UYARI! BU BÖLÜMDE +18 SAHNELER BULUNUYOR, RAHATSIZ OLANLARIN VE YAŞI YETMEYENLER OKUMAYABİLRSİNİZ. BÖLÜM İÇİNDE UYARI VARDIR BU SAHNEYLE İLGİLİ
....
Odama geldiğimde duş alıp sütyen takmadan üstüme uzun bir tişörtümü geçirdim. Altıma da iç çamaşırımdan başka bir şey giyme gereği duymadan yattım. Hala biraz müzik sesleri geliyordu ama umursamadım. Ve uykuya daldım.
Saatler sonra uyandığımda oda kapkaranlıktı. Sadece ay ışığı odayı hafif aydınlatıyordu. Yutkundum. Ayağa kalktım. Yavaşça yürürken birden bir şeye takılıp yere düştüm. Yere gerçekten sert düşmüştüm ve canım yanıyordu. Acıyla doğrulup yatağa oturdum. O sırada bir anons sesi odayı doldurdu. Bir kadın İngilizce bir şeyler söylüyordu.
"Sayın müşterilerimiz, bir arza sebebiyle otelimizdeki elektrikler kesilmiştir. En az zamanda geri gelecektir. Anlayışınız için teşekkür ederiz..."
Sıkıntıyla yüzümü buruşturdum. Karanlıktan çok koruyordum ve yalnızdım üstelik dizlerim çok acıyordu. Hemen elime telefonumu alıp Onur'u aradım ama hiç bir seferde açmadı. Ne yapacağımı bilmiyordum. O sırada bir ses geldi. Korkuyla acımı unutup ayağa kalktım. Telefonumun ışığını yakıp etrafa baktım. Bir şey yok gibiydi. Tam banyoya yöneldiğim sırada büyük bir ses daha geldi ve koşarak dışarı çıktım. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Nereye gittiğimi bilmeden koştuktan sonra bir odanın kapısının önünde durdum. Artık istesem de odama giremezdim çünkü oda kartım da içeride kalmıştı. Sıkıntıyla nefes verdim. Derken önünde durduğum odadan tıkırtılar geliyordu. Tek çarem içerideki kişiden yardım istemekti sanırım.
Derin bir nefes alıp kapıyı tıkladım. Biraz bekledikten sonra kapı açıldı ve karşımdaki kişiyle gözlerim büyüdü. O da beni gördüğüne şaşırmış gibiydi. Baştan aşağı beni süzdü. O an nasıl bir halde uyuduğum aklıma geldi. Ama şuanda önemli olan seksiliğim, güzelliğim falan değildi. Ona ne demem gerekiyordu? Korkumdan dolayı kendimi dışarı attığımda oda kartı içeride kaldı ve şimdi ne yapacağımı bilmiyorum desem ne olurdu?
"Ne o yarım kalan işimizi tamamlamak için mi geldin?" dedi sinir bozucu sırıtışıyla.
"Aynen. Dayanamadım." deyip içeri girdim. O daha da eğlenerek kapıyı kapattı. İçeri girdiğimde içeride bir kız var mı diye gözlerimi etrafta gezindirdim. Ama içeride gerçekten bir kız yoktu. Rahatlayarak yatağına oturmak için eğildiğim sırada dizim kendini belli etti. Ve acı bir inilti koyuverdim. Telaşla yanıma yaklaşırken yavaşça oturdum.
"Zeynep ne oldu sana?"
"Önemli bir şey değil."
"Nasıl önemli değil? Baksana dizlerin kanıyor."
Eline aldığı bacağımı bırakıp elindeki ışıkla banyoya gitti. Birkaç dakika sonra elinde ilk yardım çantasıyla gelip yere oturdu. Gerekli malzemeleri çıkardıktan sonra yaramın üzerini temizledi. Ardından yarama tentürdiyot sürmesiyle dudaklarımdan acı bir inilti çıkıverdi. Ona baktığımda yüzünde çok büyük bir acı kendini belli ediyordu. Benim için gerçekten böyle acı çekebiliyor muydu?
Dizlerimi sardıktan sonra yanıma geçip oturdu. Gözlerine baktım. Öfkeliydi ve çok üzgündü. Peki neden böyleydi? Benim için miydi gerçekten?
"Teşekkür ederim."
Geçip yanıma oturdu. Bir süre gözlerimi izledi. Ardından yavaşça yanıma yaklaşıp ellerini belime koydu ve beni kendisine çekip sarıldı. Ellerim havada asılı kalırken ne yapacağımı bilemedim. Ona sarılmalı mıydım? Yaptıklarını bu kadar kolay unutamazdım. Yutkundum. Yavaşça geri çekildi. Gözleri hafif kızarmış gibiydi. Her halinden acı çektiği belli oluyordu. Bu havayı dağıtmak için gülümseyerek konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTULMAYANLAR
RomanceYıllar sonra eski ortaokul aşkıyla karşılaşan Zeynep'in hikayesini okumaya ne dersiniz? Yıllar sonra kendine yeni bir sevgili yapan Zeynep bir anda karşısında eskiden aşık olduğu ama bunu ona söyleyemediği ortaokul aşkını görür. Ama onun kolunda sar...