tanjiro'dan sanemi'ye

54 11 25
                                    

Sevgili Shinazugawa,

Sıhhatlerinizin ve neşenizin hâlâ korunduğunu umarak mektubuma başlamak isterim. Uzun, yorucu ve unutulmayacak şeyler yaşadık ve hepimiz en nihayetinde iyice dinlenmeyi hak ettik. Üstelik siz gazi oldunuz ve hayatınızdaki bazı şeyler kaçınılmaz olarak ve geri değiştirelemez bir şekilde değişti. Bütün yaşanan olaylara rağmen size saygı duyduğuma ve minnettar olduğumu bilmenizi gönülden istiyorum. Kardeşinizi kaybettiğiniz için çok üzgünüm. Sizin acılarınızı anlayabiliyorum, sizi anlayabiliyorum. Bu, sizi daha iyi hissettirmeyecek veya bu sizin bakış açınızı değiştirmeyecek ama söylemem gereken bir şey var: Eminim ki Genya yerine siz ölseydiniz, Genya sizin aksinize hayatına devam edemezdi. Merhumu bilirsiniz, onu anlatmama gerek yok. Cesur ve güçlü olsa da fazlasıyla kırılgan ve hassastı. Onun cennette, ondan daha önce cennete giden kardeşleriyle mutlu mesut vaktini geçirdiğinden eminim. Genya, sizi göklerden daima gözetecek. Diğer kardeşleriniz de sizinle olacak.

Gevezelik etmek istemem, ne de olsa siz boş konuşmalardan pek hazzetmezsiniz lakin ben de konulara bodoslama dalmayı sevmem. Sizi merak ediyorum ve sizin için endişeleniyorum. Birliğimiz dağıldığından beri sizinle görüşemedik. Doğrusu bu beni içten içe üzüyor. Sizin sayılı günlerinizin kaldığını ve meşgul olduğunuzu biliyorum, bu yüzden sizi sıkboğaz etmek ya da sizi rahatsız etmek istemiyorum. Sizin uygun gördüğünüz bir an sizi ziyarete gelmeyi düşünüyorum ve öncelikle bir mektup yazmamın, başımdan geçen bazı olayları anlatmanın daha makul olacağına kanaat getirdim. Siz şu an bu mektubu okurken ben muhtemelen Nezuko ile evimize geri dönüyor olacağım ve Saburo Amca'yı ziyaret ediyor olacağız. Size önceden Saburo Amca'yı anlatmıştım ama onu unutmuş olma olasılığınız vardır doğal olarak, çünkü ondan üstünkörü bahsettim ve yalnızca bir kez anlattım. İhmalkarliğimi mazur görmenizi dileyerek, size Saburo Amca olan geçmişimizi kısaca anlatayım: Ben, kömür satmak için dağdan kasabaya indiğim bir gün hava epey kararmıştı. Dağa çıkarkan Saburo Amca beni gördü ve onun evinde kalmam konusunda ısrar etti. Ninemden ve başkalarından iblis hikayelerini duysam da bunların gerçekliğini hiçbir zaman sorgulamadım, onların yalnızca insanları ürkütmek için üretilmiş hikayeler olduğunu kabullendim. Birazcık ironik, değil mi? Eğer o akşam Saburo Amca beni evine almasaydı, muhtemelen ben ölü olacaktım ve Nezuko da insanları yiyen ve katleden bir iblis olacaktı. Bir nevi hayatımı Saburo Amca'ya borçluyum. Eminim ki o, bizim için çok endişelenmiştir. Henüz onunla görüşmedik ama onu düşündükçe kalbim çarpıyor, gözlerim yaşlarla doluyor ve içimde bir burukluk yaşıyorum. O günden beri onunla görüşmüyoruz. Biliyorsunuz, başımıza türlü türlü felaketler geldi ve rahat nefes alacak vaktimiz dahi yoktu.

Sizinle görüşmediğimiz andan bu yana pek şey yaşamadım. İblislerin olmadığı bu yaşantımızda artık daha özgür, huzurlu ve mutluyum. Bunun sizin için de geçerli olduğunun farkındayım. Giyuu ile konuştum, bana sizin eskiye nazaran daha sık gülümsediğinizi ve artık kolay kolay sinirlenmediğinizi söyledi. Size karşı dürüst olmalıyım, Shinazugawa-san, ben ilk karşılaşmamızda sizin aptal olduğunuzu ve öfkenizin sizi yönettiğini düşündüm. Elbette, sinirlerinize hakim olamadığınız birçok an oldu ve aramızda tatsız birkaç olay yaşandı. Yine de eskiyi eskide bırakmalıyız, değil mi? Sonuçta düşüncelerimin yanlış ve tutarsız olduğunu kavradım, size karşı artık bir garezim yok. Konakta karşılaştığımız nadir anları göz önüne alarak aynısının sizin için de geçerli olduğunu söyleyebilirim. Aramızdaki buzların eridiğini görmek epey hoş, Shinazugawa-san.

Önceden de belirttiğim gibi ben ve Nezuko, evimize geri döneceğiz. İnosuke ve Zenitsu da bizimle gelecekler. İnosuke'nin ben iblise dönüştüğümde başımı kesme şansı varken bunu yapmadığını öğrendim. İnosuke biraz gururludur; sevdiği, önemsediği insanlara karşı duygularına bağlı olarak hareket ettiği anlar olabiliyor ve bunları itiraf etmekten utanıyor, eli ayağı dolaşıyor. Zenitsu bunun konusunu açtığında İnosuke'nin yüzü kıpkırmızıydı, yüzünde damarlar belirginleşiyordu ve dudakları tir tir titriyordu. Daha sonrasında kendini kontrol edemeyerek iki eliyle de art arda Zenitsu'nun kafasına vurarak, "Aptal Monitsu! Ben Tanjiro'yu falan önemsemiyorum!" diye bağırdı. Bunlar yaşanırken ben de onların yanındaydım. İnosuke benim güldüğümü görünce Zenitsu'ya vurmayı kesti ve kıpkırmızı suratıyla bana baktı. Hiçbir şey demedi, yüzü daha da kızardı ve hızlı adımlarla yanımızdan uzaklaştı. Bana kalırsa, İnosuke'nin bu nadir yönüne şahit olmak epey eğlenceli ve güzel. Aramızda kalsın, bunu kimseye söylemedim ama özellikle benim sayemde bu yönünün ortaya çıkması beni tarif edilemez bir neşeyle kaplıyor. Azıcık heyecanlanıyorum bile diyebilirim. Tabii, Zenitsu bu durumdan -İnosuke'nin ani ruh hali değişimlerinden- pek memnun değil.

Mektubuma ara vermek zorunda kaldım. Nezuko ile ev temizliği yapıyoruz, bu yüzden şu anda dinlenirken size yazıyorum. Shinazugawa-san, size ne kadar teşekkür etsem az. Nezuko hep sizden övgüyle bahsediyor ve sizi düşünürken sürekli iç çekiyor. Onunla da bir ara konuşmanızı öneririm. Size mektup yazmak istiyor ancak biraz utanıyor. Nedense Nezuko başkalarına mektup yazarken hiçbir sorunla karşılaşmıyor fakat konu size gelince gerginleşiyor. Kötü anlamda söylemiyorum, beni yanlış anlamayın. Bence Nezuko sizden fazlasıyla hoşlanıyor ve yanlışlıkla sizi üzecek veya kıracak sözler kurmaktan korkuyor, onlardan kaçınmak istiyor. Eğer ilk önce siz ona yazarsanız ya da ben onu teşvik edersem, Nezuko cesaretlenip size yazabilir. Az önce onu test etmek için sizin hakkınızda biraz kötü konuştum, kusuruma bakmayın. Eğer Nezuko size yazarsa bundan bahsetmeyecek ama ben size yaşananları aktarayım: Nezuko sizi delicesine savundu, beni azarladı ve utanarak size ohagi hazırlayacağından bahsetti. Bütün hayatımı kız kardeşimle geçirmiş biri olarak söyleyebilirim ki Nezuko'nun böylesine önemsediği kişi sayısı bir elin parmağını geçmez. Sanırım sizin şanslı olduğunuzu dile getirebilirim.

Yarın Saburo Amca'yı ziyarete gideceğiz. Mektupla beraber size Nezuko'nun hazırladığı ohagileri de göndermiş olurum.

Not: Maalesef sıcak çay hazırlayamadık, birkaç problem çıktı. Size çayı hazırlama konusunda zahmet verdiğimiz için üzgünüz. Lütfen ohagilerin tadını çıkarın, sizin bize geri yazmanızı bekleyeceğiz.

En içten dileklerimle,
Kamado Tanjiro.

cursed |sane.giyuu|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin