"Olamaz vampirler."dedim şok içinde.
Yazar'dan
Nur bir iki adım geriledikten sonra koşmaya başladı.Kızın koştuğunu gören vampirler peşinden gitmedi. Eddie "Bu kızın durumuna acıyorum" dedi.Nur onun dediyini duyar gibi oldu ama umursamadı.
Koridorlar sonsuz gibi geliyordu Nur'a ama yine de koşmaya devam etdi.Koştukca koşuyordu,koştukca koşuyordu ama koridorların sonu gelmiyordu.
Nur'dan
Sonu gelmeyen koridorda koştuktan biraz sonra karşıma bir telefon çıktı.İşte şans diye buna derim.Hemen telefonu alıp babamın numarasını çevirmeye başladım.
Telefon çalışmıyordu.
"Sana onu söylemeliyim ki o telefon iki yıldır bozuk küçük prenses."diyordu biri.
Arkama döndüğümde Eddie tam arkamda duruyordu.
Onu görür-görmez hemen koşmaya başladım.
Oysa arkamdan "Ne kadar koşarsan koş anlamsız küçük prenses.Senin için artık çok geç."dediyini duydum.
Koşmaya devam etdim.Hayır ben burada onlarla kalamazdım.Bir yolu olmalıydı.Buradan çıkmanın bir yolu olmalıydı.
Birden karşımda koca bir kapı belirdi ama kapının üzeri zincirlerle doluydu.Zincirlerin üzerinde elimi gezdirdim ve zincirler toz olmaya başladı.Hayır şok olmaya zaman yoktu.
Kapıyı açınca içeri girdim.Karşımdaki masanın üzeri bir sürü ruj ve takılarla doluydu.
Masada biraz göz gezdirdikten sonra gözüm bir çerçeveye takıldı.Kim olduklarını görmek için elime aldığımda birden birisi çerçeveni elimden alarak,"Sana bu odaya girmen için kim izin verdi?"diyen Edward'a dönünce hepsi buradaydı.
Nasıl hissetmemiştim geldiklerini?
Birden Lucian,"Bu zincirleri zamanında yeniletmeliydim."dedi.
Edgar,Eddie ve Victoria yavaş-yavaş üzerime geldiği an başım dönmeye başladı ve her yer karanlık olmaya başladı.
Gözlerimi yavaş-yavaş açmaya başladım ve sabah olduğunu gördüm.Bu benim buradakı ilk günümdü.Üzerimdeyse pembe pijama vardı.Hemen boğazımı incelemeye başladım.Şükürler olsun ısırmamışlardı.
Gözlerimi bulunduğum pembe odada gezdirmeye başlıyordu.Kocaman terası vardı.
Ayağa kalkıp dolapta bir şeyler aramaya başladım ve üzerime rahat olan kiyafetlerden birini alıp giyindim.
Yatağın üzerine oturup her şeyi iyice düşünmeye başladım.İlk önce her şey yolunda gidiyordu.Taa ki Edgar'la karşılaşana kadar.Sonra diğer kardeşleri çıktı ortaya ve hepsinin vampir olduğunu öğrendim.
Nasıl yani?Ben şimdi burada mı kalacaktım?Beni şaşırtan bir kaç şeyler olmuştu.
1.Babam beni neden buraya gönderdi?
2.Babamın benim burada,vampirlerin arasında olduğumu biliyormuydu?
3.Odadaki çerçevede ne vardı da Edward bakmama izin vermedi?Tüm bu düşüncelerden kurtulup odadan çıktım.Sahi kurt gibi acıkmıştım.Acaba vampir yemekleri nasıl oluyor? İnsan etinden mi?
Odam üst katta olduğu için merdivenlerden inmem lazımdı.Merdivenleri inerken karşıma Edgar,Eddie,Lucian, Hunter,Edward,Silas,Edward ve Victoria'ın dijital resimleri vardı.Modern vampir dünyası işte.Merdivenleri indikce duvardakı resimlere merakla bakıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampirlerin Gecesi
Vampire"Korkuyorum"."Neden korkuyorsun" diye söyledim iç sesime."Korkuyorum","korkuyorum","korkuyorum".Bu ses beynimde yankılanıyordu ve ben bu hissi ikinci defa yaşıyordum.Her şey bir kaç dakika içinde mahv olmuşdu.Şimdi bir şeyi daha iyi biliyordum...Her...