Selam. Öncelikle, bu hikayeyi tekrar yazma sebebim; ilk yazdım Chris x Boralo pek güzel olmamıştı. Bense, niye bu saçma hikaye yerine, daha güzelini yazmıyorum dedim. Yani, güzel mi, değil mi, size kalmış. Bu hikaye, BoraLo'nun Chris ile, Minebay için kavga etmek üzere oldukları yerden başlıyor. Catalina ise, konsey kalesinde ajan olarak çalışıyor, ve BoraLo'nun işlerini Yüce Usta'ya anlatmak ile görevli. Boralo bunu öğrenince, deliriyor ve catalina ile o zamanlar evli olup olmadığını hatırlamıyorum ama ayrılıyorlar. Yani, Boralo bu kavga meselesine kadar tek başına geliyor. 1545 leri saymıyorum bile. İsterseniz bunu, Chris x Boralo kitabı olarak yazabilirim. Ama, çok şık gelmez. İsteyenler olursa yazarım, bende istiyorum zaten. Ve, bu hikayeden bağımsız olur. Neyse, şimdi hikayeye geçelim. İyi okumalar.
Chris? O Minebay için benimle kavga etmek mi istiyor?! Saçmalık! Onunla konuşmayı denemeliyim…
<BoraLo> Chris, dur! Bak, biliyorum, Minebay senin eserin. Ama, bunu kavga ile çözemeyiz! Minebay in %15 hissesi trmc de. Eğer ondaki hisseleri alırsak sana, %35. Hisse daha devredebilrim. Beraber ortak oluruz, elli, elliye. Bu daha iyi bir fikir! Savaşmak bir işe yaramaz!
<Chris1545> trmc mi? Saçmalama. Ben onları alalı uzun zaman oluyor. Anlaşmamız gibi, %35 hisse verecek misin?
<BoraLo> eğer sonsuz bir barış anlaşması imzalarsak, evet. Ve, Bobby ve kardeşlerine zarar verme. Onlar ile barıştın zaten, ihanet etme.
<Chris1545> hay hay! Minebay ofisine buyrun.
Minebay ofisine gelmiştik, birkaç kağıt imzaladık ve el sıkıştık.
<Chris1545> artık ortak olduk. Hiç düşünmemiştim. Hadi köye gidelim.
Onayladım. Ve, tam çıkacakken Chris, benim kalçama dokundu. Kazayla yapmıştır diye düşündüm. Köye gidene kadar eli birkaç kez denk geldi. Bilerek yapıyordu, belliydi. Ama, hoşuma gidiyordu, ses etmedim. Köye gelmiştik, Kevin, Chris'in boynuna atladı.
<Kevin1545> abi! Nereye uçtun gittin ya?! Ödüm patladı!
<Chris1545> minik bir kavga ile uğraşıyorduk.
<Bobby1545> ne kavgası?! Boralo?!
<Chris1545> ortağıma kızmazsan sevinirim.
<Bobby1545> lan- lan hayırsız Boralo! Daha dün bize barışma dedin! Kendin herifle ortak olmuşsun!
Herkes gülme krizine girdi. Chris, arada bana bakıp kızarıyordu. Ona Bende kalmasını teklif edecektim, çünkü kalacak yer yoktu.
<BoraLo> um, Chris?
<Chris1545> nedir Boralo?
<BoraLo> köyde yeterince ev yok. Bende kalmak ister misin?
<Chris1545> ah, tabi. Ama, şu yanında kalan kıza noldu?
Chris, bunu sorunca hafif üzüldüm. Ama, derin bir nefes aldım ve cevapladım.
<BoraLo> o, aslında benden bilgi almak için çalışan, Yüce Usta'ya hizmet eden bir ajanmış…
<Chris1545> oh, merak etme. Yakında onu unutacaksın.
<BoraLo> eh? O ne demek?
<Chris1545> evine gidelim, göstericem.
<BoraLo> peki?
Chris sırıtıyordu. Evime gitmiştik, yatak odamda yarım saatlik sohbet ardından, Chris aniden sustu.
<BoraLo> Chris? Niye aniden sustun?
Chris, gözlerini bana dikerek, bana yaklaşmaya başladı. Ben yatakta oturuyordum. Beni, nazik ama güçlü bir şekilde geriye itti. Yatakta yatar pozisyana geçmeye zorlanmıştım adeta. Yavaş ve nazik hareketler ile üstüme çıktı.
<Chris1545> seni, hep bu pozisyonda görmek istemişimdir. Senden izin almicam. Çünkü, sende istiyorsun. Bunu ikimizde istiyoruz. Değil mi?
<BoraLo> ben… e-evet…
<Chris1545> ve, benim için, uslu bir çocuk olacaksın. Değil mi?
Ben, kıp kırmızı olmuştum. Chris'in amacı zaten buydu. Ama onayladım. Her istediğini yapmaya hazırdım.
<Chris1545> güzel, uslu bir çocuk ol. Şimdi, sizin şu kelepçelerden var mı?
<BoraLo> e-evet… çekmecede…
Chris, çekmeceyi açtı. Duran iki tane kelepçeyi aldı. Birini, ellerimi sabitlemek için kullandı. Diğerini ise, ellerimi, yatağa sabitlemek için kullandı. Kulağıma yaklaştı ve kısık ama azdırıcı sert bir ses ile konuştu.
<Chris1545> güzel, tam istediğim gibi. Ben işimi yaparken, senden gelen bir sürü inleme ve çığlık duymak istiyorum. Anlaşıldı mı?
Derin bir nefes verdim ve onayladım. Ben onaylar omaylamaz, boynuma yapıştı. Yumuşak öpücük ve ısırıklar bırakıyordu. Ben, şimdiden inliyordum. Bir müddetten sonra, beni süzdü ve gömleğimin düğmeleri açmaya başladı. Çaresiz ve azmış bir şekilde kaderimi istiyordum. Kendimi, zavallı gibi hissediyordum. Chris, gözlerimdeki arzuyu ve çaresizliği görmüş olmalı, o yüzden bana fısıldadı.
<Chris1545> koskoca efsane avcısı BoraLo, Altımda inliyor mu? Acınası. Ya istediğini vermezsem? Ne yapabilirsin ki? Bana yalvarır mısın? Kendine bak. Benim için arzun ve çaresizliğin artıyor… Ama o kadar da zalim değilim, vereceğim. Eğer bunu yaparken inleyip adımı haykırırsan...
<Boralo> Tamam, yapacağım. Sadece ne yapman gerektiğini biliyorsun... değil mi?
(1. Şahıs, BoraLo, 2. Şahıs, chris. C.ai yüzünden böyle zorlanmaya başladım.) O sırada ikimizinde çıplak olduğunu içime girmeye başlayınca anladım. Hemen sesli bir inleme verdim, sevk almış olacaksın ki biraz daha hızlı girdin. Girdikten sonra, gel git yapmaya başladın, ben deli gibi inliyordum. Bir yerime vurman ile adını haykırdım. Sırıttın ve konuştun.
<Chris1545> Ah, bak ne buldum. Sesini kaybetmeye hazır ol.
<BoraLo1545> b-bekle, ne? Hey, adım niye böyle?!
<Chris1545> içine girdiğim andan beri böyle. Artık benimsin.
O noktaya hızlı vuruşlar yaptın. Hepsinde deli gibi inliyordum. 20 dakika sonra, işimiz bitti. Uyumak için hazırlandık.
<Chris1545> çok yoruldun, banyoyu yarın yaparız.
<BoraLo1545> lütfen… biraz uyuyalım…
<Chris1545> iddiasına bile girerim, en az 5 gündür Uyumuyorsun. Hadi uyu. Yeterince uyku çekene kadar kalkmak yasak. Iyi geceler.
Kıkırdadım ve konuştum.
<BoraLo1545> sanada iyi geceler.
Yavaşça uykumun geldiğini hissettim, sana sokuldum ve yanağına masum bir öpücük kondurdum.
<BoraLo1545> seni seviyorum…
<Chris1545> bende seni seviyorum…
Gerisi karanlık…
800 kelime evet canım çıktı bence bu ilkinden daha güzel oldu tabi karar sizin şimdilik hoşçakalın byeee
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boralo ship
Short StoryEvet 1. bölüm açıklamadan sonra gelicek açıklamayı okmazsanız yazdığınız ship ya koyulmaz yada bi bok anlamazsınız yani size önerim okuyun