Rüzgar nereye eserse.
☆
Barın kapısından içeriye girdiğimizde canlı bir ortam karşmıştı bizi. Aydınlık ve sarı ışıklarla donatılmış bir yerdi. Yüksek müzik sesi arasında insanların keyifli zaman geçirdiği belşi olan bir atmosfere sahipti.
İnsanlar genellikle gruplar halinde sohbet edip ve içeceklerini yudumluyorlardı. Bar tezgahının arkadında içecekleri hazırlayan,genç barmenin yaptığı görsel şov oratama biraz daha eğlence katıyordu.Bahar doğum günümü kutlamak için bir bara gitmeye karar verdiğinde buna kesinlikle karşı çıkmıştım.Ama şu anda bulunduğum konuma bakacak olursanız,bu itirazımın bir şeye yaramadığını anlardınız.
Bar,benim melankolik ruh halimin aksine canlı bir atmosfere sahipti. Masaların etrafında insanlar keyifli sohbetler ediyor, sarhoş bedenlerini müziğin ritmine göre hareket ettiriyorlardı.
"Şu masaya geçelim."
Kenan'ın belimden ittirmesiyle adımlarımı gösterdiği yere çevirdim.
"Ne içersin?"
Kulağıma eğilip sorduğunda nefesi boynuma çarpıp beni huylandırmıştı. Ondan biraz uzaklaşıp yüzüne baktım. Son zamanlarda her zamankinden daha yakın davranıyordu bana. Yemeğe çıktığımızda onunla en özel sırrımı paylaşmış olmam bizi daha da yakınlaştırmış arkadaşlığımızı güçlendirmişti.
"Alkolsüz bir şeyler istiyorum."
"Hadi ama bugün senin dopum günün Hazal."
Başımı inatla iki yana salladım.
"Lütfen bana alkolsüz bir şeyler getir Kenan!"
Sert çıkan sesime karşılık tekrar itiraz edememiş ve arkasını dönüp bara ilerlemişti.İçimde baş edemediğim bir burukluk vardı.Samet, genellikle bizim yanımızda olurdu. O varken kendimi güvende hissederdim. Mesela bugün o burda olsaydı,bir bardakta olsa bir şeyler içerdim. Diğerlerine güvenmediğimden değildi bu. Onlar benim en yakımdı ama Samet farklıydı. Ona duyduğum güven başka bir şeydi.
Bugün kapının önünde o kutuyu gördüğümde binbir tane düşünce geçmiiti aklımdan."Bahar?"
Seslendiğimde Bahar'ın adımları durdu ve soran gözlerle bana baktı.
"Bu kutu ne?"
Elimde ki mavi kutuyu salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Begonvil Sokağı Çıkmazı
General FictionAdam, yalnızca gözlerinden anlaşılan derin bir hüzünle oturmuştu denize bakan banka. Bakışları uzaklara dalıyordu.İçsel bir çekişme yaşadığı belliydi. Her an öfkesi tarafından kırılabilecek gibi duran bir sessizlik içindeydi. Hazal hemen arkasında d...