Bir yere gitmektense hazırlanma sürecini daha çok seviyordum. Şarkı açıp makyaj yapmak en büyük hobimdi. Saç kısmı beni baya bir uğraştırıyordu. Saçlarım oldukça gürdü, şekil vermesi ve onu sabit tutması bir yerden sonra çok yorucu gelmeye başlıyordu.
Kahve tonlarında dantel işlemeli bir elbise tercih ettim. Bacak dekoltesi veriyordum. Akşam etkinliklerinde genelde etkileyici parçalar ve koyu tonlarda makyajlar tercih ediyordum.
Son bir ruj tazelemesinden sonra saati kontrol ettim. 20.40. Barış da birazdan gelirdi zaten. Aynada kendimi kontrol edip telefonumu elime aldım.
Ayçalito'm Kanka Bugün akşam bize gelsene Anlatacaklarım var😉😉
Ayça benim en yakın arkadaşımdı. Kız kardeşten farksızdı. Küçüklüğümüz hep beraber geçmişti. Babamın tayinin çıktığı dönem ev değiştirmek zorunda kalmıştık. Hiç arkadaşım yoktu ta ki Ayça gelip benimle çamurdan çay partisi yapana kadar. O zamandan bugüne yollarımız hiç ayrılmamıştı.
Selin Bu akşam yokum Kutlama varmış bir o tarafa gidicem
Ayçalito'm Ne Nenenenene Ne kutlaması kızım Niye benim haberim yok😱😔
Selin Benim yeni haberim oldu Barış vardı ya Menajerliğini yaptığım
Ayçalito'm Barış Alper Yılmaz?
Selin He ondan
Ayçalito'm SENİ DE Mİ ÇAĞIRDI KANKA NE DİYOSUN Bi dk knk Senle o ne alaka😉
Selin Hiç bilmiyorum valla Bi gidicem işte Bakıcaz artıkk
Ayçalito'm Sen de ayrı bi haller var zaten fark etmedim sanma😉 Bi mutlusun haaa Gidince haber ver merak etmiyim
Selin Yazarım gidince💋
Telefonumu kapatmadan önce son bir kez instagrama girip foto attım.
@selintuzunn
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
selintuzunn 🌙💋
aycakoray, kerimtuzun, emretar ve 118 diğer kişi beğendi
2 yorumun tümünü gör
aycakoray 💋 ↪️ selintuzunn 🖤
Postu attıktan sonra aşağıdan bir korna sesi geldi. Balkondan aşağıya baktığımda Barış'ın arabasıydı. Çantamı koluma takıp aşağıya indim, arabaya doğru yürümeye başladım.
Barış önüne doğru bakıyordu. Topukluların sesi yaklaşmaya başlayınca bakışları bana doğru kaydı. Gözleri önce açıldı sonra yüzümde dolandı, gittikçe aşağıya doğru indi. Bende fırsattan istifade adımlarımı hızlandırdım ve hızlıca ön koltuğa oturdum.
"Selam." dedim ince bi sesle. Gözleri bir süre beni süzdü.
"Selam."
Arabada konuşmadık sadece arada gözleri kayıyor, bana bakıyordu sonraysa yola devam ediyordu.
Kutlama alanına geldiğimizi arabanın içinden bile net bir şekilde duyulan bağırma seslerinden anlamıştım.
"Sizinkiler erkenciler bakıyorum."
"Antremana gel desen trafik çıktı derler ama." diyince kısık bir sesle kıkırdadım. Gözleri yine dudaklarıma kaydı, bir süre orada oyalandı sonra gözlerime çıktı.
"Arabadan inmeyi düşünür müsünüz Selin hanım?" dedi ironik bir şekilde.
"Düşünürüm Barış Bey." dedim ona karşılık vererek. Arabadan indik ve kutlamanın yapılacağı alana girdik. Büyük ve baya iyi tasarlanmış bir mekandı. Her yerde içkiler vardı. Anlaşılan bu akşam çok eğlenceli olacaktı.
Herkes ayrı ayrı masalara yayılmıştı. Biz de bir masaya geçtik. Keremlerin yanına doğru yürüdük.
"Oo aslanım gelmiş." dedi Kerem Barış'a ve selamlaştılar. Arkasında ben görünce şaşırdı.
"Lan Selin! Hoşgeldin." gülümsedim. Kerem'le biraz konuştuk. Herkesle selamlaşıp sohbet ettikten sonra Barış'ın yanına doğru gittim.
"Oğlum tekila dediğin böyle içilir, adam gibi iç şunu!" diye kızıyordu birilerine. Kerem ise sinirli bir anne gibi Barış'a bakıyordu.
"Ulan gerizekalı şunu zıkkımlanma diyeceğine adama nasıl içmesi gerektiğini öğretiyorsun ya!" Kahkahalarla gülmeye başladım. Arkadan sesim gelince Barış beni fark etti ve arkasına döndü. Önündekile birkaç laf edip bana doğru yaklaştı.
Bana bir şeyler dedi ama ses o kadar yüksekti ki tam duyamadım ve ona daha çok yaklaştım. Yaklaşmamdan fırsat bilip o da bana doğru geldi ve artık burunlarımız resmen birbirine değmek üzereydi. Gözlerimin içine baktı ve dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı.
Kalbim çok hızlı atıyordu. Bir kuvvet ayakta duruyordum. Amına koyim dedim içimden. Benim kalbimi niye bu kadar hızlandırmıştı ki şimdi? Eğer biraz daha böyle durmaya devam edersek elden ayaktan gidecektim.
Bir anda dudakları dudaklarıma teyet geçti ve kulağımın dibine gitti. Fısıldamaya başladı.
"İstediğin bir şey olursa çekinme." Dudaklarını kulağıma daha çok yaklaştırdı. Artık konuştukça dudakları kulağıma değiyordu. İçim bir hoş oldu.
"Ha bir de söyle o kalbine bu kadar hızlı atmasın." dedi ve dudaklarını kulağımdan çekip iyice uzaklaştı. Yüzünde son gördüğüm şey o sırıtışı oldu ve arkadaşlarının yanına gitti.
&
Aradan yaklaşık bir 20 dakika geçmişti. Kenarlarda bir şeyler yiyip içiyor arada birileriyle konuşuyordum. Tam o sırada kapıdan çat diye bir ses geldi ve biri daha mekana girdi.
Kazımcan.
Hani gelmeyecekti yorgundu dedim içimden. Tam o sırada sağıma doğru dönecekken Barış dibimde bitti. Müziğin sesi bir tık kısıldığı için ne dediğini az çok duyabiliyordum.
"Yavşak piçe bak sen hani gelmiyordun lan. Kızın geleceğini öğrenince at gibi gelmişsin." diye mırıldandı. Ağzım açık ona döndüm. O da bana doğru baktı. Göz ucuyla Kazımcan'a baktım, bize doğru geliyordu.
Tam o anda hiç beklemediğim bir şekilde Barış'ın elleri sıkıca çenemi tuttu ve kendine doğru çekip dudaklarını dudaklarıma yasladı.
