7.BÖLÜM

56 5 0
                                    

Gizem Baymaz'a meydan okumak neymiş ona gösterecektim. Asıl savaşımız, şimdi başlıyor.

Meydan okurcasına bakan gözlerime son bir kez daha bakıp arkasını dönerek otele doğru yürüdü.

Göğsümde birleştirdiğim kollarımı çözüp elimi saçlarımın içinden geçirdim ve derin bir nefes alarak gökyüzüne baktım. Ne yapmaya çalışıyordu, anlamıyordum. Giden adamın arkasından sinirle baktım ve bende otele doğru yürümeye başladım. Bizimkiler çoktan odalara yerleşmiş olmalıydı. Lobiden oda numara ve katını öğrendikten sonra asansörlerin bulunduğu yere gelince ikimizde bi anda durduk, kafamızı yavaşça birbirimize çevirdik.

İkimizde aynı şeyi düşünüyor olacağız ki 2 saniyelik bakışmanın ardından direkt önümüze dönüp asansöre doğru koşmaya başladık. Ancak bişey oldu, kötü birşey...

Yani benim için kötü...

Yeter!

Nasıl olduysa tam koşmak için 2 adım atmıştım ki sağ ayak bileğim sol ayak bileğimin önüne gelip çelme takınca, ağzımdan büyük 'ahh' kopmuş ve kendimi yerde bulmuştum.

"Gizem!"

"Ahh, dizlerim!" diye sayıklamaya başladım yüz üstü düştüğüm yerden. Biri beni kaldırabilirmi? Böyle durmaya devam mı edeceğim!?

"İyimisin?" dedi başımda dikilen Furkan. Çok iyiyim ya, ben artık böyle takılıyım yerlerde hem havada çok sıcak yerlerde buz gibiymiş.

Değilim işte görmüyomusun ya!

Ama tabikide iyiyim diyecektim. Çünkü bu evrenin vazgeçilmez yasasıdır, kötü olduğun halde iyiyim demek.

"İyiyim." diyerek tam kalkmaya çalışıyordum ki dengemi sağlayamayıp tekrardan yere kapaklandım.

Mükemmel ya! Mükemmel.

"Eminmisin?" dedi tek kaşını kaldırıp bana bakarak.

"Eminim!" dedim, daha çok cırlamışta olabilirdim.

"Yok bu böyle olmayacak." diye kendi ağzında bişeyler geveledi. Tam mal mal bakıp 'ne diyon' diyecektim ki bi anda kendimi kucağında buldum. Küçük Bi çığlık attım.

"Ne yapıyosun be gerizekalı! Çabuk indir beni yere." diyerek kucağında debelenmeye başladım ama kolları o kadar sıkı kavramıştı ki beni, sadece el ve ayak bileklerimi sallayabiliyordum.

"Hareket etmeyi bırakta normal Bi şekilde odana çıkarayım seni Gizem."
Sonunda Bi kolumu kurtarabilmiştim ve kurtardığım gibi kafasına vurmaya başladım.

"İndir beni gerizekalı hemde hemen!" hem vuruyor hemde indirmesi için sövüyordum.

"Gizem! Dur kızım bi vurma," bi anda beni omuzundan aşağıya doğru sarkıttı. "Durmazsan eğer seni Burda bırakır giderim, ve ayağın zedelenmiş olabilir, ayağının üstüne basarak 2 günlük tatilini zehir etmek istemezsin diye düşünüyorum."

Elim duraksadı. Omuzundan doğruldum ve diğer omuzuna tutunarak yüzüne baktım. O da bana bakıyordu. Nefes nefese yüzüne bakarak kafamı ya sabır der gibi sola eğdim. "Gidelim." dedim dişlerimi sıkarak.

'İşte böyle yola gelirsin' diyerek kafasını salladı. Adi herif gülüyor bi de. Hâlâ aynı şekilde duruyorduk. Asansörün önüne gelerek düğmeye bastı, yaklaşık 10 saniye sonra asansör geldi ve içine bindik.

Hâlâ gülüyordu. Asansörün aynasından görebiliyordum. "Gülmesene." dedim, daha çok güldü.

En sonunda asansör odalarımızın katına geldiğinde asansörden indik. "Odan neresi?" diye sordu.

ZAMANSIZ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin