⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚O gün Hyunjin bir daha işe geri dönmedi. Ne kadar Felix odasında inzivaya çekilmiş olsa da hemen elinin altında olmak istiyordu.
Akşam yemeğini yedi, Felix yemeğe gelmediğinden onunkini odasına gönderdi.
Ama bir saat sonra tepsiyi almaya giden hizmetli elinde dolu bir tepsiyle dönmüştü.
"Yememiş mi?" Diye sordu çatık kaşlarla tepsiye bakarken.
"Hayır efendim." Dedi hizmetli de başını öne eğerek. "Yatakta uzanıyor. İyi olup olmadığını sorduğumda bana cevap vermedi ama uyumuyor."
Hyunjin başıyla onayladıktan sonra hızlı adımlarla yukarı çıktı.
Bir kavga daha edeceklerdi, bunu biliyordu. Çünkü ne zaman Felix'le aynı ortama girseler bir şekilde tartışıp birbirlerini deli etmeyi başarıyorlardı.
Kapıyı açtığında Felix hareketsiz bir şekilde yatağında uzanıyordu.
"Felix..." Dedi fısıldayan bir ses tonuyla. "Hasta mısın?"
"..."
Bir cevap alamadığında yavaşça yatağın yanına gitti, Felix'in yüzüne baktı. "Bana bakar mısın?"
Felix yine cevap vermedi ama gözlerini Hyunjin'e çevirdi.
"Ne oldu?" Diye devam etti Hyunjin. "Neden yemek yemiyorsun?"
"..."
Felix tam bakışlarını kaçıracaktı ki Hyunjin yanına oturdu, Felix'in saçlarını sevmeye başladı.
"Biliyorum Felix. Zorlanıyorsun. Yeni öğrendiğin şeyleri sindirmek zaman alacak. Sana anlatmaktan çekindiğim çok şey var ama yavaş yavaş anlatacağım."
"Sahiden..." Dedi Felix sonunda, Hyunjin'le hala göz teması kurmasa da hafifçe mırıldanarak. "...geri döndün mü?"
"Döndüm Felix. Sonraki gün apar topar yurt dışına gönderildin. Telefon numaran değişti, sana ulaşabileceğim hiçbir şey yoktu. Her şeyi biliyordum ama hiçbir şey yapamıyordum. Tam iki yıl sonra, Şubat ayında oradan tamamen taşındılar."
"Evet... Hatırlıyorsun."
"Son kez babanla konuştuğum zamandı. Bana yurt dışında birisiyle görüştüğünü, seni artık rahatsız etmemem gerektiğini söyledi. Eğer ilk zamanlarda olsaydı inanmazdım ama... Üzerinden iki yıl geçmişti. Ama bu bir bahane bile değildi, bir daha izine rastlayamadım çünkü."
"Ama arka bahçen inci çiçekleri ile dolu."
"Evet. Kokuları her zaman bana seni hatırlattı. Ne yazık ki senin kadar güzel kokan bir çiçeği asla yetiştiremedim."
"Sen mi yetiştiriyorsun?"
Hyunjin gülümsedi. "Sence benden başka kimse o çiçeklere dokunabilir mi?"
"Çok da güzel görünmüyorlar."
"Görüntüsünü umursasaydım kamelya ya da gül yetiştirirdim. İnci çiçeklerine hayranlığım görüntüsüyle alakalı değil."
"Hayran mısın?"
"Aslında hayır, doğrusu inci çiçeklerini seviyorum."
"Sevdiğini... Nasıl anladın?"
Hyunjin gülümsedi. "Eğer görüntüsüne hayranlık duysaydım onları koparırdım. Ama ben onları sevdiğim için her gün gidip suladım."
"Peki ben?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnci Çiçeği | Hyunlix ﴾ Omegaverse ﴿ ✓
أدب الهواة06.07.2024 - 25.07.2024 ✓ Babam ayarlanmış bir evlilik yapacağımı söylediğinde hayatımın tamamen bittiğine emindim. Ama kim bilebilirdi, ilk defa sahiden yaşayacağımı? 『 Hyunlix, omegaverse, green flag, evlilik hayatı 』 #felix 🥇 23.07.2024 #hyunjin...