Jaehyun'un zoruyla hafta sonu su festivaline götürülmüştü. Güneşin batmasına yakın festival alanına gelmişlerdi. Jaehyun ve Sungho şimdiden su tabancalarıyla birbirini ıslatırken Taesan her zaman olduğu gibi aralarında bir heykel gibi kalıp göz deviriyordu.
Kollarını birleştirerek iç çekti. Etrafa bakınıyordu. Ta ki Jaehyun'dan su balonu kafasına yediğinde sırılsıklam olmuştu. "Ya Myung Jaehyun."
Sinirinden umursamıyordu bile. Islanmış saçlarını savurup derince bir nefes verdi. "Çok çocuk gibisin."
"Sus lan velet."
Sungho'ya göz devirip ikisinin gülüşmelerine dayanamadan ıslak kıyafetine baktı. "Lavaboya gidiyorum, geldiğimde burada olun." Herhangi bir cevap almadan kalabalığın arasına doğru girmişti. Nefret ediyordu kalabalıktan. Neyse ki uzun boyluydu ki etrafı iyi görüyordu. İç çekerek yolu bulduğunda, içeri girdi. Direkt olarak aynaya baktı ve kıyafetine ne yapacağını düşünürken kafasını eğdi. Tam o sırada ismini duymuştu.
"Dongmin-ah."
Tekrar sesini duyduğunda içinden bir siktir çekti. Düşünmeden kapıya doğru koştuğunda çarptığı beden ile az daha yere düşüyordu. "Siktir." kafasını kaldırdığında onu görmüştü. Bir an tanıyamamıştı çünkü...Sarışındı! Tanrım, cidden sarışın mı? Siktir o da neydi öyle? Gözleri parlıyordu.
Taesan hızlıca kendine gelip tanımıyormuş gibi yapıp çıkmaya çalışırken tam da Leehan onu çıkarmıştı. Bileğinden tutuyordu. Sanki arkadaş...sevgililer gibi, çok rahattı Leehan'ın tavırları. Neredeyse festival alanın uzaklaştığını fark ettiğinde elini geri çekti. Fena iğrenç hissediyordu, çünkü karşı gelemiyordu. Tam konuşmaya başlayacakken birden Leehan'ın, Taesan'ı ağaca sabitlemesiyle çoktan dili tutulmuştu siyah saçlı kedi çocuğun...
"Kes şunu, şu saçma sapan kovalayıp kaçan aşkına son ver."
"Sen de kes sesini." Tekrar öpecek kadar yaklaşmıştı... Taesan nedense korkuyordu. Dışarıdan oldukça yanlış görünüyordular. Ancak Leehan'ın bunu önemsemediği apaçık ortadaydı.
"Donghyun tokat mı istiyorsun?"
"Seni istiyorum." Sözlerine git gide şok oluyordu, ne kadar yüz vermese de hâlâ sapık gibi sözler söylüyordu. Dayanamayıp derince bir nefes aldı ve kafasını eğdi tekrar. O sırada kulağına fısıldamıştı Leehan. "Öpsem ne yaparsın ki?" Diyip dudağına doğru yaklaştı.
Ve tanıdık bir ses duymasıyla hemen geri çekildi sarışın çocuk.
"Yuh ne yapıyorsunuz?? İki dakika bıraktık bari dışarıda sevişmeyin amına koyayım." Jaehyun göz kırparak güldü, yanındaki Woonhak'ın omzuna kafasını koyup.
✩°｡﹒🪐﹒
kafe toplantısı kod name 904
woonhak: cok ayıp bir sahneydi gorseydin keske sungho hyung
jaehyun: ben demistim onemli olan yatak performansı diye
riwoo: cok haklisin sen
jaehyun: ay yerim seni agzini yedigimin cocuuu hammm oyyy bebek yerim aq bal gibisin muah
sungho: ya aq cıvıkları tamam en aşık sizsiniz olay ne öpüştüler??
jaehyun: link ister misin
sungho: yolla
jaehyun: gel atıyom taesan utandı aktif bile degil
leehan: minik kedi oldu beni görünce 🤏🏻 miyavla @taesan
woonhak: ama cok ayıp cocuk var (ben)
sungho: evt
riwoo: cok merak ettim of
leehan: ne meraklisiniz opusmemize
jaehyun: eger yataga| link
sungho: hani bana
leehan: ya salak mısınız jaehyun sen de ikna et tae'yi
jaehyun: tae grupta yalnız okursa belanı sikecek
riwoo: onu sikmesin de ay pardon çocuk vardı woon okuma dur
