1.9

777 45 10
                                    

Wattpad'a gelen engel çok saçma değil mi.

Bir tık geç geldi ama yapacak bir şey yok.

Umarım beğenirsiniz.

Yazardan

Aşkım berke sorun değil anlamında başını salladı gerçekten sorun değildi  sonra konuştu "sorun değil hem bende bu sayede öz ailemin avukatı olduğumu öğrendim." Berkin içi yine de rahat etmemişti  nede olsa yaptı çok kötüydü ama yine de bir şey demedi.

Aşkım konunun daha fazla uzamasına sevinmişti. Aşkım abisine dönüp konuştu "abi ben numarayı kaydetmemişimde sen tekrardan verir misin?" demişti onurun kaşları çatıldı "kimin?" demişti bir an aklına gelmemişti.

"Arat beyin hani bir dava vardı kardeşiyle ilgili yarın bozların davası var ondan sonra onunkine bakarım" demişti onur ise homurdanarak numarayı aşkıma atmıştı.

Ben: Arat bey ben aşkım sizi dosyalar için rahatsız etmişti. Yarın göndere bilirsiniz.

Arat bey: Peki yarın ben size kendim ulaştıracağım.

Ben: yanlız öğleden sonra getirirseniz daha iyi olur davam var

Arat bey: Peki iyi akşamlar
 
Ben: iyi akşamlar

Sabah olunca aşkım dava için bozları binanın önünde bekliyordu. Saati tam vermişti ama gecikeceklermiş gibi gözüküyordu.

Bir kaç dakikanın ardından Ali boz ve en büyük oğlu Agah boz gelmişti karşı taraf zaten onlardan sonra gelmişti herkes tamamdı.

Bir süre sonra Çağrıcı (mübaşir) davalıları çağırdı.
"Davacı Ali Boz ile davalı Hasan Çakal duruşma salonuna çağırılıyor."

Aşkım Ali beye döndü "lütfen orda kendinize hakim olun ve mümkün olduğunca hakim izin vermeden konuşmayın."

Ali bey başı ile aşkım'ı onayladı.

Sonunda duruşma başlamıştı ne olacağınıda kimse bilmiyordu bir kişi hariç kimse bilmiyordu.

Kazanacağın'dan emin olan tek kişi.

Aşkım Aksoy

Boz ailesin'den

Herkes heyecanlı bu gün heycanlıydı çünkü davayı ya kazanacak yada kaybedeceklerdi.

Beyza hanım evde olan görümcelerine baktı artık herkes olayı biliyordu, nerdeyse herkes.

Leyla hanım, Beyza hanımın stresinin fark etmişti ve onu sakinleştirmek için lafa girdi.

"Canım bukadar streslenme." dedi Beyza hanım ise lafa girdi. "Nasıl streslenmem kızım şu anda bizim için uğraşıyor Allah bilir şu an nasıl bir stres içindedir."

Bu sefer zümrür hanım lafa girdi "Beyza bu kız zaten avukat yani bu duruma alışık biraz rahat ol" dedi tanışmadığı yiğeni hakkında sadece avukat olduğunu biliyordu.

"Tamam tamam sakinim zaten benim kızım bir numaradır her zaman kazanır" dedi ama daha çok kendini inandırmak için söylemiş gibiydi.

"Teyze şimdi bizim kuzenimiz avukatmı?" diyerek kaağanla yaşıt olan Beyazıt soru sorarak içeri girdi olayı yeni kavramıştı.

"Evet teyzecim aşkım avukat" diyerek beyazıtın sorusunu yanıtladı "ozaman benim avukat bir ablam mı olacak?" diyerek tekrar sordu herşeyi kesinleştirmek istiyordu.

"Evet avukat bir ablan olacak" Beyazıt sırıtı bu cevaba ve annesi yani Zümrüt hanımın yanına oturdu.

Zümrüt hanım "abinler ve diğerleri neredeler?" diye sordu Beyazıt "hepsi işlerine dağıldılar evde bir ben birde kaan kaldık oda odasında stresten uyudu" diyerek cevapladı.

Beyazıt yine dayanamayaraktan soru sordu. "Peki biz ne zaman onun gerçekte sizin kızınız olduğunu söyleyeceğiz?" Beyza hanım dahil ordaki herkes duraklamıştı.

"Bilmiyorum galiba davadan sonra" demişti Beyza hanım çünkü gerçekten bilmiyordu öğreneli nerdeyse 1 ay olmuştu ama kocası Ali bey birşey söylememişti.

"Anladım bu gidişle aşkım abla evlenince söyleyeceksiniz." şakacı bir sesle söylemişti ama içeri giren Dağhan bunu çok ciddiye almıştı.

"Aşkım evlenmeyecek o daha çok genç, daha zamanı var" demişti sert bir sesle Beyazıt iste buna gülmüştü.

"Üzgünüm abi ama siz böyle giderseniz ablamı kaçıracaksınız" demişti ama Dağhanın bir bakışıyla susmuştu.

Galiba aşkımın turşusu kurulacaktı.

Aşkımdan

Dava fazla uzun sürmemişti 6 saatlik bir duruşmaydı ve son delile beraber hakimin kararı değişmişti ve kazanan biz olmuştuk.

Adamlar biz ne delil versek bir açıklama sunuyordu tabi hepsine değil ama iki üç tanesine yalandan açıklama sunmuşlardı neyseki bu macerada bitmişti.

Karşımda tutuklanarak giden hadan çeliğe bektım birden durdu ve bana bakarak konuştu.

"Kendini kola avukat mahvedeceğim seni" diyerek bir tehdit savurmuştu.

Ben ise birşey demeden sadece baktım ve Ali beye döndüm.

"Tebrikler kazandınız paranız yerine Çakal holdink dahil tüm şirketler sizin çünkü aldıkları miktar çok fazla anca karşılar zaten batmak üzerelermiş yani değeri bukadar." dedim.

(Sanki cümlem çok karışık neye o değilde ben bu Hasan'ın ismini üçtür unutuyorum siz buna fazla takılmayın buda küçük bir açıklama olsun.)

Ali bey bana gülümsiyerek "bende seni tebrik ederim orda çok güzel bir performans gösterdin." dedi

Selamlaşmak için elimi kaldırdım ali beyde karşılık verdi ve elimi sıktı. Aynı şekilde Agah beylede yaptık.

"Kızım eğer sende istersen bunu bu akşam bizim evde bir akşam yemeği eşlinde kutlayalım?" demişti.

Ne diyeceğimi bilmiyordum ama sanırım gidecektim "olur ama yanımda abimde gelse dorun olurmu?" diye sordum.

"Olur kızım ozaman akşam görüşürüz." dediğinde bende "görüşürüz" diyerek ordan uzaklaştım.

Biliyorum bu bölümü baya bir uzun sürdü bilgisayarla ilgili olayı açıklamıştım İkinci Şans adlı hikayemde ama burda aynı açıklamayı yapamadım.

Arkadaşlar ben bilgisayarda yazıyordum bölümleri ve bilgisayarın ekranı gidince bölümler orda kaldı onun için sıfırdan yeniden yazdım.

Ondan bukadar gecikti yani yeniden telefondan yazmaya başladım onun için bir süre yazım yanlışlarıma takılmasanız sevinirim.

Bende elimden geldikçe yanlış yapmamaya çalışıyorum.

Umarım beğenmişsinizdir.

Yorum ve oyları unutmayın seviliyorsunuz:))

𝐴𝑣𝑢𝑘𝑎𝑡 𝐻𝑎𝑛𝚤𝑚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin