38.BÖLÜM

323 43 5
                                    

Hello.

Biraz yorgunum ama uzun zamandır bölüm atmadığım için okuldan gelir gelmez bölümü yayınladım.

Aksel'e bu bölüm lütfen kızmayın.

Neysem bölüme geçelim.

Oy atın lütpem lütpem lütpem. Sınır koymak istemiyorum ama en azından altmış oy bekliyorum.

Keyifli okumalar!

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

♪Cem Adrian- Herkes Gider Mi♪

Bismillahirrahmanirrahim.

••••••••

Soğuk su başımdan akarken düşüncelerimde boğulmak üzereydim. Doğum günü gecesinde Aksel'in yaptıkları hâlâ aklımı kurcalıyordu. Beni aldattığını asla düşünmüyordum. Başka bir şey vardı, Aksel'in benden günlerdir sakladığı, kendi içinde yaşadığı bir şeyler vardı.

Üzerine gitmek istemediğim için ne olduğunu sormuyordum ama o bir türlü anlatmak için girişimde bulunmuyordu hatta bence anlatmak aklından bile geçmiyordu. Ailem ile ilgili bir durum düşünecektim, ama biz de bir sorun yoktu. Kendi ailesi ile ilgili bir durum olabilirdi.

Musluğu kapatıp suyun başımdan aşağı akmasını engelledim. Saçlarımı sıkıp suyun etrafı ıslatmasını engelledim. Ayağımın kayma riskine karşı tutuna tutuna havluma ilerledim. Büyük beyaz havluyu vücuduma, küçük havluyu saçlarıma sardım. Derince ofladım. Ne yapsam yapayım içimdeki sıkıntı geçmiyordu. Duş alırsam ferahlarım diye düşünmüştüm ama daha fazla sıkıntı basmıştı.

Saçımdaki havluyu çıkarıp kirli sepetine fırlattım. Hiç havamda olmadığım için bakım yapmak içimden gelmemişti. Saçlarımı kurutup kabarık durduğu için topuz yaptım. Vücudum kuruduğu için havlumu çıkarıp okul kıyafetlerimi giyindim. Kravatımı takmamamıştım çünkü sevmiyordum.

Yatağımın üzerine attığım çantamı koluma asıp odadan çıktım. Üçüzlerimin odasına dalmak suretiyle giriş yaptım. Hazırlanmışlardı, yataklarının üzerinde uyukluyorlardı. İkisini dürtüp kendilerine gelmelerini sağladım. Ayaz irkilip koluma tutundu. "Korkuttum mu?" Ayaz başını iki yana sallayıp yataktan kalktı.

"Alaz hadi kalk gidelim." Alaz'ın koluna girip yataktan kaldırdım. Çantalarını kollarına asan da bendim. Sanki gece uyumamışlar fırında çalışmışlar gibiydi. "Neden gece erken yatmadım ki?" Ayaz'ın sızlanışları boşaydı, bir kere olan olmuştu.

Üçümüz kol kola merdivenlerden indik tabi bu biraz zor olmuştu ama başarmıştık. "Neden sarhoş gibi yürüyoruz?" Ayaz dudaklarını bilmiyorum dercesine büzdü. Çok tatlış durduğu için iki yanaklarını sıkıp balık gibi durmasına neden oldum.

"Kızım çizdin bütün karizmamı, çek şu elini kolunu." Aman ne karizma ne karizma. Elimi yüzünden çekip masaya doğru ilerledim. Annem kahvaltı hazırlarken bir yandan bir şeylere söyleniyordu. Babaanneme söylendiğine yemin edebilirim ama ispatlayamam.

"Anne günaydın." Annem sesimi duyunca elindeki tabakları bırakıp bana gülümsedi. Tekrar konuşmaya başlayınca kulağındaki Bluetooth kulaklığı gördüm. Annem kendi kendine konuşuyor diye düşünmüştüm meğersem telefon konuşması yapıyormuş.

Aç olan üçüzlerim sofraya resmen saldırarak oturduklarında bende onlarla birlikte oturdum. Ayaz ve Alaz kahvaltılarına başlamışlardı, ben babamı bekleyecektim. Ben yemeğe geç geldiğimde babamda beni beklerdi, artı olarak yemekteki diğer insanları da bekletirdi.

Güneşsiz GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin