'Yakınlaşma'

86 8 3
                                    

Öhm öhm aslımda +18e kadar çıkarabilirdim de neeeeyyyseee dedim onu sonra yaparımmm

Bayadır bölüm atmadım kusura bakmayın ztn çok okuyan olmadığı için içimden gelmiyo ama başlıyoruzz
____________________

Bir kabusta olduğumu biliyorum.

Ama uyanamıyorum.

Koşuyorum.. Koşuyorum fakat nereye gittiğimi bilmiyorum..

Size kendimden bahsetmemiştim değil mi? Evet.

O zaman anlatıyorum..

Annem Eylem Babam Tarık, beni terk etmişler. Bende bunu yakın bir zamanda öğrendim. Nasıl mı? Şöyle işte, benim küçüklüğüm yurtta geçti. Annem ve Babam beni daha 4 yaşımdayken yurda bırakmışlar. Sonra annem aldatıldığını öğrenmiş, aldatmış. Şuan eğer ölmediyseler hâla mutlu mesut yaşıyorlardır. Çünkü ikisi içinde bu bir sorun değil. Miğde bulandırıcı. Annem babamın arkadaşı Nejat ile babam da annemin arkadaşı Nazlı ile olmuş. Şimdi de sanırım Nazlı ile Nejat evli.

Ben hataydım onlara göre. Çoğu 'Anne' 'Baba'lar ın büyük hataları kendilerine göre. Her neyse. Yurtta 14 yaşıma kadar büyümüş birisiyim. Nil'ide orada tanıdım işte ben. Onla birlikte geçirdik güzel yılları. Ben daha küçüktüm şahsen 8 yaşımdaydım. Üstünden 4 sene geçmiş. O zamanlar bende küçük olduğum için, hepsi benim kardeşim sanıyordum. Annemler gelecek diye bekliyordum. Ama 10 yaşımdayken birisi gelince anladım. Nil..

Nil geldiğinde, hemen yanına gitmiş çekingen bir şekilde neden ağladığını sormuştum. 'Annemler beni buraya bıraktı, artık gelmeyecekler' diyerek hıçkırıklarla ağladı. O ağlarken duyduğum gerçekle bende ağlamaya başladım. Zaten umudumu yitiriyor dum. 6 sene geçmiş üzerinden daha beklesem ne olacaktı ki?

Sonra onla birlikte yüzümüzü yıkadım. Onla konuştum ve biraz daha büyüdüğümüz de kaçacağımızı söyledim. 14'ümüze geldiğimizde kaçtık oradan. Küçük bir yerde bulaşık yıkadık. İlk paramızı ordan çıkardık. O parayla kıyafet aldık. Sonra başka yerlere geçtik. Temizlik yaptık, bulaşık yıkadık, garson olduk. Ek işler yaparak büyüdük biz. 18'imize vardığımızda da kiraya geçtik. Zar zor ödedik parasını. Şimdi Nil çalışıyordu, bense yeni başlamıştım ama ne hâle gelmiştim..

Kabustaydım. Uyanamıyordum.

Koşuyordum, anneme doğru var gücümle koşuyordum.

Ona 'Neden? 'Diye sorabilmek için. 'Neden beni doğurdun madem?! 'Demek için. En azından son kez ona sarılmak için koşuyordum.

Birden hava karardı gök gürledi ve şimşek çaktı tam annemle babamın ortasına. Onlar kaybolduktan sonra gökkuşağı çıktı, güneş açtı ve küçük bir kız çıktı ortaya.

Bana elini uzatıyordu, beni bekliyordu.
Bu kişi benim küçüklüğüm dü..

Yine koşsam da yetişemiyorum, olmuyordu. Kızın yüzü asıldı bana, 'Asla pes etme, yaşattıklarını yaşatma yaşattıklarından fazlasını yaşat ki, bir daha yapmaya cesaretleri olmasın'dedi ve gitti. Yere çöktüm. Arkamdan birisi geldi ve beni kucaklayıp götürmeye başladı. Bu kişi Araz'dı. Arkaya baktığımda Nil, Furkan, Ufuk'u gördüm.

Güneş açmıştı.

Onlar benim için vardı.

Kabusum, rüyaya dönmüştü..

Yattığım yerden kalktığımda hızlı hızlı nefes alıyordum. Bir elim refleks olarak kalbime gitmişti. Çok hızlı atıyordu. Ter içinde kalmıştım. Gözlerim hızla olduğum yeri taradı. Ve en son durak olarak yanımda oturan Araz da durdu. Araz endişeli gözlerle bana bakıyordu. Yüzüme birşeyi anlamak için baktığını anladığım da, gözlerimi kaçırdım.

Müşterim Bir Mafya! 🍷Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin