Selamlarr!
Yeni kurgumla geldimm. Siz de hoşgeldiniz.
Bu bir tarihi romantik kurgu olacak. Her hafta bölüm atmaya çalışacağım.
Lütfen yazım tarzımla ilgili iyi veya kötü yorum yapın. Cümleler çok mu karmaşık yoksa böyle iyi mi emin olamıyorum. Bir yandan okuyan herkes anlasın bir yandan da çok sıradan bir dille yazılmasın istiyorum. Yorumlarınız ve eleştirileriniz benim için değerli. Bölümü oylamayı unutmayınn
Umarım beğenirsiniz ♡.
____________________________________
İyi okumalar, sevgilerle...
____________________________________
Gün ışığının yeni yeni vurmaya başladığı panayır, güneşin doğmasıyla yavaş yavaş doluyordu.
Zabıtalar satıcılardan yerleştikleri pazar yerileri için bir bir para topluyordu.
Tahtalarla ayrılmış satış yerlerine bir bir yerleşen zengin satıcılar, arkalarında iple birbirine sırayla bağlanmış köleleri para vererek kiraladıkları yerlere oturtuyorlardı.
Tabi bazısının bahtı oturacak kadar iyi olmuyordu. Acımasız sahipleri boş alana kendileri oturup kölelerin saatlerce ayakta durmalarına neden oluyordu.
Zira bu durumdaki bir kölenin derdi de oturmak değildi zaten. Hayatlarımız, kaderlerimiz kumarda atılan zar gibi belirsizdi. Her müşteri geldiğinde köleler dikkatlice tetikte beklerlerdi. Karşıdaki alıcının iyi biri mi yoksa kötü biri mi olduğunu ilk bakışta da anlayamazdınız. Demem o ki ; her şey kaderin oyunuydu.
Size nasıl bir kader biçilmişse siz onu yaşardınız. Yalnızca kaderin size sunduğu kadar seçeneğiniz olurdu.
Birbirine girmiş sarı saçlarımı gözümün önüne gelmemesi için arkaya atmaya çalıştım.
Bileklerime bağlanmış ip ellerimi kaldırıp saçlarımı düzeltmemi olanaksız kılıyordu. Başımı yana savurarak saçımı arkaya atmaya çalıştım. Bu sırada sahibimiz Bay Morty zabıtaya cebinden çıkardığı paraları sayarak ödeme yapıyordu.
Etrafta bağırış sesleri duyulmaya başlanmıştı bile. Güneş tamamen doğmuş, gökyüzünün üstünde sarı bir top şeklinde parlıyordu.
Parayı almalarıyla bir sonraki satıcıya geçen zabıtalar gidince bay Morty bize döndü. Gözlerini hepimiz üstünde gezdirdi.
5 kişiydik. Ben, Anna, Tally, Perrin ve Kali.
Perrin ve Kali iki erkek geriye kalan Anna ve Tally ise kızdı.
Anna duru güzellikte bir kızdı. Tally ortalama bir güzellikteydi. Perrin ve Kali ise normal bir kas yapısına sahip erkeklerdi.
Sahibimiz Morty oldukça paragöz bir adamdı. Bize çok kötü davranmazdı ama iyi de davranmazdı. Nihayetinde satılırken bir yaramız falan olmamalıydı.
Morty suratını buruşturarak bize baktı. Arkasını dönerek hemen yanıbaşındaki sandalyeye oturdu ve karısına seslendi.
"Atenna, çay getir"
Etrafı izleyerek ekledi.
"Sonra da şu kızların üstünü başını düzelt, böyle giderse elimizde kalacaklar"
Derin bir nefes vererek kafamı çevirdim. Panayıra müşteriler gelmeye başlıyordu.
Hemen yanımdaki Anna bana kaş göz yaparak arkasını gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Aitsin (Tarihi aşk serisi 1)
Ficção Histórica"Sana iki seçenek sunacağım" dedi kısık ve boğuk sesiyle. Bir yandan da elindeki kadehi hafifçe sağa sola sallayarak içindeki alkolle oynuyordu. Gözlerimi kaçırarak yutkundum. Ben tedirginlikle beklerken o fazlasıyla rahattı. "Ya sıradan bir cariye...
