1. işkence

7 1 2
                                    

Getirdiğimiz adama baktım. Zavallı adam sorunlu ikizim tarafından esir edilmişti. Kardeşim şuan adamın karşısında helele yapıyordu.

Ensesinden kavrayıp kenara çektim ve kurbanın önüne geçtim. Yere serdiğimiz bıçaklardan birini aldım. Adamın etrafında dönmeye başladım.

Adam biz daha ona dokunmadan ölecek gibi duruyordu. Tam arkasına geçtiğimde ağzındaki ipi çıkardım. Dağın başında olduğumuz için bağırsa bile kimse duyamazdı.

Bıçağımla uzun saçlarının bir kısmını kestim. İkizim uzaktan bakıyordu. O içiyle ben dışıyla uğraşırdım genelde ve o her zaman sabırla beni beklerdi.

Adamın önüne geçtim. Üstündeki mavi gömleğini bıçakla parçalayıp vücudunu açığa çıkardım. En zevkli kısım burasıydı. Kurban bağırmaya, yalvarmaya devam ediyordu.

Yerdeki penselerden birini de alıp adamın önüne geldim önce bıçakla karnına üçgen çizdim ardından penseye tuz döküp çizdiğim yerleri yavaşça açmaya başladım. Adam kendini yırtarcasına bağırıyordu.

Açma işlemim bitince üçgenin ortasına bir çivi getirdim yavaşça ittirerek adamın daha da acı çekmesini sağlıyordum.

Kurban sandalyede tepinince elim kaydı. İçimden söve söve çiviyi başka yere hizalayıp tekrar ittirmeye başladım. Hâlâ tepiniyordu. Bu da elimin kaymasına ve canının daha da yanmasına neden oluyordu.

Çiviyi bırakıp ayaklandım elime bir balta geçti. Bacağına doğru ilerledim. Diz kapağına çaprazlama bir tane geçirdim. Yüzüme kan fışkırırken Kurban bayılmıştı. Adrenalin vererek tekrar uyandırdım. Bunu da hissetmesi lazımdı.

Yine penseyi aldım. Alkın da izlemeyi bırakmış adamın karnına tuz döküyordu.
Kurbanın diz kapağı tamamen yarılmıştı ve kemiği gözüküyordu. Penseyle deriyi tutup çekmeye başladım. Soyuldukça daha da zevk alıyordum. Soyulan yerlere kardeşimin tuz dökmesiyle adam bağrınıyor ve ağlıyordu bu da daha fazlasını yapmam için beni teşvik ediyordu.

Derisini tamamen soyup bacağından ayırdım. Ve karakola bırakacağımız poşete koydum. Elime son olarak makası aldım. Kafasına yaklaştım. Bir elimle gözünü açık tutmaya çalışarak makası gözüne yaklaştırdım. Ama adam inatla gözünü kapatıyordu. Göz kapağını iki parmağımla tutup çektim makasla delip parçaladığımda gözü artık kapanımıyordu.

Tabii bu da Kurbanın bayılmasını sağlamıştı. Ölmemişti hâlâ kalp atışını dinleyebildiğimiz bir aletimiz vardı. Yaşıyordu. Bir tane daha adrenalin verme kısmında tereddüt ettim kalp krizi geçirsin istemezdim. Alkın'la göz göze geldik.

Onaylayınca yarım ölçek adrenalin verdim. Kısa sürede tekrar uyanan kurbanımız 10 dakikadan fazla yaşamayacaktı. Tekrar gözüne yöneldim makasla ömce gözü yuvasından çıkardım sonra göz bebeğine sokup deşmeye başladım kurbanın artık bir gözü kördü. Diğer göze geçtim. Bunda çok uğraşmadan gözüne makası saplayıverdim.

Artık kollarını kaldırmaya hali olamadığı için onu sandalyeden kaldırıp sedyeye yatırdık. Sıra ikizimdeydi. Ameliyat malzemelerinin olduğu masayı önüne çekip sedyenin başına geçti.

Tabii kendileri bölüm birincisi olduğu için ameliyatta da çok iyiydi. Fakat sünnete ayrı bir yeteneği vardı. Her kurbanı sünnet etmesinin ve bunu kusursuz yapmasının başka izahı yoktu. Yarım saat boyunca ustalıkla kurbanın emaneti sökmesini izledim. Bu sırada kurbana serum takmıştım bilinci açık olması için.

İşini bitirince o parçayı da poşete attım. Artık yapacak çok birşey kalmamıştı. Sırtını çevirdim ve ölene kadar rastgele bıçak darbeleriyle parçaladım. Öldüğünden emin olunca üstümüzü değiştirip bütün delilleri içerde bırakarak hangardan çıktık. Hangarı temizleme görevi abimdeydi. Biz motorlarımıza atlayıp karakola gittik poşeti kimsenin ruhu duymayacak şekilde karakol etrafında bir caddeye bıraktığımızda işlem tamamdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

öylesine Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin