Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zilin çalma sesiyle bütün öğrenciler sınıftan teker teker ayrılırken yn'nin gözleri sırasında uyuyan fang'e doğru kaydı
Ardından yn'nin gözleri sınıfta fang'in arkadaşlarını aradı sanırım sınıfta yoktular
bu yn için iyi bir firsattı fang den intikam alabilirdi
Yn kalemliğinden siyah bir tahta kalem çıkardı ve yavaş adımlarla sırasında yatan fang'e doğru ilerledi
Yn Kaleminin kapağını dikkatlice açtı ve kalemi tam fang'in yanağına değdirecek iken birisi yn'yi arkasından itti ve Fang'in kucağına düşmesine neden oldu
Yn hızlıca arkasına dönüp baktığında bunun fang'in arkadaşı edgar olduğunu gördü o sırada Fang uyanmış olmalı ki ağzından minik mırıltılar çıkardı
Yn bir an panikleyip hızlıca Fang'in kucağından kalkmaya çalıştı ama fang'in elleri yn'nin kalçasını sıkıca tutuyordu. Anlaşılan fang yn'nin kalkmasına izin vermeyecekti
Fang'in elleri yn'nin kalçasından beline doğru çıktı ve sırıtırken masum bir ses tonuyla konuştu
"Eğleniyor musun prenses?"
Fang'in sorduğu soruyla yn'nin gözleri büyüdü. bu budala ne diyordu böyle?
Yn Fang'in kucağından kalkabilmek için biraz çırpındı ama çabaları boşunaydı bundan zevk alan Fang'in yn'yi bırakma gibi bir niyeti yoktu
Yn çırpınıp direndikçe Fang yn'yi kendisine daha çok bastırıyordu
Yn panikle arkasına baktığında edgar'ın sırıtarak onları izlediğini gördü Yani ikiside bunları planlanmışlar mıydı?
Fang'in bir diğer arkadaşı Chester ise kapalı Kapının ardında nöbet tutuyor kimsenin gelmediğinden emin oluyordu
"Fang! bırakır mısın artık!"
Yn öfkeyle bağırdı ancak Fang hala yn'yi bırakmamakta ısrarcıydı Fang gülüp başını olumsuz anlamda salladı Yn'nin belindeki tutuşu daha da sıkılaştı
"Sen benim kucağımda bu kadar tatlı bir şekilde otururken ben seni nasıl bırakabilirim prenses?"
Yn, Fang'in eğlenen yüz ifadesini gördüğünde sinirle bağırdı sesinde ufak bir gerginlik parçası da vardı
"Bu hiç komik değil Fang! Birisi bizi böyle görüp yanlış anlayabilir! Kes şunu!"
Fang sırıttı ve ellerini yn'nin belinde gezdirdi
"bırakta bizi yanlış anlasınlar prenses~ zaten her türlü seni bırakmayacağım"
Fang, onlara doğru bakan Chester ve edgar'a baktı ve sırıttı ardından tekrar konuştu
"Hazır fırsatımız varken"
Chester ve edgar sırıtıp fısıldaşmaya başladılar Tam o esnada yn sinirle bağırdı
"Pekala Bunu sen istedin Fang!"
Yn tam çığlık atacak iken Fang bunu anlamış olacak ki yn'yi engellemek için dudağına hızlıca ve sertçe yapıştı
Chester şakacı bir şekilde ıslık çaldı Fang ellerini yn'nin belinden kalçalarına doğru indirdi ve sertçe sıkıp ovuşturdu
O esnada ders zili duyuldu dersleri beden eğitimi idi Herkesin aşağıya bahçeye inmesi gerekirdi
Chester Kapının camından baktı ve konuştu
"Fang Hadi gitmemiz lazım"
Fang son bir kez yn'nin kalçalarını sıktıktan sonra onu kucağından yere doğru ittirdi
Yn yere düşerken Fang ayağa kalktı ve üstünü düzeltti ve kapıya doğru ilerlerken göz kırpıp konuştu
"Bir daha tekrarlayalım prenses"
Ardından üçü de yn'yi sınıfta bırakıp beden dersine gittiler ancak arkalarından sınıfın kapısını kilitlediler ve böylece yn derse gelmeyecekti ve hocadan azar işitecekti
Edgar'ın sesi Kapının Ardından duyuldu
"Sınıfta sana iyi eğlenceler yn"
Üçünün de gülüşmeler sesleri Kapının arkasından çok net bir şekilde duyuluyordu bir süre sonra sesler kesildi gitmişlerdi
Ama Yn hala anın şokuyla yerdeydi Fang onu öpmüş müydü??
