz.
-Melek bugün çok yorgunum ablam yarı konuşuruz.
-tamam ama sadece bir şey dicem. Abla bu köye iki tane meteor taşındı. Ya çok yakışıklılar. Bir tanesini seni beklerken taksideyken gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmpala
Teen FictionNormal bir köy yaşamımın içine giren bir adam yüzünden değişen hayatım