Senden Kendimi Almayı Unutmuşum

3.3K 70 81
                                    

Düet kısmına çok şey yapmayın şarkı çok güzel diye yaptım kendilerinden de dinlediğimiz için daha güzel olur diye düşündüm.

Kafamda da yedi bölüm falan kurguladım şimdiden söyleyeyim.

Umarım beğenirsiniz.


Yeni yılın ilk sabahında, bütün geceyi geçirme hayali kurduğu ve geçirdiği adamla uyanmayı hayal etmişti Asi.

Fakat uyandığında tekti. 

Alaz muhtemelen duştaydı. 

"Alaz? Orada mısın?"

Yoktu. Asi panikledi.

Kahvaltı hazırlıyor olmalıydı. Zaten duş yeni kullanılmıştı.

 Kendi de kısa bir duşa girip çıktıktan sonra mutfağa gitmişti. Kahvaltısı hazırdı ama  Ama o yoktu, şimdi panik yapma zamanıydı işte.

Numarasını tuşladı ama açan yoktu gözleri yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Ardından kapı çaldı.

Alaz gelmiş olmalıydı. 

Ama o anahtarı neden almamıştı ki?

Kendi kendine söylenirken kapıya yöneldi ve açtı karşısında gördüğü kişi Alaz değildi. Mert'ti.

"Sevgili Asi, Alaz yok mu? Ona bir hediyem vardı aslında."

"Senin ne işin var burada? Alaz nerede?" Asi geriye doğru adımlarken bedeninin titremesini engelleyememişti.

"İnanır mısın ben de onu görmeye geldim. Ama yok gördüğün gibi, kahvaltımızı hazırlamış.  Hadi otur da bir şeyler yiyelim, konuşacaklarımız var."

"Benim seninle oturup konuşacak hiçbir şeyim yok. Alaz'ın nerede olduğunu söyle. Sonra da siktir git!"

Mert gülerken montunu çıkartıp kenara koydu. Cebinde bir silah mı vardı? 

Ardından kazağının kollarını kıvırıp dudaklarını ıslattı.

"Ya sahi kim ya bu Alaz? Neden burada değil? Öldü mü yoksa?" Güldü. "Ya da sıkıldı mı senden? Önceliği değil misin yoksa?" Ardından çalan telefonu açtı.

"Efendim Baba. Ne demek Polis beni arıyor? Şantaj mı?" 

Mert öfkeyle solurken Asi hemen koltuğun üstündeki telefona yöneldi. Polisin numarasını tuşladı. 

"Buradan siktir olup gitmek için sadece bir dakikan var. Yoksa bütün polisleri buraya dökerim. Kaçmana da asla izin vermem."

Mert telefonunu kapatıp Asi'nin gözlerine baktı. Ne kadar ciddi olup olmadığından emin olmak için. Son derece ciddi görünüyordu.

"Tamam." Dedi Mert yine gülerek. "Ama eğer şanslı olmasaydı o Alaz denen puştu gebertecektim. Ama sevinme, yine geberteceğim, eğer onu biraz seviyorsan yarın sabah çağırdığım yere gelirsin. Belki o zaman yaşamak için bir şansı olur."

Tam kapıdan çıkacakken "Unutma." Dedi "Işıl'ı hiç sevmedim ben Asi tek derdim sendin, o piyondu. Eğer bana bir şey olursa Alaz da kurtulamaz."

Ardından kapıyı çekip çıktı. Asi olduğu yerde çöküp ağlamaya başladığında hala Alaz yoktu ortada ve çok korkmuştu. Ne yapacaktı şimdi? Nasıl bırakacaktı Alaz'ı sahi Alaz neredeydi şimdi?

Çok güzel bir gece geçirmişti. Karşılığı bu mu olacaktı.

Her ne zaman korku ve hüznü aynı anda yaşasa midesi bulanır ve kusardı. Yine kendini kusarken bulmuştu. Ağlıyordu ve yalnızdı kazağının fermuarını açtı ve nefes almaya çalıştı. Kendini banyodan atarken hala nefes alamıyordu belinde hissettiği kollarla irkildi.

Sevişmeden Uyumayalım -  AslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin