Kapalı tablo

8 3 0
                                    

"Peki ya Victoria?"

"Onu bilmiyorum."

"Nasıl?"diye sordum şok içinde.

Silas kedisini okşamaya devam ederek,"Bilmiyorum dedim.Yani,aslında hiç birimiz bilmiyoruz.Babamız onu bir göl kenarında bulmuş.Victoria küçükken,tabii o zamanlar,biz de küçüktük."dedi.

"Hiç kendisine sordunuzmu ailesi hakkında?"diye sordum.

"Sorduk tabii ki de ama hiç bir şey hatırlamadığını söyledi hep.Ergen yaşına geldikten sonra da bu konuyu kapattık."

"Demek öyle ha?"

"Evet öyle.Ama çok merak ediyorsan, Victoria en çok Edgar'la,Eddie'le yakın.Onlara sora bilirsin."

"Yok ben Eddie'e bulaşmayı hiç istemem.En iyisi Edgar'a sorarım."dedim itiraz edercesine.

"Nasıl istersen."dedi ve saatine bakarak devam etti "Saat 12'i geçmiş.Okula gitmeliyiz."

Şaşkınlıkla,"Ne?Okulmu?Şimdimi?"diye sordum.

"Evet şimdi.Sizde gündüz okulu olduğu gibi bizde de gece okulu var."

"Anladım.Tamam o zaman.Görüşürüz."Diyip ayağa kalkarak odama yöneldim.

Odamda uzanmış öylece düşünüyordum.Victoria'ın geçmişini o kadar merak ediyordum ki...Tam bu sırada kapı sesi duydum.

"Nur gire bilirmiyiz?"Bu Edward'ın sesiydi.Daha çok bekletmeden,"Evet gelin."dedim.

Hepsi odama girerken,Eddie yine yüzündeki o iğrenç gülümsemesiyle,"Kapıyı çalmadanda odada öylece belire bilirdik ama neyse.Küçük prensesimizi korkutup terbiyesizlik yapmayalım değil mi?"dedi.Bu sırada ben de ona gözlerimi devirdim.

Edward onu umursamayarak,"Nur biz okula gidiyoruz.Sanırım Silas bu konuda seni bilgilendirdi.Öyle mi?"diye sorunca,şaşkınlıkla,"Evet nereden bildin?"diye sordum.

"Sadece tahmin ettim."

"Anladım."

"Neyse.Eğer seni de okula götürürsek bu senin için çok tehlikeli olur.Bu yüzden Hunter seninle evde olacak."

"Tamam."diye yanıt verdim.

"O zaman görüşürüz."Diyip odadan çıktılar.

Oof çok sıkılıyorum.Gittikleri daha 1 saat olmuştu ama ben burada çok sıkılıyordum.Uykum da gelmiyordu.

En iyisi aşağı inmekti.Belki de bahçeye çıkardım.Geçen defa Edward bana bahçeye çıkış kapısını göstermişti.Belki de kafam dağılırdı.

Odamın kapısını açarak alt kata indim ve bahçeye çıktım.Bu gece ay kocamandı ve çok güzeldi.Bahçede çok güzel çiçekler vardı.

Ben tam onları izlerken,Hunter'i gördüm.Çiçek ekiyordu.Onun yanına gittim.

"Çiçekleri severmisin?"diye sordum.

"Evet.Boş zamanlarımı onlarla geçiririm,onlarla dertleşirim."dedi.

Daha sonra kısa bir sessizliğin ardından,"Edward'ın sayesinde hayattasın biliyorsun değil mi?"dedi.

"Biliyorum."dedim.

"Eğer o olmasaydı kanın bizim tarafımızdan tüketilirdi,bunu da biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum."

"Sen buraya neden geldin?"

"İşte orasını bilmiyorum.Her şey yanlış anlaşılmadan oluştu.Ben bile buraya neden geldiğimi bilmiyorum."

Yine sessizlik oluştu.Bu sefer sessizliyi bozan ben oldum,"Şey... Hunter?"

"Efendim."dedi çiçekleriyle meşgul olmaya devam ederek.

"Victoria'nın geçmişi hakkında bir şeyler biliyormusun?"

"Bilmiyorum."dedi sadece ve daha sonra devam etdi,"Edgar ya da Eddie'e sormalısın."

"Biliyorum.Silas söylemişti."

"Tamam o zaman.Ben en iyisi odama çıkayım.Görüşürüz."diyip ayağa kalktım.

"Görüşürüz."

Merdivenlerden çıktığım zaman gözüm bir şeye takıldı.Başka bir odanın kapısı açık kalmıştı ve bu o vampirlerden birisinin odasına benzemiyordu.Çünkü hepsinin odasını kısa bir süre içinde ezberlemiştim.

Kapıyı kapatmak için oraya yöneldim ve tam kapıyı kapatacaktım ki bir şey gördüm.Odada üstü örtülmüş bir tablo gördüm.Daha doğrusu iki.Üstü örtülmüş iki tablo vardı ve onlardan başka üstü açık olan tablolarda vardı.

Açık olan tablolardan birine yaklaştım.Bu bir düşmüş melek tablosuydu.Altında da bunu çizen kişinin ismi yazılmıştı.Silas.Bunu Silas çizmişti ve gerçektende iyiydi.

Tüm tablolara göz attıktan sonra,sıra üstü kapalı olan tablolardaydı.Gerçektende ne olduğunu çok merak ediyordum.

Tabloların ikisi de yan yana durmuştu.İkisine de yaklaştım.Tam üstünü açacaktımki,"Sen burada ne yapıyorsun?"bu Hunter'di.Kapıya yaslanmış bir şekilde beni izliyordu.

"H-hiç.Öylesine.Kapı açıktıda.Bende kapatmak için gelince..."

"Anladım.Şimdi çık dışarı.Odana git."

Hiç bir şey söylemeden,odama yöneldim ve kapıyı kapatıp,yatağa uzandım.

Kaç defa babamı ve annemi aradım ama açmıyorlardı.Acaba bu sefer ararsam açarlarmıydı?Kaybedecek neyim vardı ki?

Çalıyor,çalıyor,çalıyor,açmıyor.Tekrar  ara.Çalıyor,çalıyor,çalıyor...Açtı.Hemen yataktan doğruldum ve konuşmaya başladım.

"Alo baba? "

"Nur?"Telefonu açan annemdi.

"Anne kaç defa aradım neden açmıyorsunuz.Nereye geldiğimi söylesem bana inanmazsınız."

"Nur...Önce beni dinle kızım."Annemin sesi oldukca bitkin çıkıyordu.

"Noldu anne?"diye sordum endişeyle.

"Dayının adamları seni bulamayınca..."dedi ve karşıdakı ses birden ağlamaya başladı.

"Noldu anne...Söyle."

"Babanı öldürdüler."

Vampirlerin GecesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin