Selam, bu bölüm Defne Kalbim evreniyle bir tanışma bölümü olsun istedik ama evrenimiz genişlemeye devam edecek, umarım beğenirsiniz<3 Yaz günlerinde hepimizi eğlendirecek soft bir hikaye yazmak istedik, kafamızdakileri aktarabilmemiz dileğiyle, pheebs ve iristen sevgiler...
****
Nisan ayının nispeten sıcak havası akşama doğru boğuculaşmaya başlamıştı Asi için. Bugün kafenin en yoğun geçen günlerinden biriydi ve sabahtan beri oturup soluklanamamıştı bile. Tolga' nın gelenekselleşmiş şakaları bile güldürmüyordu onu şu an, bir de sabah kafeyi açarken girişteki çiçekleri sulamadığını fark edince iyice panik olmaya başlamıştı. Öte yandan sürekli aynı masa tarafından çağırılıyor, uyuz arkadaş grubunun taksit taksit yüklenen siparişlerini mutfağa iletiyordu. Anlaşılan masaya iyice yerleşen üstelik eksilmelerini umarken artan bu arkadaş grubunun mekanı terk etmeye hiç niyetleri yoktu.
Asi' nin mesai bitimine az zaman kala –ki bu aynı zamanda kafenin de kapanması demekti- kalabalık grubun kalkmasıyla tüm mutfak ve servis ekibi rahatlamıştı. Mekanı bile taksit taksit terk ediyorlar, diye söylenerek mutfağa geçti Asi. Bu saatten sonra genelde kafeye müşteri gelmezdi ve o da içeride çalışan arkadaşlarına yardım eder, onlar ayrıldıktan sonra son kontrolleri yapıp dükkanı kilitlerdi. Belki başkasına gereksiz bir uğraş olarak gelecek bu görev, dört aydır bulunduğu bu yabancı şehirde kendisine güvenen birilerinin olduğunu anlatıyordu ona. Bu yüzden seviyordu geç saatlere kadar burada yalnız kalmayı.
Son olarak sokak tarafındaki masaları biraz daha içeri ittirip sandalyeleri de üstüne yerleştirdikten sonra günlük kıyafetlerini giyinmek için personel odasına yöneldi. Dar odanın caddenin arka tarafına bakan minik penceresini açtı, yoğunluktan dolayı gün içinde içemediği sigarasını yaktı sokaktan geçen insanları izleyerek.
Çantasını alıp içindeki anahtarı ararken mutfak tarafından gelen minik bir tıkırtı çalındı kulağına. Yangın merdiveninde beslediği kedilerden birinin içeriye girmiş olabileceğini düşünerek adımladı mutfağa doğru o yüzden yaklaşık 1.80 boylarında, geniş omuzlu, oldukça pahalı olduğu her halinden belli olan bir takım elbiseyle kuşanmış, pencereden dışarıyı izleyen bir adam görmeyi beklemiyordu.
Mutfağı aydınlatan beyaz ışıkları yakmak için anahtara uzattığı elini kıpırdatamadı nedensizce. Pencereden sızan sarı ışıklar sanki 'bu kadar aydınlık yeterli' dercesine adamın kumral saçlarının kısmen örttüğü ensesine vuruyordu. Gözleri merakla karşısındaki adamı süzerken parmakları da istemsizce bir türlü açamadığı anahtarın üstünde dolanıyordu. Fark etmeden açıverdi ışıkları ve aynı anda irkildiler karşısındaki adamla.
Ani bir korkuyla pencerenin aralığından kaçan sarman kediyi fark edememişti. Işığın açılmasıyla beraber arkasını dönen adamın ela gözleriyle buluştu gözleri ve ilk birkaç saniye kim olduğunu anlamadan kitlendi kaldı bu gözlere. Bu anlık afallamasının ardından pek de yabancı gelmeyen gözlerin sahibini bir yerden tanıdığını fark etti, o kalabalık arkadaş masasının Asi' nin sabrını en çok zorlayan üyesiydi bu adam. Şimdi karşısında hafif sırıtan haliyle fazlasıyla sevimsiz geldi gözüne, ela gözlerinin güzelliği deaklından uçup gitmişti. Asi adama doğru adımlarken bir yandan da yüksek bir sesle onu azarlamaya girişti:
"Gece boyunca yaptıklarınız yetmedi, bir tur da mutfağa gidip orada sorun çıkarayım mı dediniz beyefendi?"
Alaz şaşkınlıkla gece boyunca dikkatini çeken bu güzel sesli kızın hırçın yüzüne bakakalmıştı, kızın söylediklerini anlaması birkaç saniye sürdü. Bu sırada kız onun şaşkın suratına ve anlamaz bakışlarına aldırış etmeden çektiği nutuğa devam ediyordu, gece boyu çektiklerinin acısını çıkarmayı kafasına koymuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Defne Kalbim
FanfictionHala yabancısı olduğu bu şehirde iki işini birden yürütmeye çalışan Asi ile hala yabancısı olduğu hayatını düzene koymaya kararlı olan Alaz'ın yolları ara sokaktaki minik bir kafede kesişir.