EGE İLE BABA

Bölüm 21

Ben geldim len

Nabersinizzz??

Yine sıfır ilham yine ben...

Olsun yazacağım bu bölümü!! İnanıyorum.

Hadi bölüme geçelimm.

İyi okumalaaarrr<33

Flashback (Arda ve Ege'nin tanışması)

Arda geldiği yurdun kapısından içeri geçti. Uzun zamandır bir evlat edinme dileği vardı. Gerekli prosedürleri tamamlayıp son aşamaya gelmişti. Bugün sondu.

İlk durağı müdüriyet olurken gereken her şeyi ve detayları konuşup çift kişilik odaları gezmeye başladı.

Tam koridora adımını atmıştı ki, bacağına; tabiri caizse yapışan minik bir şeyle durmak zorunda kaldı.

"Özüy dileyim efendim. Saklambaç oynuyoduk da."

Kocaman açtığı gözleriyle, kendisini ifade etmeye çalışan minikle tebessüm etti. Sanırım diğer odaları gezmeye gerek kalmamıştı.
Tek dizinin üzerine çöküp elini miniğin saçlarına götürüp geriye doğru taradı.

"Sorun değil minik adam. Adın ne senin bakalım?"

"Ege,efendim."

"Ben de Arda. Tanıştığıma memnun oldum.
Bana Arda diyebilirsin."

"Memnun oydum Ayda."

Küçüğün minik elini uzatmasıyla, havada kapan Arda kararını vermişti. Bu çocuğu istiyordu.
Miniğin üzerine şöyle bir göz gezdirdi.

Sarı kısa kollusu, mavi askılı tulumu ve minik kırmızı ayakkabıları ile çok tatlı duruyordu.

Arda bu çocukla vakit geçirmek istiyordu.
Bu yüzden söze girdi.

"Ege,eğer iznin olursa, bana odanı gösterir misin??"

Müdire hanım Arda'nın kararını verdiğini anlayarak tebessüm etti.

O da Ege'ye hitaben konuştu.

"Egeciğim, sen yeni oyuncaklarını Arda abine göstermek ister misin,hm??"

Ege heyecanla tuttuğu eli çekiştirdi.

"Evet~ Çok güzeller Arda abii!!! Gelebilir misin??"

Arda miniğin kendisini çekiştirmesine izin verip ikili yatakların bulunduğu krem rengi kapılı bir odaya geldi.

İçeri çekildiğinde karşılaştığı oyuncaklarla, göreceği şeylerin tahmininde yanılmadığını anladı.

Ege eline aldığı yıldızlı kapı süsünü havaya kaldırıp Arda'ya gösterdi.

"Bunu geçen gün gelen abiley getiydi. Ama ben tüçüküm diye takamadım kapıya."

Ege'nin sonlara doğru büzdüğü dudaklarıyla konuştuğunu gören Arda kollarını sıvayıp yine yere çöktü.

"Ege, seninle birazcık konuşabilir miyiz??"