Karin sıcak yatağından kalkmak
İstemiyordu ancak Amy onu o yataktan kaldırmanın bir yolunu bulmak zorundaydı.
"Kalk hadi Karin! Bugün seçmelere gitmeliyiz!"
"O lanet olası iş için bir de seçmelere mi katılacağım? Oh hayır, kalsın."
"Bunu başvuru yapmadan önce düşünecektin. Kalk hemen yetişmek için 15 dakikamız kaldı."
"Ne! Bu şimdi mi söylenir?"
Karin yatağından hızla kalktı, giyindi ve aşağı indi.
"Hadi gidelim."
"Karin, üstünde sadece bir ceket altında da pijama üstüne giyilmiş bir etek var."
"Ne!" Karin aynaya baktı ve odasına dogru son hız ilerledi.
"Hızlı ol karin 10 dakikamız kaldı."
Amy ve Karin ev arkadaşıydı. Birbirlerine herşeyden çok güveniyorlardı, tam 6 ay olmuştu. Başta birbirlerinden nefret etmişlerdi ancak şimdi birbirleri olmadan yaşayamayacak durumdalardı.
"Hazırım!"
"Sonunda üstüne birşeyler giymişsin. Hızlı ol tuftufu kaçıracağız."
-Tuftuf: bir çeşit toplu taşıma aracı-
Hızla durakta duran tuftuflardan birine binip adres verdiler.
"Şatoya lütfen! Seçmelere yetişmemiz lazım."
"Seçmelere giden araç çoktan kalktı. Yapabileceğim bir şey yok."
Karin şoförün yanına gitti.
"Efendim, lütfen beni oraya götürün. Bu hayatımı kurtarmak için tek şansım. Lütfen!"
"Hey bana o gözlerle bakma!"
"Lütfen!"
"Hayır, olmaz dedim."
"Ücretinizin iki katını vereceğim."
"Peki! Gidiyoruz."
"Son 5 dakika lütfen hızlı." hatırlatmasında bulundu Amy.
"Kalkıyoruz."
Şoför tuftufu alelacele sürmeye başladı.
Bir süre sonra Amy yine haykırdı.
"Hey! Daha hızlı süremez misin 3 dakika kaldı seçmelere."
"Son hızın bir derece altında gidiyoruz"
"Son hızda git o zaman!"
"Hey bu yasalara aykırı."
"Yasalar şuan pek umrumda değil arkadaşımın hayatı söz konusu ayrıca kirayı sürekli tek başıma ödemekten sıkıldım!"
"Peki bunu siz istediniz."
Şoför ibreyi en yukarı çıkardı.
Amy sinir bozucu bir şekilde yine tekrarladı.
"Bayım daha hızlı!"
Şoför sadece yola odaklanmıştı. Karin ise çoktan umudu kesmişti. Kafasını ki bacağı arasına sıkıştırmış tuftufun tabanında ki motifleri inceliyordu. Tuftuf ani bir fren yaptı.
"Geldik! Acele etseniz iyi olur."
"Ne! Gelmiş olamayız." Karin inanmakta güçlük çekiyordu. Hızla tuftuftan atlayıp şatonun köprüsüne ulaştı koşar adımlarla şatoya ilerliyordu. Amy şoförün yanına gitti.
"Bayım adınız nedir?"
"Neden sordun?"
"Merak ettim."
"Glorbi"
Amy tuftuftan atladı, şatoya doğru koşmaya başladı ve "Çocuğum olursa adını Glorbi koyacağım!" diye haykırdı.
Kızlar şatoyu ilk defa bu kadar yakından görüyordu. Kapının önünde bekleyen birileri vardı. Epey kalabalık görünüyordu. Oraya ulaştıklarında herkesin iş başvurusu için orada olduğunu anladılar. Bir anda şatonun kapıları aralandı. Beyazlamış saçları, koyu kahverengi çerçeveli gözlüğü ve uzun, renkli fistanıyla bir kadın karşıladı onları. Bu kraliçe Starlin olmalıydı.
"Tam 26 genç kız! Aranızdan biri bugün kraliyet ailesinin yatılı hizmetçisi olarak şatoya alınacak. Şartlarımız oldukça katı. Eğer bu şartlar altında çalışmayı onaylıyorsanız burada kalın! Saat 6da kalkıp hayvanların yemlerini verecek, bahçeyi sulayacak, şatonun giriş katı ve misafir odaları detaylıca temizlenecek. Öğlen 2de yemek molası verilecek. Yemekten sonra çatı katı ve prensin odası dip köşe temizlenecek. Akşama doğru ejderhaların suyu ve yemeği verilecek, eğer sağ çıkamazsanız bizim sorumluluğumuzda değildir. "
Konuşma tamamlandıktan şatonun önü boşalmış, yalnızca birkaç kişi kalmıştı. "Gördüğüm kadarıyla epey azaldınız. Yalnızca 4 kişi." Amy durumu düzeltmek zorunda kaldı.
"Üç! Ee pardon, ben arkadaşımı desteklemek için buradayım."
"Tamam." dedi sert bir tonla.
"Şimdi tekrar soruyorum hala bu işi istiyor musunuz?" şatonun önünde yalnızca iki kişi kalmıştı, Karin ve Amy.
"Görünüşe göre şatonun yeni görevlisi sen olacaksın. Vedalaşman gereken herkesle vedalaş ve 2 saat içerisinde burada ol." kraliçe şatonun içine doğru yöneldiğinde kızlar da tuftufa doğru hareket etti.
Oraya gittiklerinde Glorbi hala oradaydı.
"Nasıl geçti? Bir çok kişinin buradan ayrıldığını gördüm."
"Seçildim şoför seçildim!"
"Harika! O kadar yolu boş yere gelmiş olmadım."Birkaç dakikalık yolun ardından kızlar eve varmıştı. Karin tüm eşyalarını toplayıp yatağına oturdu. Amy hüzünlü görünüyordu. Karin'in yanına oturdu ve ona sımsıkı sarıldı.
"Bu işin yatılı olduğunu bilseydim başvurmana engel olurdum."
"Şansına küs Amy kirayı tek başına ödemeye devam etmek zorundasın."
"Emin ol şuan kiradan daha önemli şeyler var."
Bir kaç saat sonra Karin hazırlandı ve evden çıktı Amy ile öylesine sıkı sarılmışlardı ki artık resmen kaburgalarının ezildiğini hissediyordu. Bir tuftufa bindi ve şatonun önünde indi. Onu şatonun görevlisi Scrates karşıladı ve odasına yerleşmesine yardımcı oldu. Odanın bir kısmı örümcek ağlarıyla çevriliydi, eski bir yatak, artık çürümüş bir ahşap dolaptan başka bir şey yoktu. Birkaç dakika sonra hazırlanıp diğer görevlilerin yanına gitmek istedi. Saatlerce personel odasını aradı tüm katları en az 2 kere turladı en sonunda pes edip bulduğu ahıra girme kararı aldı. Ahırın kapısına sert bir tekmeyle sinirini çıkarmak istedi fakat bedeli ağır olmuştu artık sağ ayağını hissetmiyordu. Birden ahırdan bir ses yükseldi.
"Hey orada kim var!"
Karin kapıyı açıp içeri girdi.
"Ah, özür dilerim."
"Seni küçük sıçan karşında kim olduğunu sanıyorsun?" şeklinde aşağılandı Karin.
"Kim olduğunu umursamıyorum belli ki önemsiz birisin, önemli biri olsaydın samanlıkta atlara yem vermekle meşgul olmazdın."
"Doğru konuş dağ ayısı! Ben Prens Chirs!"
"Tabii canım ben de Kraliçe Pattle."
"Gerçekten! Ben Prensim"
"Madem öyle burada ne işin var?"
"Annemin söylediklerini yerine getirmediğim için ceza aldım, gerçekten resmen travma sebebi. Bu iğrneç ahırda biraz daha durursam bayılacağım."
"Kaç yaşına gelmişsin bir de hala yalan söylüyorsun Prensmişmiş."
"Tamam, seni inandırmaya çalışmayacağım gel ve bana yardım et seni süslü kaltak."
"Anlamadım."
"Rica ediyorum!"
"Birşey mi dedin?"
"Lütfen!"
"Düşünmem gerekiyor."
Prens söylenmeye başlarken Karin düşünme bahanesiyle evin kirasını çıkaracaktı.
"Düşünmesi gerekiyormuş, hah! Şu eziğin bile madarası oldum resmen."
"Düşündüm, 2 külçe altın karşılığında yardım ederim."
"3 külçe vereyim tüm işi sen üstlen."
"Olmaz öyle."
"Tamam 4 olsun." olumsuz anlamda başını salladı Karin.
"Bu çizmeler ne kadar pahalı haberin var mı senin? İyi tamam 5 oldu."~1. Bölüm Sonu~